Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, halkın AKP'yi son kez uyardığını belirterek, "Ya bu sonucun etraflıca muhasebesini yaparak kendisine çeki düzen verecek, ya da çözülme hızlanacak. Seçmen nush ile uslandırmaya çalışmış, tekdir etmiş, şimdi de kötek vurmuştur. Gereği yapılmazsa, artık telafisi olmayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski metin yazır Aydın Ünal, seçmenin AKP’ye son ve en ağır uyarıyı yaptığını söyledi. Ünal, “AK Parti’nin önünde 2 seçenek var: Ya bu sonucun etraflıca muhasebesini yaparak kendisine çeki düzen verecek, ya da çözülme hızlanacak. Seçmen nush ile uslandırmaya çalışmış, tekdir etmiş, şimdi de kötek vurmuştur. Gereği yapılmazsa, artık telafisi olmayacaktır.” dedi.
Ünal, sosyal medya platformu X’ten AKP’nin ağır yenilgi aldığı seçim sonucunu değerlendirdi. Ünal, halkın AKP’Ye 2015 Haziran seçimlerinden bu tarafa uyardığını ve uyarının dozunu 15 Temmuz nedeniyle düşürdüğünü belirterek, “2023 Genel Seçimlerinde seçmenin uyarısı çok netleşti ve dün seçmen en ağır ve son uyarıyı yaptı” ifadesini kullandı.
Aydın Ünal’ın paylaşımları şöyle:
“Seçmen, 2015 Haziran Genel Seçimlerinden bu yana AK Parti’ye uyarı yapıyor. 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında MHP ile ittifak bu uyarının tonunu zayıflatmıştı ancak 2023 Genel Seçimlerinde seçmenin uyarısı çok netleşti ve dün seçmen en ağır ve son uyarıyı yaptı.
Evet, bu bir uyarı. Seçmen, “Genel Seçim’de ülkenin bekası için bir kez daha seni işbaşına getiriyorum ama kendini toparlamazsan tekrarı yok” mesajını açık ve net şekilde dün vermiş oldu. Seçmen, engin basiretiyle genel seçim-yerel seçim ayrımını çok net yaptı.
Seçmen yerel idarecilerini seçerken aynı zamanda iktidara da en sert uyarısını verdi. “İktidarda Cumhur İttifakı’nı görmek istiyorum, Erdoğan Cumhurbaşkanı kalsın, ülkeyi yönetsin. Ama ayağınızı denk alın” mesajını dedi.
Ortaya çıkan sonuçlar, önümüzdeki 4 yılı etkilemez. İstikrarı bozacak, Türkiye’yi bir erken seçime götürecek ortam asla yok. Seçmenin genel seçim-yerel seçim tavrını iktidar kadar muhalefet de iyi okumalı.
AK Parti’nin önünde 2 seçenek var: Ya bu sonucun etraflıca muhasebesini yaparak kendisine çeki düzen verecek, ya da çözülme hızlanacak. Seçmen nush ile uslandırmaya çalışmış, tekdir etmiş, şimdi de kötek vurmuştur. Gereği yapılmazsa, artık telafisi olmayacaktır.
‘KAYBEDEN ADAYLAR İNŞALLAH ÖDÜLLENDİRİLİP BAKAN YAPILMAZ’
AK Parti’nin yapması gereken sadece muhasebe değildir. AK Parti, çıkan tablonun hesabını da mutlaka sormalıdır. Geçmişte olduğu gibi, seçim kaybeden adayların ödüllendirilmesi, bakan yapılması, parti yönetimine getirilmesi inşallah tekerrür etmez.
Aday belirleme sürecinde yanlış bilgi verenlerden de hesabı mutlaka sorulmalı. Yanlış adayları öne çıkararak Erdoğan’ı ve parti yönetimini yanıltanlar bunun hesabını vermeli.
Bir siyaset okulu olan AK Parti, neden alternatif adaylar üretemediğini, neden, örneğin Ankara’da, tek bir isme mahkum kaldığını iyi analiz etmeli.
Örneğin İstanbul adayını kim önerdi? Kim anketlerde önde gösterdi? Bunu bilmek hakkımız değil mi?Hesabının sorulması gerekmez mi?
AK Parti tarihinin en kötü kampanyasını yürüttü. Yapay zeka ile üretilmiş görüntüsü veren sloganlarla, afişlerle bir hikaye oluşturulmadı. Maalesef sahaya bir strateji ile çıkılmadı. Bunun da mutlaka hesabı sorulmalı.
Kazanamayacağı uzaktan bakınca bile belli olan adaylar kimin tavsiyesi, yönlendirmesi, telkini ve algı operasyonuyla aday yapıldı? O manipülasyon süreci nasıl işledi? Bu tuzakları kim kurdu? Bunlar ortaya çıkacak mı?
AK Parti ya seçmenin önceki uyarılarında olduğu gibi duyarsız kalacak ve siyaset sahnesinden hazin bir şekilde silinip gidecek; ya da çok katı, keskin, net bir muhasebe yaparak, ağır hesap sorarak, Türkiye’nin lokomotif partisi olmayı sürdürecek.
AK Parti’nin muhasebe ve hesap sorma kapasitesi var. Ülke adına, millet adına, geleceğimiz adına bu kapasiteyi kullanması umudumuz. Hem de son umudumuz.”