Cengiz Holding’in Kazdağları’nda hayata geçirmek istediği Halilağa Bakır Madeni projesine yönelik itirazlar, Danıştay tarafından oy çokluğuyla reddedildi.
Yöre halkı ve yaşam savunucuları, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin projeye verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararının iptaline ilişkin verdiği ret kararını temyiz etmiş ve Danıştay’a taşımıştı.
İlayda Sorku’nun Birgün’de yayınlanna haberine göre; itirazları göz ardı eden Danıştay 4. Dairesi, kararı oy çokluğuyla onayladı.
Danıştay’ın kararında şu ifadeler yer aldı: “Dava dışı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın davaya müdahale isteminin reddine, temyiz istemlerinin reddine, temyize konu Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin kararının temyiz edilen davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğuyla karar verildi.”
Kazdağları’nın orman ekosistemleri, bölgedeki su kaynakları ve yerleşim yerleri bu projelerin hayata geçirilmesiyle ciddi şekilde zarar görecek. Bölgedeki köylüler, çevre savunucuları ve bilim insanları, 100 günü aşkındır ormanlık alanlarda kesim, yol açma ve kazı faaliyetlerine karşı direniyor. Ancak mücadele, Danıştay tarafından görmezden gelindi.
Yaşam savunucuları, projelerin ekolojik tahribat yaratacağı ve yerel halkın yaşam kaynaklarını yok edeceği konusunda uyarılarda bulunsalar da, mahkeme bu itirazları dikkate almadı. Yaşam savunucuları, davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.
Kazdağları Ekoloji Platformu, 6 buçuk ayın ardından açıklanan kararı şöyle değerlendirdi: “Ne yazık ki haklı argümanlar, mevzuata aykırılıklar, hukuki uyumsuzluklar yok sayılıp, şirketler ve sermayeden yana bir karar açıklandı. Danıştay 4. Dairesi, temyiz başvurumuzu 2/3 oy çokluğu ile reddederek köylülerin, yaşam savunucularının, bilim insanlarının, kurdun kuşun haklı sesini duymazdan, görmezden geldi.”
Bölgede ciddi tahribat yaratacak proje için verilen karara ilişkin, ‘Kazdağları’nın yeni idam fermanı’ denen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Siyasi iktidarın vahşi, sömürgeci enerji ve madencilik politikaları, taraflı hukuk sistemi ile korununca, sermaye dikensiz gül bahçesinde kârına kâr katmaya, özgürce at oynatmaya devam ediyor. Ülkemizin her yanı enerji ve madencilik projeleri ile doldu. Bu ekoyıkım projelerine karşı ses çıkarmayanlar da tarih önünde bu yıkımlardan sorumlu olacaklar.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Halkın, köylünün, yaşam savunucuların sesini, isyanını görmezden gelenler, su kaynaklarını, tarlaları, meraları gasp edenler, ormanları, yaban hayatı yok edenler, ekokırıma yol açanlar mutlaka bir gün, herkese adil davranan gerçek bir hukuk sistemi karşısında hesap verecek.”