İstanbul Barosu hâkim karşısında: ‘Sorumluluğumuzu yerine getirdik’

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesi Suriye’de SİHA saldırısında öldürülen gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle 'örgüt propagandası' suçlamasıyla yargılanmaya başladı. Kaboğlu beyanına, “Savunma değil, açıklama yapacağım” diyerek başladı.

  • ü
  • 28 Mayıs 2025
  • ü
  • Gündem

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 Yönetim Kurulu üyesinin, Suriye’de SİHA saldırısında öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için yaptıkları açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” ve “basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından 12’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı.

Savunmasına, “Sayın Başkan, sayın heyet; ben bir savunma yapmayacağım, açıklama yapacağım” sözleriyle başlayan İbrahim Kaboğlu, “İstanbul Barosu, etkili soruşturma istemi ile hukukun üstünlüğünü savunma ve insan haklarını koruma pozitif yükümlülüğünü yerine getirdi” ifadelerini kullandı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Fırat Epözdemir ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun da aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada çok sayıda sanık avukatı da hazır bulundu. Duruşmayı CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise seyirci olarak izledi.

AVUKAT EPÖZDEMİR ALKIŞLARLA KARŞILANDI

İstanbul Barosu Başkanı ve baro yönetimi, duruşma salonuna alkışlar eşliğinde girdi. Başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir de duruşmaya cezaevinden getirilerek katıldı. Epözdemir’in salona girişi sırasında salondakiler uzun süre alkış tuttu.

Davada yargılanan isimler arasında İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu’nun yanı sıra, Baro Başkan Yardımcısı Rukiye Leyla Süren, Genel Sekreter Hürrem Sönmez, Baro Saymanı Ahmet Ergin ile yönetim kurulu üyeleri Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekim Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar bulunuyor.

PROF KABOĞLU: SAVUNMA DEĞİL AÇIKLAMA YAPACAĞIM

MLSA’nın duruşmadan aktardığına göre; İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, savunmasına, “Sayın Başkan, sayın heyet; ben bir savunma yapmayacağım, açıklama yapacağım” sözleriyle başlayarak, şunları söyledi:

“Huzurdaki dosyada soruşturma izninin şeklen 25 Aralık 2024 tarihinde alındığı ancak savcılık tarafından 22 Aralık 2024 tarihinde soruşturma başlatıldığı bilgisi basınla paylaşılmış, aynı gün emniyet müdürlüğü ile soruşturmaya esas olacak araştırmaların yapılması talimatı verildiği, tahkikat evrakının hazırlandığı ve diğer tüm soruşturma işlemlerinin tamamlandığı sabittir.

Görüleceği üzere soruşturma işlemleri 22 Aralık 2024-24 Aralık 2024 tarihleri arasında yapılmış, ancak soruşturma izni 25 Aralık 2024 tarihinde Adalet Bakanlığı’ndan talep edilmiştir. Soruşturma izni alınmaksızın işlemlerin tamamlanması ve akabinde izin işleminin adeta bir biçim kaydı gibi sonradan tamamlatılmış olması, CMK ve Avukatlık Kanunu uyarınca yasaya açık aykırılık teşkil etmekte olup yapılan tüm işlemlerin de usulsüz olduğunu ve elde edilen delillerin de hukuka aykırı şekilde elde edildiğini ortaya koymaktadır.”

‘İSTANBUL BAROSU İSTİHBARAT TEŞKİLATI DEĞİLDİR’

Baronun davaya konu olan açıklamasına değinen Kaboğlu, “Basına yansıyan bilgilere göre’ ifadesi dışında öldürülen kişilere dair hiçbir niteleme yer almamakta olup, savcılıkta da aksine bir bilginin bulunması bir yana, İstanbul Emniyet’i bile bilmemektedir. Üç günlük polis tahkikatı ile ancak ulaşılabilen yalnızca kayıt bilgileri söz konusudur. Konuyla ilgili uzman birimin 3 gün süren tahkikatı sonucu ulaşabildiği kayıt bilgilerini İstanbul Barosu’ndan bilmesi beklenemez. İstanbul Barosu bir istihbarat teşkilatı değildir” diye konuştu.

Baronun açıklamasının suç unsuru içermediğini belirten Kaboğlu, “Aksine Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetlerin vurgulanması niteliğindeki açıklaması nedeniyle böyle bir soruşturma ve yaptırım tehditliyle karşı karşıya bırakılması, sadece İstanbul Barosu Yönetimi değil, kamu kurumu niteliğindeki bütün meslek kuruluşları, hak ve özgürlükleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasıyla güvence altına alınmış bütün yurttaşlar bakımından hukuk güvenliğini, temel hak ve hürriyetleri tartışmalı hâle getirebilecektir” ifadelerini kullandı.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “haklarında ‘PKK/KCK/YPG/YDG-H silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlarından soruşturma yürütülen ve kamu davasında yargılanırken Suriye’de güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada etkisiz hale getirilen terör örgütü mensubu Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e yönelik İstanbul Barosuna ait sosyal medya hesabından açıklama yapılması üzerine soruşturma başlatıldığı” belirtiliyor.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talebiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, sanıkların “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” ve “basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

İddianamede ayrıca sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenen “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”nın da uygulanması isteniyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com