Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde yıkılan Furkan Apartmanı'nda 51 kişinin ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. 3 kişi hakkında delil yetersizliği gerekçe gösterilerek beraat kararı verildi. Ceza alan tek sanık mühendis oldu.
Gaziantep’te 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasının 7’nci duruşmasında karar açıklandı. Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Eyüp Öğüt, yakınlarını kaybeden aileler ile taraf avukatları ve milletvekilleri katıldı.
Depremde yakınlarını kaybeden müştekiler, ilçenin 4’üncü deprem bölgesi olduğunu, depremde 40 bine yakın konuttan sadece Furkan Apartmanı’nın yıkıldığını, ihmaller zincirinin binanın yıkılmasına sebep olduğunu belirterek, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiler.
Müştekilerin konuşmaları sırasında salonda aile yakınlarının zaman zaman gözyaşı döktüğü görüldü.
Enkazdan 28 saat sonra ailesiyle kurtarılan 12 yaşındaki Abdulkadir Özkılıç da suçluların en ağır şekilde ceza almalarını istediğini ifade ederek, “Yarım kalan hayallerimiz vardı ya onları geri versinler ya da adaleti sağlayın” dedi.
Furkan Apartmanı Davası’nda karar: 51 kişi öldü, 1 kişi ceza aldı
Depremde yakınlarını kaybedenler karara isyan etti: “Adalet satılmış, adalet satılmış…”https://t.co/w8DG4BeqYw pic.twitter.com/sq94gwTAyY
— velev (@velevnews) July 19, 2024
Müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Duruşma savcısı, kamu görevlileri hakkında soruşturma izninin verildiğini, onların da karara itiraz ettiğini ancak sürecin devam ettiğini, “kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılmadığı” yönündeki söylemlerin doğru olmadığını hatırlattı.
Tutuksuz sanık Eyüp Öğüt, suçsuz olduğunu öne sürerek, “Kolon kesmedim, tadilat yapmadım, 1+1 dairem yok” ifadelerini kullandı. Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek beraat talep etti.
Son sözü sorulan sanık, “Beraat etmektense aklanmak istiyorum. Ben yemin ederim bir şey yapmadım” dedi.
Mahkeme, müzakere için verilen aranın ardından kararı açıkladı. Mahkeme heyeti, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 20 yıl hapis cezası verdi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Cezada indirim uygulayarak 16 yıl 8 ay hapse hükmeden heyet, sanığın mesleğini 3 yıl yapmasının yasaklanmasına karar verdi.
Sanıklar Faik ve kardeşi Eyüp Öğüt ve Nejdet Alpay hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı veren mahkeme, firari sanıklar Hasan Hüseyin Sever ile Abdullah Devrim Sever’in dosyasının ayrılmasına hükmetti.
Mahkeme ayrıca kesilen kolonla ilgili sorumluların bulunmasına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, tepkisini “Furkan apartmanı davasının adalet yoksunu, suç aklayıcı kararına bakıp ‘oh’ çeken rantçılar, talancılar, yalancılar, iktidara sırtını yaslayıp, zenginliğine güvenip ‘kurtulduk’ diye sevinenler olabilir. Sevinmeyin! İki elimiz yakanızda. Daha bitmedi…” ifadeleriyle dile getirdi ve şunları söyledi:
“Furkan apartmanı davasının adalet yoksunu, suç aklayıcı kararına bakıp pes edenler olabilir. Pes etmiyoruz. Bu dava madem tüm deprem davaları için emsal, o zaman ayrı ayrı süren tüm adalet mücadelelerini birleştirmemiz lazım.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca:
Furkan apartmanı davasının adalet yoksunu, suç aklayıcı kararına bakıp ‘oh’ çeken rantçılar, talancılar, yalancılar, iktidara sırtını yaslayıp, zenginliğine güvenip ‘kurtulduk’ diye sevinenler olabilir.… pic.twitter.com/anoSfcNawN
— velev (@velevnews) July 19, 2024
Karşımızda hükümetiyle, yerel yönetimiyle, müteahhidiyle, bürokratıyla, yargısıyla örgütlü bir rant ve talan iktidarı var. Bu kararlar sadece bir hâkimin değil, bu örgütlü rant ve talan iktidarının kararı. Onlar kadar örgütlü olmadıkça halka adalet yok!
Nizip’ten sesleniyoruz: Deprem davalarında adalet arayanlar olarak, canı yanmışlar olarak canımızı yakanlara karşı yan yana mücadele etmeliyiz.
Başka çare yok! Başka yol yok!”