İstanbul Barosu: Hukuksuz yere özgürlüğü kısıtlanan meslektaşımız Dilek Ekmekçi derhal salıverilmelidir

İstanbul Barosu, çıkarıldığı mahkemede serbest bırakılmasına rağmen tekrar gözaltına alınan ve cezaevine konulan Av. Dilek Ekmekçi hakkında açıklama yaptı.

  • ü
  • 03 Kasım 2024
  • ü
  • Gündem

İstanbul Barosu, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla cezaevinde tutulan, çıkarıldığı mahkemede serbest bırakılmasına rağmen tekrar tutuklanan Ceza Hukukçusu Av. Dilek Ekmekçi hakkında açıklama yaptı.

22 Ekim’deki İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın sonunda Ekmekçi için yurt dışına çıkış yasağı ve tahliye kararı verildi. Ekmekçi hakkında yeniden tutuklama kararı verildi ve cezaevine konuldu.

İstanbul Barosu’nun açıklaması şöyle:

MESLEKTAŞIMIZ AV. DR. DİLEK EKMEKÇİ DERHAL SALIVERİLMELİDİR!

Baromuz üyesi Av. Dr. Dilek EKMEKÇİ, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dosya üzerinden tutuklanmış, tutuklandıktan sonra görülen ilk duruşmada, meslektaşımız hakkında tahliye kararı verilmiştir. 50 gün cezaevinde kalan meslektaşımız, cezaevinden tahliye edildikten sonra, hakkında yedi ayrı dosya üzerinden verilen “savunmasının alınmasına yönelik yakalama” kararı nedeniyle cezaevinde tekrar gözaltına alınarak, Ataköy Polis Merkezine götürülmüş ve geceyi burada geçirmiştir. Meslektaşımız hakkında çıkarılan yakalama kararlarıyla ilgili işlemler devam ederken, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmiştir. Tahliye kararının yerinde olup olmadığı yönünde değerlendirme yapması gereken mahkeme, itirazı bir derece mahkemesi gibi değerlendirmiştir. Oysa mahkeme, tali ceza davası muhakemesi yapmaktadır. Özetle, meslektaşımız hakkında verilen tahliye kararını değerlendiren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan itirazı usul ve yasaya aykırı olacak ve yetkisini aşacak şekilde “İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, dinlenilmesinden vazgeçilen şikayetçi ve tanığın beyanlarının alınması gerektiği…” gerekçesiyle de kabul ederek, meslektaşımız hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı vermiş, bunun üzerine meslektaşımız tutuklanarak tekrar cezaevine gönderilmiştir.

Ayrıca, meslektaşımız hakkında biri kovuşturma biri soruşturma olmak üzere, iki farklı dosyadan da, usul ve yasaya aykırı olacak şekilde CMK’nın 74. maddesi kapsamında gözlem altına alma kararı verilmiş olup Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen gözlem altına alma kararına yapılan itiraz, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kabul edilmiş ve verilen gözlem altına alma kararı kaldırılmıştır. Ancak, meslektaşımız hakkında yürütülen bir soruşturma dosyası üzerinden Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen gözlem altına alma kararına yapılan itiraz, Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası üzerinden verilen gözlem altına alma kararındaki usuli eksikliklerle aynı eksiklikleri taşımasına rağmen, Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilerek kesinleşmiştir.

Meslektaşımız hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının bir bölümünde, müşteki sıfatıyla yer alan kişilerin, üst düzey siyasetçi olduklarını da belirtmek isteriz.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Yukarıda yazılı olan açıklamalar ışığında yetkililere şu soruları soruyoruz:

1- Meslektaşımız 50 gün cezaevinde tutuklu kalmasına rağmen, ifadeye dönük yakalama kararlarına dair işlemler hangi gerekçelerle tamamlanmamıştır?

2- İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, meslektaşımız hakkında verilen tahliye kararına itirazın kabulü gerekçesinde, hangi yetkiye dayanarak “İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada, dinlenilmesinden vazgeçilen şikayetçi ve tanığın beyanlarının alınması” gerektiği şekilde gerekçe oluşturmuştur?

3- Meslektaşımız hakkında İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasında, meslektaşımızın atılı suçu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunmamasına rağmen, meslektaşımız neden tutukludur?

4- Meslektaşımızla yüz yüze gelinmemesine ve müdafiisi hazır bulunmamasına rağmen, CMK’nın 74. maddesi kapsamında gözlem altına alma kararı verilmesinin gerçek nedeni nedir?

5- Meslektaşımız hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının bir kısmında üst düzey siyasetçilerin müşteki olmasının, meslektaşımız hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalara etkisi nedir?

Bir avukatın ağır ceza mahkemesinin görevine giren suç üstü hal olmadığı sürece tutuklanması yasaların ruhuna aykırı olduğu gibi bir avukatın tutuklanması yalnız kendisini değil, dosyalarına bakmış olduğu müvekkillerini de mağdur etmektedir.

Açıklanan nedenlerle, meslektaşımızın haksız ve hukuksuz yere özgürlüğü kısıtlandığı tartışmasızdır. Bundan dolayı meslektaşımız derhal salıverilmelidir.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com