İstanbul Barosu, gazeteciler Nazım Daştan ile Cihan Bilgin'in Suriye'de öldürülmesinin ardından açıklama yapmıştı. Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkıknda bu açıklama gerekçe gösterilerek 'terör' soruşturması açıldı. İfade vermek için adliyeye gelen İstanbul Barosu, "147 yıldır bu baro susmadı. Bundan sonra da cesaretle mücadele etmeye devam edecektir" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında, gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Suriye’de öldürülmesinin ardından yaptığı açıklama gerekçe gösterilerek “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlarından soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında baronun yönetim kurulu üyeleri bugün Çağlayan Adliyesi’ne geldi. İfade öncesi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan başta olmak üzere Adıyaman, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kocaeli, Kırklareli, Ordu, Manisa, Mardin, Muş, Sakarya, Siirt, Urfa, Şırnak, Tekirdağ, Van, Yalova ve Zonguldak Baro Başkanları da İstanbul Barosu’na destek verdi.
Adliye önünde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erdinç Sağkan, “Bugün bu soruşturma, yalnızca baromuza değil, demokrasiye, laikliğe ve hukukun üstünlüğüne bir saldırıdır. 147 yıldır bu baro susmadı, sinmedi, korkmadı. Bundan sonra da cesaretle mücadele etmeye devam edecektir” dedi.
Soruşturmanın hukuka aykırı ve ifade hürriyetini kısıtlayıcı şekilde yapıldığını ve İstanbul Barosu’nun yanında savunma mesleğini savunmak için adliyede olduklarını ifade eden Sağkan, şöyle devam etti:
“Aynı basın özgürlüğünü savunurken, basın emekçilerinin haber verme hakkını savunurken yurttaşların da haber alma hakkını savunduğumuz gibi aslında bugün İstanbul Barosu’nu savunmak için burada değiliz. İstanbul Barosu’nu savunurken, aynı zamanda bu topraklarda yaşayan her bir yurttaşımızın en temel hak ve özgürlüklerini savunmak için buradayız.
Cumhuriyetin kurucu değerlerini savunuyor. Laikliği, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü savunuyor. İşte bugün, o ses susturulmaya çalışılıyor. Onun için buradayız. İstanbul Barosu’nu savunurken 85 milyonun temel hak ve hürriyetlerini savunmak için buradayız.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bugüne kadar İstanbul Barosu’na karşı bu tür soruşturmalara çok kez tevessül edildi. Ne İstanbul Barosu ne hiçbir baromuz ne 190 bin avukat bu tür savunmalardan sinmez, korkmaz. Darbeciler zamanında İstanbul Barosu’nun kapısına mühür vurulmaya çalışıldı. İstanbul Barosu’nun yöneticileri yargılanmaya çalışıldı. Ancak tarih önünde kimin mahkum olduğunu bugün hep beraber görüyoruz.”