Avukat Eylem Arzu Kayaoğlu, Bakırköy Kadın Cezaevi'ndeki müvekkillerinin odalarına kamera takılmak istendiğini açıkladı. Kayaoğlu, girişimin kadın mahkumların itirazı üzerine dün yapılmadığını ancak bugünkü durumu bilmediklerini söyledi.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, tutuklu ve hükümlülerin kaldığı iki katlı odalara, banyo kapılarını da görecek şekilde kameralar takılmak istendiği belirtildi.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Yönetiminden avukat Eylem Arzu Kayaoğlu, yaklaşık bir ay önce ilgili bölümleri görecek şekilde duvarda delikler açıldığını, dün akşam saat 16.30 civarında da idari memurların ve teknik ekibin kameraları takmak üzere odalara gittiğini anlattı.
Kısa Dalga’dan Tanju Pişkin’in haberine göre, müvekkilleri, Kayaoğlu’na karara itiraz ettiklerini ve cezaevi yönetimiyle görüşmek istediklerini söyledi. Ancak cezaevi müdürünün şehir dışında olduğu belirtilerek görüşme yaptırılmadı. Kadınların itirazları üzerine kameraların takılması işlemi dün yapılamadı ama Kayaoğlu, bugünkü durumu henüz bilmediklerini ifade etti.
Kayaoğlu, Bakırköy Cezaevi’nin avlusunda ve dış koridorlarında halihazırda kameralar olduğunu ve avludaki kameraların zaten tutuklu ve hükümlülerin kaldığı odaları görecek şekilde yerleştirildiğini aktardı.
Öte yandan cezaevindeki odalar iki kat şeklinde ve her iki katta da ortak alanın yanı sıra yataklar ve banyo ve tuvaletler var. Kayaoğlu odaların içine takılan kameraların özellikle banyoyu görecek şekilde konumlandırılmak istediğini söylüyor.
Kayaoğlu’nun müvekkili, kameraların takılma gerekçesi için memurların ‘adli hükümlü ve tutukluların odalarında sürekli sorun çıkmasını’ gösterdiğini kendisine aktarmış.
Avukat Kayaoğlu, “Emin değiliz ama adlilerin odalarında kamera olduğu zaten biliniyordu. Kaldı ki bu da ihlal, hiç kimsenin özel hayatı bu şekilde izlenemez. Fakat başkalarının sorunları ya da tartışmaları, siyasi tutuklu ve hükümlülerin özel hayatını ihlalin bir gerekçesi de olamaz. Zaten siyasilerin bugüne kadar ne kendi aralarında ne de cezaevi personeliyle herhangi bir tartışması ya da teması söz konusu bile değil. Dolayısıyla bu bir bahane” dedi.
Diğer koğuşlara verilen bilgi ise Adalet Bakanlığı’ndan cezaevine yazı gittiği bu nedenle işlemin yapıldığı yönünde. Ancak Kayaoğlu, “Böyle bir durum söz konusu olsaydı aynı yazı diğer cezaevlerine de giderdi” diyor.
Kayaoğlu’nun söylediğine göre Bakırköy Cezaevi çok fazla hak ihlaline sahne oluyor. Ancak buna rağmen milletvekilleri, avukatlar, tutuklu ve hükümlüler cezaevi idaresiyle genelde görüşemiyor. Nitekim bu olayda da görüşme talepleri reddedildi.
Kayaoğlu, “Birkaç yıldır, diğer hapishanelerden daha aşırı, daha zorlayıcı, katı, görüşmeyen ve uzlaşmayan bir idare söz konusu. Ancak burada özel alanı tamamen ortadan kaldıracak nitelikte bir eylem var” dedi.
Kameraları takmak üzere odalara giden memurların ve ekiplerin farklı gerekçeler sunmasının yanı sıra siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik tavırlarının da farklı olduğunu söyleyen Kayaoğlu şunları aktardı:
“O an odada bulunan memurlardan biri kadınlara ‘Biz zaten bütün gün sizi izliyoruz bıktık, biraz da devlet izlesin’ demiş. Elbette bütünün fikrini ifade etmez ancak kadın bedenini hedef alan, küçümseyen bir zihniyetin ve siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik bakış açısını gösteren bir söylem bu.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
