15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan KHK ile keyfi şekilde belediyelere kayyım atamasının önü açılırken diğer düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP, bu düzenleme için AYM’ye gitmemişti. AKP eski vekili Şamil Tayyar, "Kayyım ataması Anayasaya aykırıysa neden iptali için AYM’ye gidilmedi?" diye sordu.
İçişleri Bakanlığı’nın daha önce HDP’li ve DEM Partili belediyelere kayyım atarken dayanağı Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname idi. Bu KHK’dan önce belediye başkanlığı koltuğunun boşalması halinde yerine belediye meclisi bir yeni bir başkan veya başkanvekili seçiyordu.
Kemal Göktaş’ın Kısa Dalga‘da yayınlanan haberi’ne göre; ancak KHK ile getirilen yeni düzenleme ile terör suçundan görevden uzaklaştırılan veya tutuklanan belediye başkanlarının yerine doğrudan kayyım atanabileceği hükme bağlandı.
Böylece belediye başkanlarına haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadan, sadece açılacak bir soruşturmada tutuklama kararı verilerek veya İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden alınarak yerlerine kayyım atanmasının öne açıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından 15 Ağustos 2016 yılında çıkarılan ve 10 Ekim 2016’da Meclis’te aynen kabul edilen KHK’da “belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46 ncı maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir” hükmü yer alıyor.
Hukukçular, KHK ile getirilen kayyım atama yetkisinin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtiyor.
AKP eski Milletvekili Şamir Tayyar ise konuyu sosyal medya hesabı x’te şöyle dile getirdi:
“İlginç.
Nedenini anlatayım.
15 Temmuz’dan 1 ay sonra Olağanüstü Hal kapsamında çok sayıda düzenlemeyi içeren KHK yayınlandı, 10 Kasım 2016’da ise kanunlaşarak yürürlüğe girdi.
Bu kanuna göre; belediye başkanının terör veya terör örgütlerine üyelik, yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması durumunda yerine görevlendirme yapılabiliyor.
Meclis üyelerinin görevi sona ermiyor ama belediye işlemleri encümenin memur üyelerince yürütülüyor.
Bütçe ve mali işlemler ise valilik onayıyla defterdarlık ve mal müdürlüğüne devrediliyor.
Başkan, görevden uzaklaştırıldıktan sonra maaşının üçte ikisini alıyor, sosyal haklardan yararlanabiliyor.
CHP, bu kanunun bazı maddelerinin iptali için AYM’ye başvuruyor. Başvuru dilekçesinde grup başkanvekili sıfatıyla Özgür Özel’in de imzası var.
İlginç kısmı burası.
İptali istenen maddeler arasında kayyım atamasını öngören madde yok.
Sormak istiyorum;
-Kayyım ataması Anayasaya aykırıysa neden iptali için AYM’ye gidilmedi?”