İngiltere merkezli Financial Times, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının, Türkiye’nin siyasi dengeleri ve uluslararası ilişkileri açısından tehlikeli bir dönüm noktası oluşturduğunu belirten kapsamlı bir analiz yayımladı. Gazete, Erdoğan’ın son dönemdeki siyasi kazanımlarına rağmen muhalefete yönelik baskıların Türkiye’nin geleceğini belirsizliğe sürükleyebileceğini öne sürdü.
Financial Times’ın analizine göre, son 18 ayda Türkiye ekonomisinde ve dış politikada Erdoğan lehine gelişmeler yaşanıyordu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelmesi Ankara’nın NATO’daki stratejik önemini artırırken, Avrupa ile uzun süredir gergin olan ilişkiler iyileşmeye başlamış, enflasyon düşüş trendine girmiş ve faiz oranları Erdoğan’ın istediği seviyelere gerilemişti.
Ayrıca, Türkiye’nin 40 yıllık Kürt sorununda çözüm sürecine dair işaretler belirmeye başlamıştı. Ancak gazete, Erdoğan’ın giderek artan otoriter eğilimlerinin bu kazanımları riske attığını ve siyasi rakiplerine yönelik baskının zirveye ulaştığını belirtti.
Financial Times’a göre, İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Erdoğan’ın siyasi ve ekonomik dengeleri alt üst edecek bir sürecin fitilini ateşledi.
Eski milletvekili Suat Kınıklıoğlu, gazetenin analizine katkıda bulunarak, “Erdoğan geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaştı. Artık bu yoldan geri adım atamaz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye ekonomisini de sarstı. Erdoğan’ın Mehmet Şimşek liderliğinde başlattığı ekonomik reformlar ve yabancı yatırımcıların geri dönmesine yönelik çabalar, hukukun üstünlüğüne dair artan endişeler nedeniyle sekteye uğradı.
Türk Lirası dolar karşısında rekor düşük seviyeye inerek günü yüzde 3,3 kayıpla kapattı. Borsa İstanbul’un BIST 100 endeksi yaklaşık yüzde 9 değer kaybetti. Capital Economics, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının Erdoğan’ın ekonomik kaygılardan çok siyasi hesaplarla hareket ettiğine dair güçlü bir sinyal verdiğini belirtti.
Chatham House’dan Galip Dalay, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının Türkiye ile Avrupa arasındaki güvenlik ve savunma iş birliğini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığından sonra Türkiye’deki en önemli ikinci seçilmiş makamdır. Şu anda yaşananlar, Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkileri derinden sarsacak.”
Bir Alman yetkili ise Financial Times’a yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa savunmasındaki rolünün önemini vurgulayarak, “Türkiye’yi görmezden gelemeyiz ama son 24 saat farklı bir yön gösteriyor” dedi.
Işık Üniversitesi’nden Prof. Dr. Seda Demiralp, ABD’nin güçlü liderlerle çalışabileceğine dair verdiği sinyallerin, Erdoğan’ı bu tür hamleleri yapmakta cesaretlendirmiş olabileceğini belirtti.
“Washington, güçlü liderlerle çalışabileceğini göstererek Erdoğan’ın çizgiyi aşmasını kolaylaştırmış olabilir.”
Financial Times, İmamoğlu’nun siyasi gücünün, Erdoğan için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve geniş bir seçmen tabanına hitap etme yeteneğiyle rakipsiz bir figür olduğunu vurguladı.
2019’da Erdoğan’ın adayını mağlup ederek siyasi sahnede yükselen İmamoğlu, Kürtlerden muhafazakârlara ve laiklere kadar geniş bir destek aldı. 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin en büyük zaferlerinden birine imza atarak Erdoğan’ın AK Parti’sine ağır bir darbe indirdi.
Ancak gazete, Erdoğan’ın devlet kurumları üzerindeki geniş kontrolü sayesinde, İmamoğlu’nu etkisiz hale getirmek için yargı mekanizmalarını kullandığını öne sürdü.
Türkiye’de Kürt hareketinin lideri Selahattin Demirtaş’ın 2016’dan beri cezaevinde olduğunu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da ocak ayında tutuklandığını hatırlatan gazete, ancak Erdoğan’ın ana akım muhalefetin en güçlü ismine doğrudan müdahalede bulunmasının ilk kez yaşandığını belirtti.
“İmamoğlu, Erdoğan’ın 20 yılı aşkın süredir en büyük siyasi rakibi haline gelmişti. Erdoğan daha önce hiç CHP’nin lider kadrosundaki bir isme karşı bu kadar kararlı bir adım atmamıştı.”
Financial Times, Erdoğan’ın asıl amacının 2028 seçimlerinde iktidarını uzatmak için anayasa değişikliği yapmak olduğunu belirtti.
Risk-istihbarat şirketi Verisk Maplecroft’un Orta Doğu ve Kuzey Afrika uzmanı Hamish Kinnear, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının muhalefeti birleştirme ihtimalini artırdığını söyledi.
İstanbul’da binlerce protestocu, belediye binasının önünde toplanarak gösteri yasağına rağmen “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Siyasi baskının artması, toplumda bir tepki dalgası oluşturabilir ve muhalefetin seçimlere daha güçlü girmesine neden olabilir.
İmamoğlu ise gözaltına alınmadan önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda kararlı bir duruş sergiledi:
“Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum.”
Financial Times’ın analizine göre, Erdoğan’ın İmamoğlu’na karşı attığı bu adım, onun otoriter eğilimlerini pekiştirse de aynı zamanda siyasi riskler barındırıyor.
Ekonomik istikrarı sarsabilir ve yabancı yatırımcıları tedirgin edebilir. Türkiye’nin Avrupa ve ABD ile ilişkilerine zarar verebilir. Muhalefeti birleştirerek Erdoğan’ın siyasi hesaplarını tersine çevirebilir.
Bu nedenle, İmamoğlu’nun gözaltına alınması yalnızca bir iç politika meselesi olmaktan çıkıp, Türkiye’nin uluslararası ilişkileri ve ekonomik istikrarı açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilecek bir kriz haline gelebilir.