TRT World forumuna katılarak Türkiye’nin İsrail’le ticaretini protesto eden dokuz gencin ilk duruşmadı bugün çağlayan adliyesi 8. asliye ceza mahkemesinde gerçekleştirildi.
İstanbul Valiliği Ocak ayında davanın görüleceği gün için Çağlayan Adliyesi önüne yoğun güvenlik önlemi alınması için üç ilçe emniyetine tebligat gönderdi.
Güvenlik önlemleri nedeniyle duruşma öncesi gerçekleştirilmesi düşünülen basın açıklaması gerçekleştirilmedi.
Feyza Nur Çalıkoğlu’nun Karar’da yayınlanan haberine göre; Toplantı ve gösteri kanununa muhalefetten yargılanam dokuz genç için duruşma salonunun önünde Filistin destekçileri toplandı.
Dosyada bulunan avukatlar haricinde takipçi avukatlarda dokuz gence destek olmak için duruşma salonunda bulundu. İstanbul Barosu avukat hakları merkezi de gözlemci ve müdafi olarak duruşmaya katıldı. duruşma başlangıcında savcı mütealasının verilmeyeceği duyuruldu.
Hakim müdafi avukatların eylemcilerin yaşadığı kötü muameleyi detaylı anlatmaları için soru sordugunda hakim bu konunun dosyayla alakası olmadığını ifade etti. avukatların ısrarı sonucu hakim soruların da duruşmaya dahil edilmesini kabul etti.
Protestocular ifade verirken eylemin ardından emniyet güçlerinin kendilerinin darp ile bir odaya aldığını istanbul valisinin odada olduğunu ifade ettiler. protestocuların ortak ifadesine göre, vali birinin darp edildiğini gördü ve itiraz etmedi. vali gül, eylemcilere sert sözlerle çıkıştı bunu gören Cumhurbaşkanı korumaları da kendilerine daha sert şekilde müdahale ettiler.
İstanbul Valiliğinin 5 Mart’ta yayınladığı açıklamaya göre protestocu gençlere gözaltına alındıkları andan itibaren kötü muamele yapılmadığı söylendi. Valilik kararında uygulamanın meşru olduğu ifade edildi.
Avukatlar, yaşanan insan hakları ihlallerini hak ihlalini savcı mütala alınmaması nedeniyle tekrar ihlal yapıldığını ifade ederek duruşma sonlandırılmadan savcılıktan mütala talep edilmesini istedi.
Avukat Adem Bingöl, gençlerin yargılanmasını yargı ihlali olarak değerlendirdi. barışçıl bir protesto üzerinden tutuklama cezası verilmesi ülkemizin Filistin konusunda duyarsız oldugunu gösterir ifadelerini kullandı.
Bingöl, “TRT World forumuna başvuruyla katılan müvekkillerimiz kanuna aykırı bir toplantıya katılım söz konusu olmadığı için 2911’e yani kanunsuz toplantıya uygun olmuyor. suçlamada geçen gösteri, yürüyüş durumu gerçekleşmemiştir. bu ceza açık ceza yasası hükümlerine aykırıdır. her şey bu kadar açıkken mahkemenin ertelenmesi beraat kararının verilmemesi yargı ihlalini devam ettirir.”
Avukat Cem Kaya Karatün, dava hakiminin işlence üzerine suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Kendilerinin valiliğe suç duyurusu talebinde bulunduğunu ancak valiliğinin bunu reddettiğini ifade ederek valinin yargı ihlalinden ayrı hareket etmediğini söyledi.
Kanında bir aykırılık varsa ve iddianamedekilerin gerçekleştirilmesi anlaşıldıysa mahkemeyi sonlandırma kararın verilmedi durumunda beraat kararı verilebilir.
Avukatlar, savunmalarında “dosyanın beraat edilmesiyle durumu takip eden türk milletinin de lehine olacaktır. Bütün deliller toplanmış dosyada mevcut bir sonraki duruşma için talep edilebilecek bir şey yok. bu nedenler davanın sanıkların beraatine karar verilmesini talep ediyoruz.
Uluslarası adalet divanının kesinleştirdiği soykırım suçu varken, soykırım suçuna iştirak eden bir fail varken müvekkillerimiz socar’ın soykırım suçuna ortak olmasına karşı demokratik olarak itiraz etmişlerdir bu anayasanın 25. maddesinde de geçmektedir. Ortada bir suç yokken derhal beraat kararı verilmelidir. Yetkililere sesini duyurma isteği her vatandaşın anayasal hakkıdır.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Hakim, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Savcı ise avukatlardan gelen beraat talebini reddetti. Hakim savcı mütealasının tamamlanması için duruşmayı erteledi. Hakim, Avukatların kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusu bulunulması talebini reddetti. Duruşma 12 mayıs pazartesi saat 11.00’e ertelendi.