Erişim engelleri ifade özgürlüğünü adeta sıfırlarken, "milli güvenlik" gerekçesi de son dönemin "moda" sansür gerekçesi. Manifest grubunun soruşturma açılan konserine ait görüntülerin "milli güvenlik" gerekçesiyle erişime engellenmesi, son dönemde bu sebeple erişime engellenen diğer haberleri hatırlattı...
Türkiye’de erişim engellemeleri gazeteciliği adeta yapılamaz hale getirirken; şimdi de en olmadık konularda “milli güvenliği tehdit” suçu işlendiği gerekçesiyle haberler erişime engellenmeye başladı.Bu yeni sansür yönteminin son örneği ise Manifest grubunun konser görüntülerinin yayınlandığı mesajlar ve haberler oldu… Manifest grubun büyük tartışma yaratan konser görüntüleri üzerine grup üyeleri gözaltına alınıp, yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmıştı.
Konuya ilişkin tartışmalar sürerken bu kez de Sulh Ceza Hakimliği, “milli güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle Manifest’in konserinden örüntülerin paylaştığı sosyal medya mesajlarını ve haberleri erişime engelledi. Böylece “ahlaksız” yaftası vurularak soruşturma konusu yapılan bir konsere ait görüntülerin “milli güvenliği nasıl tehdit” ettiği sorusu da gündeme geldi.
Ancak Manifest’in kosner görüntülerine gelen bu tuhaf “milli güvenlik” temalı erişim engeli ilk değil. Son dönemde olur olmadık pek çok konuda “milli güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle çeşitli haber, yorum ve sosyal medya paylaşımları erişime engelleniyor. Örneğin eski İletişim başkanı Fahrettin Altun’un oğluna ait şirketin üç yılda sermayesini neredeyse 500 kat arttırdığına ilişkin haber de “milli güvenliği tehdit ettiği” gerekçesiyle erişime engellenenlerden biri. İşte bir örnek daha: Sahte diploma skandalının konuşulduğu günlerde AKP’li Necmettin Erkan’ın Balkan Üniversitesi’nden aldığı diplomaya ilişkin haberler de “milli güvenlik” gerekçesiyle erişime engellendi.
Örnekleri çoğaltalım: “Muhalif” olarak görülen KRT TV’de patronun çalışanlarına aylarca maaş ödememesi üzerine başlayan greve ilişkin haberler de “milli güvenlik” ağına takıldı, erişime engellendi. Patronun maaş ödemediği için mağdur ettiği gazetecilerin seslerini duyuran haber ve mesajlar “milli güvenlik tehdidi” kılıfıyla karartıldı.İstanbul’da Boğaz kenarında olup, ancak ruhsatları olmadığı kaçak durumda olan otel ve kafelerin belediye tarafından yıkılmasına ilişkin haberler de “milli güvenlik” sansürüne uğradı.Bir örnek de gazeteci Altan Sancar’dan: Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi için rapor yazan akademisyenin AKP’li olduğuna dair haberler de aynı gerekçesiyle erişime engellendi.Son dönemde artan bu örnekler “milli güvenlik” gerekçesiyle ifade özgürlüğü kapsamındaki haber ve paylaşımların “tehdit” olarak görüldüğünü ortaya koyuyor…
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
