Erdoğan'ın 'darbeci ve katil' gibi sözcüklerle hakaret ettiği Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin Türkiye'ye yaptığı ziyaretin yankıları sürüyor. İktidar yanlısı kalemler 'devlet aklı'na sığındı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘darbeci ve katil’ gibi sözcüklerle hakaret ettiği Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Türkiye’ye yaptığı ziyaretin yankıları sürüyor. Erdoğan’ın eski danışmanı Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, devlet aklının kin tutmayacağını ve bölgesel barışın gereği bu görüşmenin yapılmasının elzem olduğunu öne sürdü. Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da söz konusu görüşmeye ilişkin yaptığı değerlendirmesinde Türkiye, Mısır, Irak ve Suriye’deki Sünni nüfuzuna dikkati çekerek Erdoğan-Sisi görüşmesinin hem bölgesel hem de Gazze için önemli olduğunu iddia etti.
İktidar yanlısı tvnet’in Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik’in moderatörlüğündeki programı Siyaseten’in yeni sezondaki ilk bölümünde de Sisi’nin Ankara ziyareti ele alındı.
Sisi’nin ziyaretin ilişkin konuşan Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, sosyal medyadaki çarpıtmaları hatırlatarak, “‘Beş yıl on yıl önce Cumhurbaşkanı şunu söylemişti bugün bunu söylüyor’ bir çelişki gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Esed’le ilgili de biz aynı durumla karşı karşıyayız. Burada tabii Sayın Cumhurbaşkanını savunacak değiliz. Buna ihtiyacı da yok. Ben şahsen eminim ki sizler de öylesiniz. Esed’e mümkün değil, Sisi’ye hakkımı helal etmem. Esed’in babasını da unutmamak lazım Hama katliamından dolayı ve Suriye’de Müslümanlara, Sünnilere özellikle yaptıklarından dolayı bir zalimdi, bir diktatördü. Bizim şahsi olarak bunlarla barışmamız, bunlara hakkımızı helal etmemiz, bunlarla yüzleşmemiz mümkün değil. Biz kinimizi onlara karşı diri tutacağız. Ne yaptıklarını biliyoruz. Kime, nasıl zulmettiklerini biliyoruz. Sisi’nin de, Esed’in de. Devlet başka bir şey. Yani bunu gerçekten Cumhurbaşkanı’nı savunmak için söylemiyorum. Ama devlet başka bir şey.” dedi.
İnsanların kini, öfkesi, intikam duygusu olduğunu ancak devletin böyle hareket etmediğini söyleyen Ünal, devletin insanlara benzemediğini belirterek, “‘Devlet yani ben küstüm, oynamıyorum’ bunu uzun süre devam ettirmez. Bundan döner, barışır. Son yeniden küser, barışır sonra savaşır. Savaşır sonra barışır…” dedi.
Ünal, “Devletler kin tutamazlar. Devletler ebedi küsemezler. Zaten bizim mesela bir de küstüğümüz bir devlet de yok olamaz da böyle bir şey. Yani yarın Ermenistan’la da barışabiliriz ve çok can ciğer kuzu sarması olabiliriz. Dolayısıyla bu hani özellikle Gazze açısından, Gazze’deki mazlumlar açısından önemli bir gelişme. Evet muhalefet bunu kullanacaktır. Sonuna kadar da kullanacaktır. Ama ben toplumun, seçmenin siyasetten zaten böyle bir esneklik beklediğini düşünüyorum. Siyaset böyle bir şey. Yani diyor ki ‘Ben kardeşime küserim. Ömür boyu da konuşmam. Cenazesine gitmem. Cenazeme gelmesin’ ama devletten bunu beklemiyor. Diyor ki devlet benim gibi olmasın. Devlet benim kadar keskin olmasın, esnek olsun. Böyle bir esnekliği görüyoruz. Bunun bir faturası olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sisi’yi Rabia işaretiyle uğurladığını hatırlatı ve, “Mursi kardeşiydi Cumhurbaşkanımızın. Ya bak arkadaşı falan değil yani, kardeşiydi. Gazze parantezi bu ülkeleri birbiriyle sorunsuz şekilde ilişki yürütmeye mecbur bırakan bir parantez oldu.” dedi.