İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i katleden Semih Çelik'in olay günü ne yaptığı ortaya çıktı. Oturduğu mahallede bir dükkana giren Çelik'in kıyafetlerini göstererek, "Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?" diye sorduğu öğrenildi. Çelik, önce evine gittiği Ayşenur'u katletti; sonra da Fatih'te surların üzerinde İkbal'i vahşice öldürdü...
Semih Çelik, Eyüpsultan’da oturan kız arkadaşı Ayşenur Halil’i evinde, saplantılı olduğu ve daha önce “öldüreceğini” söylediği İkbal Uzuner’i de Fatih Edirnekapı Surları’nda katletmişti. Kelimelerin yetersiz kaldığı vahşetin detayları kan dondurmaya devam ederken katil Semih Çelik’in olay günü neler yaptığı da ortaya çıktı.
Türkiye’nin kanını donduran olay geçtiğimiz cuma günü Fatih’te yaşandı. İstanbul Fatih’te yaşanan korkunç olayda, 19 yaşındaki Semih Çelik isimli cani, Edirnekapı surlarında İkbal Uzuner’in vücudunu parçalara ayırıp başını da surlardan aşağı attı. Cani Semih Çelik (19) daha sonra intihar etti. Olayın hemen ardından, katilin 19 yaşındaki Ayşenur Halil’i de hunharca öldürdüğü ortaya çıktı.
Hürriyet’te yer alan habere göre Semih Çelik, komşularına soruldu, mahalleliden çarpıcı açıklamalar geldi. Önceden Fatih’te oturan Semih Çelik, 2018 yılında Eyüpsultan’da çıkmaz sokaktaki 5 katlı bir evin 2. katına taşındı. Ancak Fatih’teki bağlarını hiç koparmadı, vaktini eski yaşadığı yerde geçirdi. 6 yıldır oturduğu semtin ne berberi ne emlakçısı ne de sokağın tek fırıncısıyla sohbet etti.
Mahalle esnafı, “Arada sırada yüzünü görürdük, selam dahi vermezdi. Sadece buradaki evine yatmaya gelirdi” dedi.
Mahallelinin anlattığına göre, olay günü evden çıkan Semih Çelik, sokağın karşısındaki fırına uğrayıp ve orada kıyafetlerini göstererek, “Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?” diye sorduktan sonra ayrıldı.
Doğma büyüme Semih Çelik’in sokağında emlakçılık yapan Uğur Yılmaz (49), “Bizim mahallemiz köy gibidir, herkes birbirini tanır. Ancak biz, kendisini ve babasını tanımıyoruz. Çok az görürdük. Hele annesini hiç bilmiyoruz, sanırım Ankara’da kalıyormuş. Olay günü sabah babasıyla konuşuyor, babasına ‘Kız arkadaşım gelecek, kahvaltı yapacağız’ diyor. Babası da evden çıkıyor. Sonra öğreniyoruz ki çocuk iki kişiyi öldürmüş. Kasap olduğunu duyduk ama nerede bir şey bilmiyoruz” dedi.
70 yaşındaki mahalle sakini Hasan Şahin, “Semih Çelik’i birçok kez gördüm ama yalnızca gördüm. Temiz yüzlü, sakin bir çocuktu. Ancak bir diyaloğumuz, merhabalaşmamız yoktu. Buraya da birkaç sene evvel taşınmışlar, o zaman bina inşaat halindeymiş. Bırakın böyle bir olayı, hırsızlık bile olmazdı bizim mahallemizde, kapıda anahtar bırakırdınız. Böyle bir şey yaşanması çok kötü ve üzücü” diye konuştu.
Ayşenur’un komşusu olduğunu iddia eden bir kişi sosyal medyada cinayetlerin olduğu gün yaşananları anlattı. İşte dikkat çeken o mesajlar:
“Öldürülen kızcağızlardan biri olan Ayşenur, bizim komşumuzun kızıydı. Ayşenur dün okula gitmiş ve okul çıkışı annesiyle Eyüpsultan’da buluşmak üzere sözleşmişti.
