DEM Parti Milletvekili Gergerlioğlu: "HTS kayıtları ve internet hareketlilikleri dikkate alındığında, cinayet saatinde Salim Güran evde internette gezinmekteydi, anne Yüksel ve Enes Güran ise evde uyuyordu. Buna rağmen bu kişiler suçlu bulunmuştur."
Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Güran’ın cenazesinin 19 gün sonra jandarma ve kolluk tarafından bulunduğunu hatırlattı.
“Cenazeyi arama faaliyetlerinde ya büyük bir beceriksizlik ya da delilleri gizleme anlamında bir kasıt olduğunu” kaydeden Gergerlioğlu, cinayet sonrasında Diyarbakır’ın Tavşantepe Mahallesindeki hassas kamera kayıtlarına ulaşılamadığını, kamera kayıtlarının silindiğini ileri sürdü.
Narin’in cesedinin Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden sanık Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerinin çok tutarsız olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Anne, ağabey ve amca ile de konuştum. Onların ifadelerinde bir çelişki olmadığını net bir şekilde gördüm. Ailenin bu cinayetle bir alakası olmadığı ortada” ifadesini kullandı.
Yargıtay’ı bu konuda adil bir karar vermeye davet eden Gergerlioğlu, Narin Güran’a Allah’tan rahmet, Güran’ın yakınlarına sabır diledi.
Gergerlioğlu, açıklamasında şunları söyledi:
“Narin Güran davası kamuoyunda çok konuşuldu, ancak ne yazık ki birçok asılsız iddia ve yalan bilgiyle manipüle edildi. Oysaki bu davada adaletin yerini bulduğuna inanmıyorum.
Ben bu Narin Güran davasını uzun süredir inceliyorum. Olayın gerçekleştiği köye gittim, dosyaları ve mahkeme tutanaklarını okudum, kararları ve istinaf süreçlerini yakından takip ettim. Şu anda dosya Yargıtay’da. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve abi Enes Güran hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Komşu Nevzat Bahtiyar ise yaklaşık dört yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ancak araştırmalarım neticesinde gördüm ki, Narin Güran’ı ailesi öldürmedi. Bu, dosyanın bütününe bakıldığında açıkça görülmektedir. Narin Güran’ın cenazesi olaydan 19 gün sonra bulunmuştur. Bu gecikmede büyük bir kolluk ihmali ya da açık bir kasıt olduğu düşünülmektedir. Çünkü olay günü, Tavşantepe karşısındaki hassas kamera kayıtlarına ulaşılamamış, bu görüntülerin bir süre sonra silindiği iddia edilmiştir. Halbuki jandarma ilk günden bu görüntülere ulaşmalıydı.
Ayrıca, Salim Güran gözaltına alınmadan bir gün önce, 30 Ağustos’ta telefonu silinmiştir. Nevzat Bahtiyar ise 7 Eylül’de telefonunda silme işlemi yapmış, 8 Eylül’de gözaltına alınmış ve 9 Eylül’de telefonu tekrar silinmiştir. Bu durumlar son derece şüphelidir. Üstelik Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri çelişkilidir: Bir ifadesinde cenazeyi amcanın verdiğini, başka bir ifadesinde cenazeyi evde bulduğunu söylemiştir. Buna karşın, aile fertlerinin ifadelerinde bir çelişki yoktur.
Nevzat Bahtiyar’ın o saatlerde internet bağlantısı dahi yoktur. Bu çarpıklıklar vicdanları yaralamaktadır.
Bu kararda daraltılmış baz istasyonu verilerine dayalı eksik ve hatalı teknik yorumlar etkili olmuştur. Ancak bilirkişi Tuncay Beşikçi’nin raporu bu kayıtların yanıltıcı olabileceğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, bu dava adaletle değil, önyargı ve zayıf teknik raporlarla şekillenmiştir. Yargıtay’ı bu kararı yeniden değerlendirerek adil bir hüküm vermeye çağırıyoruz.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
