Kutlu Adalı cinayetinden 15 Temmuz darbe girişimine kadar birçok önemli ve 'karanlık' olayın ardındaki isimlerden eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi 73 yaşında hayatını kaybetti. 15 Temmuz'da derdest edilen Mendi için "Hep gölgede "ifadesi kullanılıyordu.
Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, 73 yaşında hayatını kaybetti. Galip Mendi, İzmir’de tedavi gördüğü hastanede bugün saat 11.30 sularında öldü.
Ankara’da toprağa verilecek olan Galip Mendi, 2012 yılında orgeneralliğe terfi etmişti. Mendi, 2. Ordu Komutanlığı ve Ege Ordusu Komutanlığı görevlerinin ardından 5 Ağustos 2015’te Jandarma Genel Komutanlığı görevine atanmıştı.
Sedat Peker’in kendisinden tetikçi istenmesi üzerine kardeşi Atilla Peker’i Kutlu Adalı’nın öldürülmesi için eski Özel Harp Dairesi elemanı Korkut Eken’in emrine verdiğini açıklamasıyla on yıllardır ‘faili meçhul’ kabul edilen bu korkunç cinayette aydınlığa çıkma ihtimali doğdu. Ancak “doğdu” diyebiliyoruz, zira hem Türkiye’deki hem de Kıbrıs’taki savcıların ve emniyet teşkilatlarının ortalığa saçılan iddiaların üzerine nasıl gideceği, açık itiraflardaki ismi geçen kişileri etkin bir şekilde soruşturup soruşturmayacağı, soruşturma açılsa bile ‘nereye kadar gideceği’ bilinmiyordu.
Türkiye’nin son 50 yıllık ‘derin’ tarihi düşünüldüğünde Adalı cinayetinin hem ailesinin hem de kamuoyunun net bir biçimde ikna olacağı şekilde çözülmesi ‘hayal’ oldu. Bunu iyi biliyor olmalı ki Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı açık itiraflara, yer, zaman ve kişi belirtilmesine rağmen “Umutlu değilim” diyebiliyordu.
Atilla Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayeti için kendisine silah veren Korkut Eken’le Kıbrıs Sivil Savunma Daire Başkanlığı’nda (Özel Harp, namı-diğer kontrgerilla) o dönem Kurmay Albay rütbesinde olan Galip Mendi ile görüştüğünü açıkladı. Atilla Peker şunları söyledi: “Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik. Sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti.”
Görüşmeyi doğrulayan Mendi, Atilla Peker’le Sedat Peker’in kardeşi olduğunu bilmeden görüştüğünü, Korkut Eken’in yanından bond bir çanta bulunduğunu, ancak içinde silah olup-olmadığı konusunda bilgisi olmadığını kaydetti. Mendi’ye göre PKK’nın Kıbrıs’a silah gömdüğü bilgisi üzerine o günlerde hangi sıfatla geldiği bilinmeyen Korkut Eken, Barış Kuvvetleri Komutanı Hasan Kundakçı’yla görüştü. Mendi, Eken’in “istihbarat çalışması” kendisine beyaz Renault marka Toros marka araç da tahsis ettiklerini itiraf etti. Böylece Kutlu Adalı’nın ölüme gidiş sürecinde Kıbrıs’taki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) varlığının en tepe noktasından itibaren rolünün olduğu da doğrulanmış oldu. Mendi’nin Korkut Eken’den bahsederken “saygı duyduğu bir büyüğü” ifadesini kullanması da dikkat çekici.
Bu arada Kundakçı Paşa’nın hem Kıbrıs’ta hem Türkiye’de, özellikle Güneydoğu’da pek “hayırlı” işlerle anılmadığını, Abdullah Çatlı’nın çantasından fotoğrafı çıkan pek “itibarlı” biri olduğunu da hatırlatalım. Ergenekon davaları sürecinde Kundakçı adının Danıştay saldırısı, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve gecekonduda bulunan el bombaları olaylarında sıkça geçen “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği’nin onursal genel başkanlığını yaptığını da ekleyelim.
Atilla Peker’in ifadesinde andığı Galip Mendi’nin hem görüşmeyi doğrulaması, hem de Peker’in ifadesinde Kutlu Adalı’nın evinin etrafında keşif yapmak amacıyla kullandıkları Beyaz Toros’un kendileri tarafından tahsis ettiklerini açıklaması, cinayetle ilgili şu ana kadar en net bilgi olarak öne çıktı. Her iki ismin de Korkut Eken’i işaret etmesiyle, Eken’in cinayetti rolünü tartışmasız hale getiriyor. Diyelim ki Atilla Peker “tetikçi” ve sözüne güvenilmez, peki son olarak Jandarma Genel Komutanı olarak görev yapmış koskoca Orgeneral Galip Mendi’nin Peker’in ifadesini birebir doğrulmasına ne demeli?
Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı 1996 yılında Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda Galip Mendi ismine özellikle dikkat çekti. Eşinin vurulduğu gece sokak ışıklarının kapatıldığını belirten İlkay Adalı, bu lambaların kutusunun Mendi’nin başında bulunduğu “Sivil Savunma”nın duvarında olduğu belirtti. Adalı’nın öldürülmende önceki son yazısının yayınlandığı gün Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Galip Mendi’nin bu yazıdan rahatsızlık duyduğunu ve gazetenin Yeni Düzen Gazetesi Yazı İşleri Müdürü’nü arayarak bu “rahatsızlığı” dile getirdiğini anlattı.
Kutlu Adalı, Barnabas Manastırı’ndaki baskında Başbakanlığa bağlı “sivil savunma arabalarının” kullanıldığını belirterek onları sorumlu tutmuştu. İlkay hanım burada önemli bir detayı da şöyle aktardı: “Başında Galip Mendi diye birisi vardı. Bu olay yazıldıktan sonra Mendi’nin görevden alındığı, Türkiye’ye gönderildiğini duyduk. Türkiye’ye gönderildiği gün kocam vuruldu.”
Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı, 1996’da Cumhuriyet’e verdiği mülakata eşinin yazdığı manastır yazısı nedeniyle dönemin Sivil Savunma Başkanı Galip Mendi’nin (SSB) rahatsız olduğunu söylüyor. Bayan Adalı, Mendi’nin Türkiye’ye döndüğü gün eşinin öldürülmesine dikkat çekiyor.
Galip Mendi 1951 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 1970 yılında Asteğmen rütbesiyle Kara Harp Okulu’ndan ve 1971 yılında da Piyade Okulu’ndan Teğmen rütbesiyle mezun olan Mendi, 1983 yılına kadar Türk Kara Kuvvetleri’nde çeşit birliklerde görev yaptı. 1985 yılında Kara Harp Akademisi’nden mezun olarak kurmay subay oldu. Kurmay subay olduktan sonra sırasıyla Muğla’da Piyade Tabur Komutanlığı, Maltepe Askeri Lisesi’nde Harekât ve Eğitim Şube Müdürlüğü ve 70. Piyade Tugayı Kurmay Başkanlığı yaptı.
1992 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesine atandı. Bu komutanlık bünyesinde 1992-1994 yılları arası Okul Komutanlığı, 1994-1996 yılları arası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, 1996-1997 yılları arası 4. Özel Kuvvet Alay Komutanlığı ve 1997-1998 yılları arası Özel Kuvvetler Komutan Yardımcılığı yaptı.
Galip Mendi 1998 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti. Bu rütbede 1998-2000 yılları arası 1. Komando Tugay Komutanlığı, 2000-2002 yılları arası KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı yaptı. 2002 yılında Ege Ordusu Harekât Kurmay Başkanlığı’na atandı, sonraki yıl Tümgeneral rütbesine terfi etti ve Ege Ordusu Kurmay Başkanlığı’na atandı. 2006 yılında Ulaştırma Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı görevine atanan Mendi, 2007 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti ve Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı ve Denetleme Başkanlığı’na (ATASE) atandı. Daha sonra bu rütbede sırasıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda Muharebe ve Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı ve Eğitim Kolordu Komutanlığı ve 8. Kolordu Komutanlığı yaptı.
2012 yılında Orgeneral rütbesine terfi eden Galip Mendi, 2. Ordu Komutanlığı’na atandı. 2014 yılında Ege Ordusu Komutanlığı’na, 2015 yılında da Jandarma Genel Komutanlığı’na atandı. Galip mendi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Ağustos 2016’da yapılan Yüksek Askerî Şura’da yaş haddi nedeniyle 65 yaşında TSK’dan emekli oldu.
Mendi, 15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanı olarak olayların göbeğinde bulunan ve bugüne kadar en “az konuşan” komutanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Mendi’nin Emir Subayı ve Konya Jandarma Bölge Komutanı tarafından derdest edildiği açıklandı. Mendi’nin ertesi gün kurtarıldığı kamuoyuna duyuruldu. Ancak iki gün sonra strese bağlı olarak spazm ve tansiyon şikâyetiyle GATA’da tedavi altına alındı. Mendi, iyileştikten kısa bir süre sonra YAŞ’ta emekli edildi.
Galip Mendi’yle ilgili araştırmalar yaparken bir yerde kendisinden ‘hep gölgede’ diye söz edildiğini fark ettim. Evet, gerçekten de öyle. Özel Kuvvetler Komutanlığı’na girdiği günden beri Galip Mendi bulunduğu her yerde “tartışmalı” kontrgerilla faaliyetlerinin öne çıktığı bir general oldu. Kutlu Adalı cinayetinde Atilla Peker ve İlkay Adalı’nın onu işaret eden açıklamaları, şimdilik iddianın ötesine geçmiyor. Ancak Mendi’nin kendini aklamaya çalışırken, Peker’le görüşmesini, Korkut Eken’e araç tahsisini, Eken’in Kıbrıs’taki istihbari faaliyetlerini deşifre etmesi ve iddiaları doğrulaması büyük önem taşıyor.
Galip Mendi’nin, Korkut Eken’in yanına geldiğini kabul etmesi başlı başına Atilla Peker’in ifadelerinin tutarlılığını ortaya koyuyor.