Kemerburgaz’da Oğuz Murat Aci’nin öldüğü ATV kazasından yaralı kurtulanlar konuştu: "Yardım istemek için telefonumu çıkardım. Ancak birileri elimden telefonumu aldı."
İstanbul Eyüpsultan’da lüks ciple, arızalanan ATV motorunu emniyet şeridinde kontrol eden gruba çarpan ve 1 kişinin ölümüne neden olan 17 yaşındaki sürücü T.C. ve annesi ünlü yazar Eylem Tok’un, Mısır’dan ABD’ye kaçtığı öne sürüldü. Öte yandan; Kemerburgaz’da Oğuz Murat Aci’nin öldüğü ATV kazasında yaralananlardan İbrahim Gümüş konuştu. Gümüş “Aracın farlarını görmemle çarpması bir oldu. hepimiz başka yere savrulduk. Yardım istemek için telefonumu çıkardım. Ancak birileri elimden telefonumu aldı. Madem o kadar vicdanlılar gelsinler adalete teslim olsunlar” dedi. Acılı anne Pervin Aci ise gözyaşları içinde “O çocuğu annesi getirsin benim oğlum toprakta nefes alamıyor onun çocuğu hiç olmazsa nefes alacak” dedi.
Hastaneden taburcu olan Gümüş, o gece için kendisine ulaşan Sabah muhabiri Mustafa Kaya’ya şunları söyledi:
“Gelen aracın çok süratli olduğunu hatırlıyorum. Arabanın farlarını gördüm, görmemle vurması bir oldu zaten. Çarpmanın etkisiyle hepimiz savrulduk. Kalktığımda kimseyi göremedim yanımda. Kafamdan darbe aldım. Yardım istemek için telefonumu çıkardım. O sırada telefonum elimden alındı. Birileri aldı elimden. Büyük ihtimalle aileden biri aldı diye düşünüyoruz. Sonra teyzem beni aramış. Bir bayan çıkmış. Teyzem ‘İbrahim nerede’ diye soruyor, karşıdaki kişi ‘siz kimsiniz’ diyor. ‘Ben teyzesiyim siz kimsiniz’ deyince karşıdaki kişi telefonu kapatıyor. Telefonum kayıp. Ben bir kadın sesi de duymadım olay yerinde. Oradan geçen kişiler yardım etti, ambulansı aradı. Madem o kadar vicdanlılar gelsinler adalete teslim olsunlar. Acımızı bir nebze olsun dindirsinler.
Gelen araçların bizi görmemeleri imkansız. ATV bozulunca 3 ATV’yi de emniyetli bir yere çektik. Oğuz abi karşıdan gelen görsün diye ATV’yi ters çevirdi, flaşörleri yaktı. Hatta gelen araçlar bizi gördü, yavaşladı ve yardıma ihtiyacınız var mı diye sordular. Bize çarpanların görmemeleri imkansız bizi. Çok süratli geliyorlardı. Direk yapıştırdı bize. Farları gördüm gerisi yok bende.”
Acılı anne Pervin Aci ise gözyaşları içinde şunları söyledi:
“O çocuk gelsin. Annesi getirsin. Türkiye’de hiç kimse onun çocuğuna bir şey yapmaz. Benim çocuğum toprakta, nefes almıyor. Onun çocuğu nefes alacak, konuşacak. O çocuğu oradan oraya çanta gibi atmasın günah o çocuğa. O çocuğa da üzülüyorum. Eylem Tok’un ‘yine olsa yine yaparım’ açıklaması hatırlatılan Pervin Aci “Bir anne demez. İnanmıyorum. Bir anne söyler mi bunu? Eğer söylediyse yazıklar olsun. Ama dememiştir.” dedi. Aci şöyle devam etti: “Çocuğuna da eziyet etmesin, getirsin güzelce. Günah değil mi o çocuğa, o çocuğun geleceğini aldın. Herkes anne. Öyle bir içgüdü olur mu. Annelik içgüdüsü olsaydı onda önce benim yavrumu kurtarıp hastaneye gelip ne gerekiyorsa yapardı. Benim oğlum zaten gidecekti ama yanında olsaydı, ağlasaydı sızlasaydı, ben gidene kadar dursaydı başında, ben onu başımın üstünde tutardım.”
Baba Özer Aci da “Ben sesleniyorum, daha fazla kendini rencide etmesin, alçaltmasın, evladımızı sağ sola götürüp yargıdan hukuktan kaçırmasın, yazık olur. O çocuğunu arabanın içine koyup oğlum 2 dakika dur çarpmışsın yaralamışsın, yaralılar var deseydi, bir yaralıyla hastaneye gidip yaralıların durumu sorsaydı, ailelerin telefonuna ulaşsaydı, bir insanın bunu yapmaması lazım. Yazıklar olsun.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Aci ailesinin avukatı Hacı Orhan da açıklamasında “Anne, olayı yetkililere bildirmeme suçunu işleyerek ihmaliyle ölüme sebep olmuştur. Çocukla ilgili ve anneyle ilgili soruşturma başladı. Sayın Bakan açıkladı, kırmızı bültenle aranacaklar. Gittikleri ülkede de rahat edemeyecekler. Havalimanı kayıtlarında babanın çalışanları görülmekte. Anne ve çocuk babanın çalışanları tarafından havalimanına bırakılıyor. Bu nedenle baba hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Zaten annenin kendi başına bu işi yapması mümkün değil.”