Hatay'a giden CHP'li Yücel; kentte barınma, eğitim, sağlık ve altyapı gibi birçok sorunun halen çözülmediğine dikkat çekti. Hatay'daki son durumu aktaran Yücel, "Hatay'ı 'oy yoksa hizmette yok' diyerek tehdit edenlere sesleniyoruz. Depremin üzerinden iki koca yıl geçti hangi yaraya merhem oldunuz” diye sordu.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 6 Şubat depremlerinde en ağır hasarı alan Hatay’da vatandaşların sorunlarını dinlemek ve yaşanan sorunlarla ilgili çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a gitti.
Yücel; iki yıl geçmesine rağmen kentte barınma, eğitim, sağlık, altyapı gibi birçok sorunun halen çözülmediğini belirtti.
“Hatay’ı “oy yoksa hizmette yok” diyerek tehdit edenlere sesleniyoruz” diyen Yücel, şöyle devam etti:
“Hatay’da belediyeyi almanız, belediyeyi kazanmanız neyi değiştirdi? Merkezi iktidarla yerel yönetim aynı partiden olmazsa Hatay’a hiçbir şey gelmez diyecek kadar vicdanları kurumuş, gözünü hırs bürümüş iktidara bir kez daha soruyoruz. Depremin üzerinden iki koca yıl geçti hangi yaraya merhem oldunuz.”
Yücel, kentteki son durama ilişkin şunları kaydetti: “6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen yirmi iki ayın sonunda Hatay’da hâlâ barınma, eğitim, sağlık ve ulaşım konularında çok ciddi sorunlar var. Hatay ne yazık ki yaraları sarılamamış ve iktidar tarafından çaresizliğe terk edilmiştir. Hatay bir konteyner kente dönüşmüş durumda. Bugün Hatay’da konteyner sayısı 74 binin üzerinde. Depremin ikinci yıl dönümüne üç ay kala hala Türkiye’deki dokuz ilin nüfusundan fazla sayıda vatandaşımız maalesef Hatay’da konteynerlerde yaşıyor”
Hatay Valiliği’nin 3 Ekim 2024 tarihli faaliyet raporuna göre ilk üç kurada 18 bin 404 konuttan yalnız 66 bininin anahtar tesliminin yapıldığını, ancak sadece 3 bin 320 kişinin bu konutlara yerleştiğini belirten Deniz Yücel, şöyle devam etti:
“Bu konutların tesliminde TOKİ tarafından hak sahiplerine boş sözleşmeler imzalatılıyor. TOKİ’ye ne kadar ödeme yapacağını hiç kimse bilmiyor. Konut fiyatları ve maliyetler belirsiz ve özellikle bunlar vatandaşlar paylaşılmıyor, açıklanmıyor. Bu durumda TOKİ’ye ne kadar borçlandığını bilmeyen vatandaşlarımız teslim edilmek istenen konutlara haklı olarak geçmek istemiyorlar. Şimdi burada bir kez daha AKP’nin depremzede vatandaşlara verdiği sözleri de hatırlatmakta fayda var. Ne dediler? “319 bini ilk 1 yılda teslim edilmek üzere toplamda 650 bin konut teslim edeceğiz’. Depremin ikinci yılı geliyor toplam kurası çekilen konut sayısı 154 bin 920 yani verilen sözler her zaman olduğu gibi tutulmamış.”
Yücel, Hatay’ın en büyük sorunlarından biri olan rezerv alanlarının tam anlamıyla bir muamma olduğuna dikkat çekti:
“6 Şubat depremlerinin ardından az hasarlı olarak tespit edilen konutlar, vatandaşlarımız tarafından kendi imkanları ile onarıldı. Ancak her ne hikmetse tadilat yapılan bu konutlar, ağır hasarlı olduğu iddia edilerek rezerv alanı içine alındı. Bazı konut sahibi depremzedelere yıkım tebligatı gönderildi. Kimisinde yıkım kararı uygulanırken kimisinde ise protesto ve tepkiler dolayısıyla uygulanmadı. “Kimseyi mağdur etmeyeceğiz” diyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremle mağdur olan binlerce vatandaşımızı bir de rezerv alanı karmaşası ile mağdur etti.
Vatandaşların mülkiyetinde bulunan üstelik az hasarlı tespiti yapılmış olan konutların, sonradan hangi dayanak ve gerekçe ile rezerv alanı ilan edildiği, hukuken açıklamaya muhtaçtır. İktidarın hukuki gerekçesini açıklayamadığı bu uygulamalar, rezerv alanı tespitlerinin, siyaseten yapıldığı ve AKP’nin hiç de yabancı olmadığımız rant uygulamalarının bir parçasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Hatay’ın en kıymetli arazilerinin rezerv alanı kılıfı altında talan edilmesine göz yummayacağız.
Çoğu yerde 2-3 okul birleştirilmiş durumda, çocuklarımız bu şekilde eğitim almaya çalışıyorlar. Sağlık konusunda da ciddi sorunlar yaşanıyor. 62 Aile Sağlık Merkezi, 6 özel hastane 3 kamu hastanesi yıkıldı. Antakya, Defne, Samandağ, Yayladağı, Altınözü, Hassa ve Kumlu ilçelerinde yaklaşık 1 milyon nüfus var. Kalp krizi, felç gibi acil müdahale gereken hastalıklarda müdahale edilemiyor. Ve en az bunun kadar önemli bir başka sorun, yoğun bakım servisleri ve ameliyathaneler çalışmıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Üzülerek ifade ediyorum ve buradan Sağlık Bakanına sesleniyorum; sağlık hizmeti almanın mümkün olmadığı Hatay’da halk sağlığı ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Derhal sağlık hizmetleri konusunda adım atılması gerekiyor.”