Tıbbi kenevirden elde edilen ürünlerin eczanelerde satılmasına olanak tanıyan yasa Meclis’te kabul edildi. Türk Tabipleri Birliği, kenevirin sağlık üzerindeki risklerine dikkat çekerek bilimsel kanıtların yetersiz olduğu uyarısında bulunmuştu. Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken, kanunla ‘Ecza Ticarethaneleriyle Sanat ve Ziraat İşlerinde Kullanılan Zehirli ve Müessir Kimyevi Maddelerin Satıldığı Dükkanlara Mahsus Kanun’a hüküm ekleniyor.
Sağlık alanında çeşitli düzenlemeler içeren kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaştı. AKP tarafından 25 Haziran 2025’te Meclis’e sunulan ve tıbbi kenevirden elde edilen ürünlerin eczanelerde satışının önünü açan düzenleme, kamuoyunda hem beklenti hem de endişe yarattı. Sağlık Bakanlığı’nın yetkilerini genişleten yasa, aynı zamanda tıbbi ürünlerin takip sistemini daha sıkı hale getirirken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek kuruluşlarının da eleştirilerine konu oldu.
Karar’ın aktardığına göre; yeni düzenlemeye göre, kenevirden elde edilen tıbbi ürünler, yalnızca eczanelerde satılabilecek. Bu ürünler arasında sağlık ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve destekleyici gıda ürünleri de yer alabilecek. Mevzuata göre bu ürünlerin ruhsatlandırma, izleme ve kayıt süreçleri tamamen Sağlık Bakanlığı’nın yetki alanında olacak. Ayrıca, ürünlerin üretimi, işlenmesi, dağıtımı ve satışı ile ilgili tüm usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görüşü alınarak, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmeliklerle belirlenecek.
Dün konuya dair bir açıklama yayımlayan Türk Tabipleri Birliği (TTB), özellikle kenevirin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin bilimsel temelli çekincelerini dile getirdi. TTB Tütün Kontrolü Çalışma Grubu’nun hazırladığı görüş notunda, kenevirin dünyada en yaygın kullanılan yasa dışı uyuşturuculardan biri olduğu vurgulandı.
Notta, kenevirin içeriğindeki 60’tan fazla kanabinoid bileşiğin, özellikle uzun süreli ve yüksek doz kullanımda ciddi psikiyatrik ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabileceği ifade edildi. Bu bileşikler arasında en bilinenlerinden olan THC (delta-9-tetrahidrokannabinol) ile CBD (kannabidiol) maddelerinin birbirine zıt etkiler gösterebildiği, THC’nin psikoaktif etkiler yaratarak bağımlılık ve psikotik bozukluklara neden olabileceği belirtildi.
TTB açıklamasında, bazı ülkelerde kenevirden elde edilen ürünlerin belirli hastalıkların semptomatik tedavisinde kullanıldığına dikkat çekilse de, bu uygulamaların etkinliği ve güvenilirliğine dair yeterli bilimsel veri bulunmadığı vurgulandı. En sık bildirilen yan etkiler arasında ise baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, halüsinasyon, ağız kuruluğu gibi sorunların yer aldığı kaydedildi.
TTB’nin dikkat çektiği bir diğer konu ise kenevirin toplumsal etkileri oldu. Özellikle tıbbi gerekçeye dayanmayan, keyif amaçlı kenevir kullanımının trafik güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi. TTB’ye göre, kenevir kullanan bireylerin karıştığı kazalarda ölüm riski %37, yaralanma oranı ise %96 oranında artıyor.