Kadın Emeği Raporu: Her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışma hayatında

DİSK/Genel-İş Emek Araştırmaları (EMAR), 8 Mart Kadın Emeği Raporu’nu yayımladı. Türkiye'de her 10 kadından yalnızca 3'ü çalışma hayatında yer alabiliyor.

  • ü
  • 08 Mart 2024
  • ü
  • Gündem

Fotoğraf: DİSK

Kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırıların giderek arttığına dikkat çeken DİSK/Genel-İş Emek Araştırmaları (EMAR) 8 Mart Kadın Emeği Raporu’nu yayımladı. Kadınların her türlü sömürü, baskı ve şiddetle “ucuz emek – kutsanmış annelik” rolleri arasına sıkıştırılmaya çalışıldığını belirten rapor, kadınların iş hayatından uzak tutuluşunu verilerle ortaya koydu: istihdamda cinsiyet açığı yüzde 34,6, her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışabiliyor, kadınlarda işçileşme artıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadınların ekonomik hayata katılımını güçlendiren önemli bir faktör olduğunun altının çizildiği raporda, çalışma çağındaki (15-64 yaş) erkeklerin ve kadınların istihdam oranları arasındaki farkın yüzde 34,6 olduğuna yer verildi. İstihdamdaki cinsiyet açığının azlığının toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten politikaların sonucu olduğu vurgulanırken AB üye ülkelerinde bu farkın yüzde 10,7 olduğuna değinildi.

Erkeklerdeki istihdamın yarısı

Her 10 kadından yalnızca 3’ünün çalışma hayatında yer edinebildiğine değinilen raporda 2021 yılında 10,560 milyon kişi olan kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 32,8’den, 2023 yılında yüzde 36’ya yükselerek 11,938 milyon kişi olduğu aktarıldı. İş gücüne katılım oranları kadınların iki katı olan erkeklerin oranı ise 2023 yılında 22,111 milyonla yüzde 71,1’e yükseldi.

İşçileşme artıyor

İş gücüne katılım gösteren kadınların işteki durumları incelediğinde ise kadınlarda işçileşmenin arttığının belirtildiği raporda “2021 yılında 6,217 milyon kadın ücretli, maaşlı veya yevmiyeli istihdam edilirken 2023 yılında bu sayı 7,758 milyon kişi oldu. Oransal olarak bakıldığında da 2021 yılından 2023 yılına kadar yüzde 4,5 gibi yüksek bir artış olduğu görülüyor.” denildi.

Kamudaki kadın istihdamının düşüklüğüne de dikkat çekilen raporda “Diğer Avrupa ülkelerinde ve OECD ülkelerinde kamu sektöründe kadın istihdamı oldukça yüksekken Türkiye’de kamuda çalışan kadınların oranı oldukça düşüktür. Örneğin, Fransa’da kamu sektöründe çalışanların yüzde 64,6’sı kadınken; Türkiye’de bu oran Fransa’nın neredeyse yarısı kadardır ve yüzde 34,8’dir. Türkiye’de kamuda çalışan erkeklerin sayısı, kadın çalışanların neredeyse iki katıdır.” ifadelerine yer verildi ve iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikalarının yetersizliğine dikkat çekildi.

Kadının emeği değersizleştiriliyor

Kadın emeğinin değersizleştirilmesinin de istihdamdaki cinsiyet açığına yol açtığının belirtildiği raporda kayıt dışı çalıştırılan kadın sayısında da artış görüldüğü kaydedildi. Her 10 kadından 3’ünün kayıt dışı çalıştırıldığının vurgulandığı rapora göre 2021 yılında 5 milyon 776 bin kadın kayıtlı çalıştırılırken 2023 yılında 7 milyon 299 bin kadın kayıtlı çalıştırıldı. 2021 yılında 3 milyon 229 bin kadın kayıt dışı çalıştırılırken bu sayı 2023 yılında 3 milyon 248 bin kişi oldu.

Ev işleri hapsediyor

Raporda toplumsal cinsiyet rollerinin kadınları mecbur bıraktığı ev işleri, temizlik, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi işlerin kadınların çalışma hayatına katılmasının önünde önemli bir engel oluşturduğuna da yer verildi. Bu durum “2023 yılı 4. çeyrek verilerine göre 8 milyon 606 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirtirken ev işleri nedeniyle çalışma hayatında yer alamadığını belirten erkek verisi bulunmamaktadır. Benzer bir şekilde ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 3 milyon 144 bin kişi iken erkek sayısı sadece 466 bin kişidir.” ifadeleriyle açıklandı.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com