Annesi aradığında, kızına ulaşamamış. Daha sonra bu vicdansız telefonu açıp, “Kız okulda” demiş. Kadın koşa koşa okula gitmiş, orada olmadığını öğrenince tekrar aramış.
Kızının telefonunu bu vicdansız tekrar açıp, “Kız karakolda” demiş. Bu sefer kadın can havliyle karakola gitmiş ama kızını orada da bulamayınca telefonunu çaldırdığını düşünmüş. Komşusunu arayıp, “Ayşenur sanırım telefonunu kaybetti, eve gelir muhtemelen. Ben yoldayım, benden önce gelirse haber ver, eve al” diye söylemiş.
O sırada genç kızın katledildiği haberini duyanlar, Ayşenur’un annesinin evine gitmişler. Komşuya söylemişler. Kadın inanmak istememiş: “Olmaz böyle bir şey, ben Ayşenur’u bekliyorum, annesi şimdi aradı,” demiş. Biz evden sadece çığlıkları duyabildik. Korkunç bir ağlama ve bağırma sesi vardı. Daha sonra Ayşenur’un haberini aldık.”
Emniyet olayla ilgili yaptığı çalışmalarda, Semih Çelik’in herhangi bir suç kaydı olmadığını, 2 adet kayıp şahıs, 1 adet intihara teşebbüsten suç kayıtlarının olduğunu ve son 1 yıl içerisinde Eyüpsultan Devlet Hastanesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde toplam 5 adet hastane kaydının olduğunu tespit etti.
Semih Çelik’in İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde bir yıldır takipli hasta olduğu, rutin aralıklarla psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç aldığı ancak, hastaneye herhangi bir yatış kaydı olmadığı öğrenildi.
Kasap Semih’in evinde inceleme yapan ekipler, Çelik’e ait bir defter üzerinde, kafası ile vücudu birbirinden ayrılmış ve vücudu parçalanmış şekilde karakalem çizimi buldu. Vahşice katledilen İkbal Uzuner’in de Semih Çelik’in defterinde bulunan resme benzer şekilde öldürüldüğü tespit edildi.
Semih Çelik’in katlettiği İkbal Uzuner için geçtiğimiz yıl çektiği video ortaya çıktı. Semih Çelik videoda şu ifadeleri kullanmış: “İkbal seninle özel olarak vedalaşmak istedim. Sonunda ölüyorum. Benim yüzümden yaşamış olduklarından dolayı özür diliyorum. Korkmana ya da endişe etmene gerek kalmayacak. Umarım normal bir yaşam yaşayıp, güzel ölürsün. Ama sana söylemem gereken bir şey var. Bir gün beni gördüğün gün oraya seni öldürmeye gelmiştim, bu hayattan çıkarken can almak istiyorum ve bu insanın sen olması daha değerliydi benim için. Kalbini çıkartmak, gözlerini… biliyorsun zaten oraları. Vazgeçtim, seni öldürürsem kendi cehennemimi yaşamış olacağım. Diğer tarafta peşimi bırakmayacaksın. O yüzden tek başıma gideceğim, kimseyi öldürmeden.”
Eyüpsultan’da Ayşenur Halil’i, Fatih Edirnekapı Surları’nda ise İkbal Uzuner’i canice öldüren Semih Çelik’in odasının fotoğrafları ortaya çıktı. Çelik’in kitaplığında bir bıçak olduğu görülürken, kanatlarını açmış kadın tablosu dikkat çekti. Öte yandan Çelik’in kitaplığında “İknanın Psikolojisi”, “Aşkın Yasası Şiddetin Yasası”, “İyinin ve Kötünün Ötesinde”, “İrade Eğitimi” isimli kitaplar olduğu görüldü. Semih Çelik’in üzerinde haç olan bir objeyi duvarına asması da fotoğrafa yansıdı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
