Karar gazetesi yazarlarından Fehmi Koru’nun eşi Nebahat Koru, uzun süredir mücadele ettiği amansız hastalığa yenik düştü. Ankara’da bir süredir tedavi gören Nebahat Koru, bugün öğle saatlerinde hayata gözlerini yumdu.
Nebahat Koru’nun cenazesi 27 Ağustos 2025 Çarşamba günü İzmir Hacı Fatma Tatari (İlahiyat) Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Urla İskele Kabristanı’na defnedilecek.
Koru’yla 1980 yılında evlenen ve kimya doktoru olan Nebahat Karagülle, aynı zamanda Milli Selamet Partisi’nin önemli teorisyenlerinden Süleyman Karagülle’nin kızıdır. Süleyman Karagülle’nin İslam’da alternatif bankacılık ve faiz sistemleri üzerine çalışmaları bulunuyor. Ayrıca Nebahat Koru, 1984 yılında Ege Üniversitesi’nden derslere başörtüsüyle girdiği gerekçesiyle atılmıştı.
Bilim insanı Nebahat Koru’ya daha önceki yazılarında zaman zaman yer veren Fehmi Koru, 4 Ekim 2022’de şunları kaydetmişti:
“….
Eşim, Nebahat Koru, Ege Üniversitesi kimya mühendisliği fakültesinde başörtülü olarak okudu. Parlak mezuniyeti sonrasında, fakültenin hocalarının yönlendirmesiyle girdiği asistanlık sınavını kazanarak bir yandan doktorasını tamamladı, bir yandan da mezun olduğu fakültede dersler verdi.
Başörtülü olarak…
Zamanı geldiğinde, fakültesi, Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) aldığı davet üzerine kendisini ABD’ye gönderdi.
ABD’nin en itibarlı üniversitelerinden MIT’de bulunduğu iki yılda, sonradan önemi daha iyi anlaşılan ‘alternatif enerji kaynakları’ üzerine yapılan araştırmalara katıldı.
Yine başörtülü olarak ve yabancı ortamda hiç kimseden herhangi bir yadırgama emaresi görmeden…
Fakültesi, Türkiye’deki maaşını, ABD’de geçinebileceği bir miktarla takviye de ederek, o iki yıl boyunca göndermeyi ihmal etmedi.
Orada edindiği yeni bilgileri de kullanarak yazdığı ‘doçentlik’ çalışması ile ülkeye döndüğünde ise, öncesinde dersler verdiği, bilimsel etkinlikler düzenlediği fakültesinde sorunlar yaşamaya başladı eşim.
Türkiye’de YÖK kurulmuş ve kurum olarak askeri yönetim adına ‘başörtülü’ avı başlatmıştı.
Derslere girmesi ve bilgilerini öğrencileriyle paylaşması önlendi eşimin, birbiri ardına verilen cezalar sonucu üniversiteyle ilişkisi kesildi.
Başörtüsünü açmayı kabul etmediği için…
Eş zamanlı olarak yüzlerce -muhtemelen binlerce- kız öğrenci de benzer baskılara maruz kalmaktaydı.
Kim bilir kaç genç kızın hayatının akışı o dönemde yaşatılan yobazlıklar sonucu farklı mecralara doğru değişmiştir.
Çok kesin bildiğim, benim eşimin hayatının başörtüsü yasağı yüzünden değiştiğidir.
O kadar yıllık eğitim, dirsek çürütme, bilgi birikimi, bilgisini artırmak için yaban ellere parası devlet bütçesinden ödenerek gönderilme, alternatif enerji kaynakları üzerinde çalışma geçmişi bir tarafa atıldı ve bir kadın bilim insanı, başörtülü diye, öğretim üyeliğinden ihraç ediliverdi.
Gazeteci olarak meslek hayatımın önemli bir bölümü bu çağdışı yaklaşıma karşı mücadeleyle geçti.
Dönemin siyasilerinin -hiç değilse bir bölümünün- yasağı ortadan kaldırma çabaları yetersiz kaldı.”
11 Ekim 2022 tarihli yazısında ise Koru, eşi hakkında şöyle yazdı:
“…
Hayatımızın iki yılını (1980-1982) Boston’da geçirdik. Eşim doktora sonrasında araştırmalar yapmak üzere, aldığı bir davetle, öğretim üyesi olduğu Ege Üniversitesi tarafından MIT’ye gönderilmişti, misafir bilim insanı olarak… Ben de, bir yandan MIT’nin ‘Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nde (Center for International Studies, CIS) araştırmacı sıfatıyla bulundum, bir yandan da Harvard Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım.
İkimiz için de hayatlarımızın en dolu dolu yaşadığımız iki yılıydı Boston’daki günlerimiz…”