Artan baskılara daha fazla dayanamayan iktidarın İsrail ile ticareti üçüncü ülkeler üzeriden gerçekleştireceği, bunun için de en uygun yolun Slovenya limanları üzerinden olduğu bildirildi.
Türkiye’nin İsrail’e ihraç ettiği 54 ürün için kısıtlama kararı aldığını açıklamasından sonra Türk mallarının dolaylı yollarla İsrail’e ulaştırılacağı öne sürüldü. Artan baskılara daha fazla dayanamayan iktidarın İsrail ile ticareti üçüncü ülkeler üzeriden gerçekleştireceği, bunun için de en uygun yolun Slovenya limanları üzerinden olduğu bildirildi.
Daha önce Azerbaycan rotası da gündeme gelirken, İsrail basınında yer alan habere göre, İsrailli ithalatçılar kısıtlama kararının ardından Türk mallarının dolaylı ithalat yollarını incelemeye başladılar ve Slovenya’nın Koper veya Ljubljana limanları üzerinden İsrail’e teslimat yapmayı düşündüler. Bu yöntem, çimento, mermer, çelik ve alüminyum gibi ürünlerin İsrail’e teslimatının bloke edilmesini önleyebilir. Çünkü ülkeler arası para transferine ilişkin herhangi bir kısıtlama bulunmuyor.
Karar’ın aktardığına göre, bu süreç, evrak işleri ve ulaşım yolları nedeniyle karmaşıklık arz ediyor. Eğer evraklarda teslimat yeri olarak Slovenya’nın Koper limanı görünüyorsa, Türk gümrükleri bile nihai varış yerini tam olarak belirleyemeyecektir. İsrail’e ihracatı yasaklanmış ürünler için ödemenin kaynağının kontrolü de zorlaşıyor.
Bu durumda, İsrail’e yönelik ihracatın yasaklandığı ürünler, önce Slovenya’ya veya başka bir ülkeye gönderilir, ardından malların girmeyeceği belirtilerek yerel gümrükten çekilir, konşimentolar değiştirilir ve mallar başka bir gemiye yüklenerek nihai varış noktasına gönderilir. Bu yöntem, nakliye masraflarını önemli ölçüde artırabilir, çünkü bu yöntemle nakliye süresi üç haftaya kadar çıkabilirken, Türkiye’den İsrail’e doğrudan nakliye yalnızca birkaç gün sürer.
Elad Barshan, SlickChain’in kurucu ortağı ve CEO’su, Türk gümrüğünün veya genel olarak herhangi bir gümrüğün, ihracat sevkiyatlarının varış noktalarını izleme yeteneğinin çok sınırlı olduğunu belirtiyor. Her ihracatın detaylı incelenmesi gerektiğinden, büyük bir ülkede bu işlemin gerçekleştirilmesi neredeyse imkansızdır. Barshan, bu yöntemin pratik olabileceğini, ancak düşük değerli ürünler için özellikle uygun olmadığını ifade ediyor. Örneğin, Türkiye’den gelen ve yaklaşık 5.000 NIS değerinde olan basit bir mermer konteyneri için, ek maliyetlerin devam etmenin uygulanabilirliğini düşürebileceğini belirtiyor.