Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal, "seçim sonrası istifa etmesi gereken, bedel ödemesi, görevden alınması gereken isimlerin görevde kalmak için PR yaptıklarını, hatta bunun için kamu kaynaklarını kullandıklarını" söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski metin yazarı Aydın Ünal, “seçim sonrası istifa etmesi gereken, bedel ödemesi, görevden alınması gereken isimlerin görevde kalmak için PR yaptıklarını, hatta bunun için kamu kaynaklarını kullandıklarını” söyledi. Ünal, “Çeşitli odaklar adına çalışan paralı trol çeteleri, kendilerini besleyenleri hedeften çıkarabilmek için sağa sola pervasızca saldırıyorlar” ifadesini kullandı.
Ünal, Yenişafak gazetesinde yer alan yazısında, 31 Mart hezimeti sonrasında AKP’nin tabanında ve tavanında yaşananları anlattı. AKP’de işlerin eskisi kadar kolay olmadığını anlatan Ünal, işler kötüye gitmeye başladığında seçmenin geçmişte önemsemediği konuları önemli hale gelediğini ıstakoz tartışmasında görüldüğünü kaydetti.
“Seçmenin nazlı olduğu günlerde siyaset, işlerin yolunda olduğu günlerdeki siyasetten farklıdır” diyen Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 yıl boyunca muhalefet ve medya istediği için kelle vermediğini kaydederek, “Yaşadığımız sürecin hassasiyetlerinden dolayı bugün geleneksel yöntemler işe yaramayacaktır. Dün seçmen, muhalefetin ya da medyanın hedefe koyduğu bir isme fatura kesmediği için Erdoğan’a “Vardır bir bildiği”, “Reis günü gelince hesabını sorar” kredisini açarken, böyle zamanlarda, nazlı seçmen, aynı krediyi açmakta gönülsüz davranabilecektir.” ifadesini kullandı.
İktidarın nazlı seçmene karşı hızlı önlem anlamasını isteyen Ünal, partiye olan güven kaybının acillen durdurulmasının gerekli olduğunu ve bunun ancak radikal tedbirlerle sağlanacağını öne sürdü. Ünal, yazısında şu ifadeleri kullandı: “Güven kaybının acilen durdurulmasıdır. Seçmene güven verecek, seçmenin içini rahatlatacak bazı tedbirler acilen alınmalıdır. “Reis mesajı aldı ve işte bak gereğini yapıyor” duygusu bir an önce tamir edilmelidir. Değişim uzun vadeli olacaksa bile, ilk etapta, çözülmeyi durduracak, özellikle de tabandaki tartışmaları susturacak adımlar atılmalıdır. Muhalefetin, bu kırılgan günlerdeki operasyonlarının önüne geçmek amacıyla “gündem belirleme” gücü tekrar ele alınmalıdır.”
Erdoğan’ın seçimsiz dört yılda güveni tekrar oluşturacağını iddia eden Ünal, yazısına şu ifadelerle son verdi: “AK Parti’ye son dönemde sirayet eden hastalıklardan biri de kişisel PR (Halkla İlişkiler) çalışmalarının hakikati örtmesi. Siyaset ya da bürokrasi kadrolarında görev almak isteyenler reklam kampanyalarına başvuruyor ve bundan da maalesef sonuç alıyorlar. İş öyle kontrolden çıktı ki, son haftalarda, istifa etmesi, bedel ödemesi, görevden alınması gereken isimlerin görevde kalmak için PR yaptıklarını, hatta bunun için kamu kaynaklarını kullandıklarını görüyoruz. Çeşitli odaklar adına çalışan paralı trol çeteleri, kendilerini besleyenleri hedeften çıkarabilmek için sağa sola pervasızca saldırıyorlar.
AK Parti ve Erdoğan’ın önündeki çetin sınavlardan biri de işte bu mesele: Bakalım bu göz boyayanlar kendilerini kurtarabilecekler mi? Yoksa diğer hataları bir yana, sadece göz boyamaya çalıştıkları için bile hesaba çekilecekler mi? Yaşayıp göreceğiz.”