İmamoğlu: Milli iradeye savaş açanlar milletin nefesiyle boğulacak

Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Anıtkabir'e yapılan yürüyüşle ilgili mesajında "Bu millet, saraya değil, Meclis’e inanır. Milli iradeye savaş açanlar, milletin nefesiyle boğulacak!” dedi.

  • ü
  • 23 Nisan 2025
  • ü
  • Gündem

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, Ankara’da Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e yapılan yürüyüşe gönderdiği mesajla, iktidarı eleştirdi. “Bu ülke bir kişinin değil, milletin iradesiyle yönetilir” diyen İmamoğlu, “Yetki sarayda değil, Meclis’tedir. Bunu unutanlar, milletin gücünü küçümseyenler, sonunda o milletin karşısında diz çökmeye mahkumdur” dedi.

19 Mart’ta gerçekleştiği iddia edilen “sivil darbe” ile tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde başlayan protesto ve eylemlilik sürecine dikkat çeken İmamoğlu, “Demokrasiye son darbeyi vuracaklardı ama millet öyle bir ayağa kalktı ki kendileri nefessiz kaldılar” ifadelerini kullandı.

“Ülkeyi saraydan yönetebileceklerini zanneden bir avuç insan, devletin kadim kurumlarını içini boşalttı, ama milletin sesini kısamadı” diyen İmamoğlu, Anıtkabir yürüyüşüne katılanlara hitaben “Bayraklarımızı 19 Mayıs’a kadar dalgalandıralım. Bu sadece bir yürüyüş değil, karanlıktan aydınlığa giden yolun ilk adımıdır” çağrısında bulundu.

İmamoğlu, mesajını “Yaşasın 23 Nisan, yaşasın çocuklar, yaşasın Türkiye, yaşasın Cumhuriyet!” ifadeleriyle tamamladı.

İmamoğlu’nun mesajının tamamı şöyle:

“Bağımsızlık mücadelemizin kalbi, Cumhuriyetin ve milli iradenin başkenti Ankara; merhaba. Atatürk’ün emanetinin muhafızları, güzel Ankaralılar, sizleri sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Varlığıyla onur duyduğumuz Gazi Meclisimiz, bağımsızlığımızın ve milli iradenin somutlaştığı, hayat bulduğu yerdir. 23 Nisan 1920’de, hep birlikte bir karar verdik. ‘Bu ülke, bir kişinin iradesiyle değil, milletin iradesiyle yönetilecek’ dedik. ‘Yetki sarayda değil, Meclis’te olacak’ dedik. O günden bu yana, kendi iradelerini millete dayatmaya kalkanlar hep Meclis’imizi hedef almıştır. Bugün de Meclis’i hiçe sayan, ülkeyi saraydan yönetebileceklerini zanneden bir avuç insan, iş başındadır. Bir kişiye göre tasarladıkları uyduruk bir rejimle, bütün gücü ellerinde topladılar. Başta Meclis olmak üzere, ülkenin tüm kurumlarını zayıflattılar, içini boşalttılar. Devletimizin kadim kültürünü, geleneklerini yıkıp geçtiler.

‘MİLLET AYAĞA KALKTI NEFESSİZ KALDILAR’

Tek bir şeyi yapamadılar: Milletin sesini kısamadılar. 19 Mart darbe girişimiyle, demokrasiye son darbeyi vuracak, milletin sesini, nefesini keseceklerdi… Ama millet, öyle bir ayağa kalktı ki, kendileri nefessiz kaldılar. Milletin karşısında öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… Ellerinde Türk bayraklarıyla ‘hak, hukuk, adalet’ isteyen gençlerin karşısına çıkıp, onları ikna edebilecek tek bir cümleleri kalmadı. Öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… ‘Devlet, iftirayla şantajla değil, adaletle yönetilir’ diye devlet adamlığı dersi veren çiftçilerimizin karşısına çıkmaya yüzleri yok. Öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… Milletin önünde rakipleriyle eşit şartlarda yarışmaktan korkup, yargının arkasına sığınıyorlar. Çıkın saklandığınız yerden, çıkın. Yargıyı rahat bırakın. Mahkemeler, siyasi meseleleri çözemezler. O meseleleri, ancak millet çözer. Sandıktan kaçarak, yargının arkasına saklanarak geçirdiğiniz her gün, bu millete yaşattığınız eziyetler daha çok artıyor. Milli iradeye savaş açarak, çıkmaz bir yola girdiniz.

Burası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’idir. Burası, milli iradeye dayanan, demokratik bir cumhuriyettir. 23 Nisan 1920’den beri, bu ülkede millet ne derse, o olur. Bu ülkede hiç kimse millete rağmen, milleti hiçe sayarak koltuğunda oturamaz. Bu gerçeği unutmuş olanlar olabilir. Ama millet unutmadı, unutmayacak. Çünkü ulusal egemenlik, bizim özgürlük ve bağımsızlığımızın, cumhuriyet ve demokrasimizin teminatıdır. Ulusal egemenlik, çocuklarımızın mutluluk ve huzurunun teminatıdır. Bugün ülkemizin dört bir yanını donattığımız ay yıldızlı bayrağımız, milletçe bağımsızlığımızın, egemenliğimizin en güzel, en şanlı simgesidir. Gelin, 23 Nisan’da astığımız bayrakları 19 Mayıs’a kadar dalgalandırmaya devam edelim. Evlerimizde, iş yerlerimizde, arabalarımızda, cep telefonlarımızda bayraklarımız hep gözümüzün önünde olsun. Bayrağımızın simgelediği değerler için, mücadeleyi her gün daha da büyütelim. Bizi bekleyen güzel günlere hep birlikte, umutla, cesaretle, azimle yürüyelim. Bayramımız kutlu olsun. Yaşasın 23 Nisan, yaşasın çocuklar, yaşasın Türkiye, yaşasın Cumhuriyet. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com