Mevcut ceza yasasının mimarlarından hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, polis memuru Şeyma Yılmaz'ı vuran Yunus Emre Geçti'nin başına çöp poşeti geçirilerek, hayvan nakil aracıyla taşınmasıyla ilgili, "Başına çöp torbası geçirilen hukuktur. Hayvan nakil aracına koyulan adil yargılamadır" dedi.
Mevcut Türke Ceza Kanunu’nun (TCK) mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyma Yılmaz’ı öldüren Yunus Emre Geçti’nin polis tarafından işkence edilerek gözaltına alınması; ardından başına poşet geçirilerek ve hayvan nakil aracında taşınmasıyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
“Başına çöp poşeti geçirilen hukuktur” diyen Sözüer, buna noktaya nasıl gelindiğini de tek tek anlattı. Sözüer, “Hakim de var, savcı da var polis de. Olmayan, yargı bağımsızlığıdır, hukuka sıkı sıkıya bağlı etkin devlettir” yorumunda bulundu.
Prof. Sözüer, X’teki hesabında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kanun da var,ceza da! Olmayan; suçun failini polisin linç etmesine göz yumarak, başına çöp torbası geçirilen hukuktur.
Affetmeyip uygularsan hüküm de var infazı da! Olmayan; aleni işkenceyi soruşturmayıp meşrulaştırarak hayvan nakil aracına koyulan adil yargılamadır.
Hakim de var, savcı da var polis de. Olmayan, yargı bağımsızlığıdır, hukuka sıkı sıkıya bağlı etkin devlettir.
Buraya nasıl gelindi?
Anayasa Mahkemesinin terör örgütü olarak gösterilmesiyle, AYM/AİHM kararlarının uygulanmamamasıyla, yargının parti organına dönüştürülmek istenmesiyle, siyasetçilere yargısal tacizle yasak girişimlerinin yapılmasıyla, gazetecilere saldırılara göz yumulmasıyla, polise “bacaklarını kırın” talimatının verilmesiyle, soruşturmaların şova dönüştürülmesiyle, şiddet suçlarını sürekli affedip kimilerine kahraman payesi verilmesiyle, soruşturmaların şova çevrilmesiyle vs…”