Eski Millî Eğitim Bakanı ve AKP’nin kurucularından Hüseyin Çelik, “Geldiğimiz noktada Türkiye’yi hiç iyi bir noktada görmüyorum” dedi.
Hüseyin Çelik, Türkiye’nin mevcut durumunu eleştirdi. Geçmişe dönük kıyas yaparak, AKP’nin iktidara geldiği dönemlerde yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele ettiğini ancak bugün gelinen noktada “3Y” olarak ifade ettiği sorunlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Çelik, “Bugün geldiğimiz noktada 3Y ile ilgili bugün geldiğimiz nokta itibariyle beni de çok rahatsız eden şeyler var. Bunu çeşitli vesilelerle söylüyorum” dedi. Çelik, “Geldiğimiz noktada Türkiye’yi hiç iyi bir noktada görmüyorum” yorumunu yaptı.
Çelik, Sözcü TV’de katıldığı programda, özellikle haksızlık ve hukuksuzluk konularında tavrını net bir şekilde ortaya koydu. 1998’de Recep Tayyip Erdoğan’ın maruz kaldığı haksızlıkları eleştirdiğini hatırlatarak, benzer durumların bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de geçerli olduğunu vurguladı. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını kabul edilemez bulduğunu ifade eden Çelik, halkın iradesine karşı yapılan mücadelelerin yanlış olduğunu ve protesto hakkının kısıtlanmasının kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkasına yapmamalıyız. 1998’de sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yasak getirildi. Belediye başkanlığı düşürüldü ve hapishaneye gönderildi. Ben o gün Doğru Yol Partisi’ndeydi, şiddetli tepki gösterdim. Aynı partide olmamıza rağmen haksız ve hukuksuz buldum. Türkiye’deki temel problem şudur, haksızlık bize yapıldığında sesimiz çıkıyor.”
“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması kabul edilebilir değil, protesto hakkının elden alınması telafisi mümkün olmayan yaralar açmıştır. Unutulmamalıdır ki AK Parti benzer yollardan geçerek iktidar oldu. O gün sayın Erdoğan ve AK Parti’ye yapılanlar da yanlıştı, bugün sayın İmamoğlu ve CHP’ye yapılanlar da yanlış. Halkın iradesiyle bilek güreşi yapılmaz.
Bugün CHP’li arkadaşların sayın İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve kendisinin de hapse atılmasına itiraz etmeleri, protesto gösterileri yapmalarını ben son derece haklı ve demokratik buluyorum.”
“O gün sayın Tayyip Erdoğan yasaklandığı zaman, vesayet taraftarları zil takıp oynadı. Bugün bana yapılan yarın sana yapılır. Özellikle kendi mahalleme söylüyorum. Biz Ahmet’i, Mehmet’i tartışırken esası, özü, sistemi tartışmıyoruz. Gücü elinde bulunduran kendi haklı kabul ediyor. Haklı olan güçlü olmalıdır, güçlü olan kendini haklı kabul etmemelidir. Geldiğimiz noktada Türkiye’yi hiç iyi bir noktada görmüyorum.”