Bora Selim Gül ve Yiğit Göktuğ depremden bu yana yaptıkları paylaşımlarla şehrin dokusunu hafızalarda canlı tutmaya çalışıyor.
6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden Antakyalı Bora Selim Gül ve Yiğit Göktuğ, deprem sürecinde ve sonrasında bölgedeki mağduriyetleri duyurmak için sarf ettikleri çabayla öne çıkan isimler arasında. Bora ve Yiğit depremden etkilenenlerin insani şartlarda hayatlarına devam edebilmeleri için uğraşırken bir yandan da tarihi ve kültürel dokusuyla öne çıkan kentin hafızasını diri tutmak için çabalıyorlar.
Her iki isim de Antakya’nın dokusunun hafızalarda korunması ve kent onarılırken bu ruhun göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerken sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla kullanıcıları kolektif bir çabayla görsel bir Antakya arşivi oluşturmaya davet etmişlerdi.
Bora Selim çağrısını “Antakya’da çektiğim fotoğrafları kaydedin, paylaşın. Benim fotoğraflarım sizin fotoğraflarınız. Sormanıza gerek yok. Biraz iyileşince bir Antakya arşivi kurmak istiyorum. Şimdi değil. Şehrin tarihi ve geleceği için önemli.” sözleriyle duyurmuştu.
Yiğit Göktuğ ise, diğer sosyal medya kullanıcılarını “En büyük korkum Antakya’nın eşsiz kültürünün, tarihinin bir kenara bırakılıp şehrin koca bir TOKİ’ye dönüşmesi. Buna izin vermemek için şehirdeki tüm anılarımızı, tüm yaşadıklarımızı tekrar tekrar gündem değişse de hep yazmalıyız bence.” sözleriyle bu arşive destek olmaya davet etmişti.
Bora Selim’in “Vatanım, senin aşkın üzerine yemin ederim. Ben büyüyorum ve sen de kalbimde büyüyorsun. Sana önceden aşkla seslenirdim artık acı ve öfkeyle sesleniyorum. Ama ne olursa olsun, kaybettiklerimize yemin olsun, seni tekrar kuracağız, sana döneceğiz.” sözleriyle seslendiği Antakya’yı yaşatmak için sözleşmeden aynı fikirde buluşan iki dost, özellikle paylaştıkları “öncesi/sonrası” fotoğraflarıyla Antakya arşivine katkıda bulunmaya devam ediyorlar.