Almanya'nın Solingen'de kundaklanma sonucu hayatını kaybeden Türk kökenli 4 kişilik Zihilov ailesi için cenaze töreni düzenledi. Smayıl Zihilov'un, Almanya'da iş bulduktan sonra iki ay önce ailesini yanına getirdiği öğrenildi. Acılı dede, "Doğum gününde görmeye tabletle gelecektim, cenaze çiçeği ile geldim" dedi.
Almanya’nın Solingen kentinde 4 katlı bir binada kundaklama sonucu çıkan yangında hayatını kaybeden Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı olan aynı aileden 4 kişi için cenaze töreni düzenlendi. Soğuk ve yağışlı bir bahar gününde Kıymet, Smayıl, Gizem ve Elis Zhilov için Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camide kılınan cenaze namazında gözyaşları sel oldu.
Cenaze töreninde Velev‘e konuşan dede Emin Zhilov, oğlu Smayıl ve küçük ailesinin hayatını kaybettikleri facia için çok üzgün olduğunu söyledi. Oğlunun birkaç yıldır tek başına Almanya’ya gidip geldiğini, hep düzensiz işler yaptığını, Amazon şirketinde kurye olarak iş bulduktan sonra ailesini iki ay önce yanına aldığını belirtti. “Oğlumu, gelinimi ve iki torunumu kendi ellerimle Almanya’ya getirdim, gözüm arkada Filibe’ye döndüm” diyen gözü yaşlı baba Emin Zhilov, “Gitme oğlum, Bulgaristan’da kal, idare ederiz dedim. Ekmek parası işte… Aklında hep Almanya vardı. ‘Baba bir ev yapalım, borçlarımızı ödeyelim, sonra düşünürüz’ dedi. Çok sevdiği eşini ve iki çocuğunu da yanına almak istedi. Kendim getirdim, ellerimle Almanya’ya teslim ettim.” ifadelerini kullandı.
Oğlunun 10 yıl önce evlendiğini ama çok istemelerine rağmen bebekleri olmadığını aktaran Emin Zhilov, “Oğlum ve gelinim tedavi gördüler. Yıllarca doktor kapılarını aşındırdılar. Gizem tam 7 yıl sonra dünyaya geldi. 14 Nisan’da doğum günüydü. Benden bir tablet istemişti. İki aydır görmediğim için ben de çok özlemiştim onu ve kardeşini. Ama kader işte, torunuma tablet getirecekken cenaze çiçeği getirdim. Kahroluyorum… Küçüğü de mart ayının 25’inde tam 5 ayını doldurdu. Onlar benim her şeyimdi.” dedi.
Zhilov, kundaklamayı yapan suçluların bir an önce bulunmasını isterken, en ağır ceza ile cezalandırılmasını istedi. Solingen’de belediyeden, oğlunun komşularından, akrabalarından büyük bir dayanışma gördüklerini belirten Zhilov, Bulgaristan hükümetinin yeteri kadar ilgilenmediğini, cenaze işlemleri için DİTİB ve Düsseldorf Başkonsolosluğu yetkililerinden büyük yardım gördüklerini, özellikle teşekkür etmek istediğini belirtti.
Smayıl’ın eşi Kıymet Zhilov’un babası Tahir Bangev ise, kızını, damadını ve torunlarını en son 2 ay önce Almanya’ya yolcu ederken gördüğünü anlattı. Onları gurbete ekmek parası için gönderirken böyle bir son düşünmediklerini belirten Tahir Bangev, “Çok acı çekiyorum. Acele buraya geldik. Bir umut besliyorduk belki ölmemişlerdir diye… Anneleri de Filibe’de yolunu gözlerken şimdi dördünün cenazelerini bekliyor. Ne diyeceğimi bilmiyorum” dedi.
Kıymet Zhilov’un 8 yıldır Almanya’da yaşayan akrabası Kibariye Angelova, cenazede en çok gözyaşı döken kişiydi. Aile ile üç hafta önce görüştüklerini söyleyen Angelova, “Çocukların sesleri hala kulaklarımda… Çok güzel bir aileydi, çok özel bir aileydi… Örnek bir aileydi… Ben Wuppertal’da oturuyorum, üç hafta önce buluştuk, yedik, içtik…Her şey çok güzeldi. Geleceği dair güzel hayalleri vardı, şimdi hepsi bitti.” dedi.
Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul’un da katıldığı tören sonrası cenazeler Türk Hava Yolları uçağı ile Düsseldorf’tan İstanbul’a, oradan da Bulgaristan’ın Filibe (Plovdiv) kentinin Uzunkara köyünde toprağa verilecek.
Almanya’nın Solingen kentinin Höhscheid semtindeki 4 katlı binada kundaklama sonucu çıkan yangında aynı aileden 2’si çocuk olmak üzere Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı 4 kişi hayatını kaybetmiş, ikisi ağır 9 kişi de yaralanmıştı.
Yangın faciasından sonra Wuppertal Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, incelemenin ardından hazırlanan ön raporda, yangının kundaklama sonucu çıktığı belirtilmişti.
Bilirkişi raporuna göre, 24 Mart’ı 25 Mart’a bağlayan gece medyana gelen yangın eski binanın merdiven boşluğunda başladı. Yangın “baca etkisi” ile 5 dakika içinde çatıya sıçradı.
Ahşap merdiven boşluğunda bazı kalıntıların bulunduğu, bu kanıtlara göre yangının kasten kundaklama sonucu çıkarıldığı sonucuna varıldığı belirtildi.
Wuppertal Savcısı Heribert Kaune-Gebhardt, yaptığı açıklamada, ellerinde olayla ilgili “yabancı düşmanlığı saiki olduğunu gösteren” bir kanıt bulunmadığını ifade etti.
Savcılığın açıklamasına Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinden (DİTİB) tepki geldi. 27 ve 28 yaşındaki anne-baba, 3 yaşındaki çocukları ve 5 aylık bebeklerinin Bulgaristan vatandaşı Müslüman bir aile olduklarına işaret edilen açıklamada, “Wuppertal Başsavcılığının olaydan hemen iki gün sonra yabancı düşmanlığı izine rastlanmadığını açıklaması rahatsız edicidir” denildi.
Wuppertal Başsavcılığının soruşturmayı taahhüt ettiği üzere çok yönlü olarak yürütmesi ve vaktinden önce sarfedilen ifadelerle güvensizlik ve şüpheye yol açmaması umudu dile getirildi.
Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te Genç ailesinin Untere Werner Caddesi’ndeki evleri kundaklanmış, saldırıda Gürsün İnce (28), Hatice Genç (19), Gülistan Öztürk (12), Hülya (9) ve Saime Genç (5) hayatını kaybetmişti.
Yakalanan failler Markus Gartmann, Felix Köhnen, Christian Reher ve Christian Buchholz, hapis cezalarını çektikten sonra tahliye edilmişti.