Kulis: Erdoğan muhalifi bazı medya vitrinleri büyükelçi olarak atanma arzusunda

Gazeteci Murat Yetkin: "Önceki Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın büyükelçi atanma gayretlerinden sonra, milletvekilliği trenini yakalayamayan bazı medya vitrinlerinin büyükelçi olma arzuları açığa çıkmış, hatta bazı önemli Erdoğan muhaliflerinin bile."

  • ü
  • 22 Mayıs 2024
  • ü
  • Gündem

Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif bazı gazetecilerin vekillik trenini kaçırdıktan sonra büyükelçi olarak atanma arzusunda olduğuna dair bir kulis paylaştı. Yetkin, “Önceki Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın -hiç değilse- büyükelçi atanma gayretlerinden sonra, milletvekilliği trenini yakalayamayan bazı medya vitrinlerinin -hiç değilse- büyükelçi olma arzuları açığa çıkmış, hatta bazı önemli Erdoğan muhaliflerinin bile” dedi ve sordu: “Neden olmasın, değil mi?”

AKP’nin kuruluşundan bu yana geldiği aşamada artık kendi eliti ve seçkinleri olduğunu belirten Yetkin, “Bilal Erdoğan’ın mezun olduğu Kartal İmam Hatip Lisesi, hükümet kontrolündeki şirketlerin yönetim kadroları için, Avrupa Birliğine seyahat etmek için gerekli vize değerinde. Devlet yönetimindeyse Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfının ağırlığı giderek artıyor. SETA ve Kartal İmam Hatip gibi ekosistemler Türkiye’nin AK Parti döneminde kabuk değiştiren yeni yönetim seçkinlerini oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘ONA VERME, BANA VER KOKUSU’

Gazeteci Metin Cihan’ın AKP’ye yakın SETA’nın Avrupa Birliği’nden (AB) aldığı fonları ortaya çıkardığı haberi hatırlatan Yetkin, şunları söyledi:

“Üç yıl önce bir yazıda sorduğum iki sorunun yanıtını buldum. Yazıyı 2021 yılında İletişim başkanı Altun’un Türkiye’de çalışan uluslararası basını ki yabancı basın faaliyetini ‘Beşinci kol’ yani casusluk kuşkusuyla dillendirmesi üzerine yazmıştım. Yazı SETA’nın 2019 yılında “Uluslararası medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ raporuyla başlatılan Türkiye’ye akan Avrupa Birliği fonları tartışmalarının yeniden alevlenmesini konu alıyordu. (*) Şu iki soruyu sormuştum: ‘Biraz ‘Hani bana?’ kokusu almıyor musunuz burada? Hatta ‘Ona verme, bana ver’ kokusu?”

‘BAŞKENT KULİSİNDEN BİR FISILTI’

Murat Yetkin kendi kişisel blogunda kaleme aldığı yazısına şöyle devam etti:

“Kendilerine “Beyaz Türk” denmesinden pek hoşlanan eski Türkiye seçkinleri hiçbir zaman AK Parti elitleri kadar birbirlerini kayıran, gözeten konumda olamadılar. Yeni Türk seçkinleri dışarıdan en küçük hamlede birbirlerine kenetleniyorlar. Dışarıdan derken buna AK Parti’nin seçilmişlerini de katmak gerekiyor.

Örneğin, gerçi onlar da atanmış ama, belki bir-ikisi hariç hiçbir bakanın, bir-ikisi hariç hiçbir AK Parti yöneticisinin, milletvekilinin, hiçbir yüksek yargı kurumu başkanının gücünü Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanı Özel Kalemi Hasan Doğan veya Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum’la kıyaslamak isteyeceğini sanmıyorum.
Baksanıza Uçum yargıya müdahil olma çıkışlarını Anayasa değişiklik çalışmalarında parti temaslarını üstelenen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a “Fikir tekeli” uyarısıyla yasama alanına genişletti.

Konu açılmışken Başkent kulisinden bir fısıltıyla bitireyim: Önceki Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın -hiç değilse- büyükelçi atanma gayretlerinden sonra, milletvekilliği trenini yakalayamayan bazı medya vitrinlerinin -hiç değilse- büyükelçi olma arzuları açığa çıkmış, hatta bazı önemli Erdoğan muhaliflerinin bile. Neden olmasın, değil mi?”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com