Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Şehmus Alpsoy ve Hamit Çöklü'yü "sürekli hastalık ve sakatlık" gerekçesiyle affetmesi tartışma yarattı. Peki bu iki isim neyle suçlanıyordu?
Cumhurbaşknaı Erdoğan Resmi Gazete’de 29 Mart’ta yayımlanan kararla çeşitli sağlık sorunları bulunan 10 hükümlünün kalan cezalarını kaldırdı.
Affedilen hükümlülerden iki Hizbullah üyeis kamuoyunda tartışma yarattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu protestolarında gözaltına alınan eylemciler yerine, Hizbullah hükümlülerinin affedilmesine tepki gösterdi.
Özel “Maalesef o günahsız, elinde kir, kan olmayan tertemiz evlatları aileleri buluşturacağına; Hizbullahçı terör örgütünün, domuz bağcıların, elinde kan olanların, kir olanların affedilmesini tercih etti bu bayram gününde” dedi.
CHP milletvekili Ali Mahir Başarır sosyal medya hesabında “Hiç utanmıyorsun, değil mi Erdoğan? Yasal haklarını kullanan gençleri cezaevine atarken, terör örgütü Hizbullah’tan yargılanan ortağın Hüda-Par’cıları affediyorsun! Bayram günü gençleri içeri, terör suçlularını dışarı çıkaran bir iktidarla karşı karşıyayız!” paylaşımını yaptı.
İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez de “Şu ‘sürekli hastalıkların’ ne olduğunu açıklayın da bilelim. Doktor olarak edecek lafımız olacak elbet. Ne var bu işin arkasında onu söyleyin asıl. HÜDA-PAR’la pazarlık? İçeriye tıkılacak gençlere yer bulma çabası?” dedi.
Peki, affedilmeleri tepki yaratan Şehmus Alpsoy ve Hamit Çöklü kimdir? Hizbullah içinde nasıl bir rol oynadılar ve hangi suçlardan hüküm giydiler?
BBC Türkçe’deki habere göre; 56 yaşındaki Şehmus Alpsoy, Erdoğan’ın Mayıs 2023’te kalan cezasını “kocama hali” gerekçesiyle affettiği Mehmet Emin Alpsoy’un oğlu.
Bu iki isimle ilgili araştırma yapan Cumhuriyet gazetesi Muhabiri Aytunç Ürkmez’in verdiği bilgilere göre Şehmus Alpsoy’un babası Mehmet Emin Alpsoy, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun sağ kolu ve kuryelerinden birisiydi.
Velioğlu’nun öldürüldüğü operasyonda örgütün arşivleri ortaya çıkmış ve o dönem Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcıları bunlar üzerinden geniş bir soruşturma başlatmıştı.
DGM Savcılığı’nın hazırladığı iddianamede Mehmet Emin Alpsoy’un üç kişiyi işkenceyle öldürdüğü, kurbanları
Ankara Etimesgut’taki kardeşi Hasan Alpsoy’un evinin deposuna gömdüğü belirtildi.
Şehmuz Alpsoy da babasının sorgusunda ölenleri aracıyla gömüldükleri yerlere götüren kişi olduğu suçlamasıyla yargılandı.
Baba ve oğul Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 2005’te “anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Şehmus Alpsoy’un, yıllar içinde ciddi sağlık sorunları yaşadığı, bağırsak kanseri tedavisi gördüğü ve mesanesinin alındığı ifade ediliyor.
Baba- oğul Alpsoylar daha önce de yargılamalarının kapatılan DGM’lerde başladığını ve ciddi sağlık sorunlarını öne sürerek birçok kez tahliye başvurusu yapmış fakat delil yetersizliği gerekçesiyle reddedilmişti.
Hamit Çöklü, Adana ve çevresinde örgüt militanlarına kalacak yer sağlamak ve örgütün belgelerini saklamakla suçlandı.
Adana’da 10 kişiyle birlikte yargılanan Çöklü ve sanıklar, İslamcı feminist Yazar Konca Kuriş ve kapatılan HEP milletvekili Mehmet Sincar’ın da aralarında bulunduğu 24 kişiyi öldürmekten hüküm giydi.
Hamit Çöklü de dahil 10 kişi 2007’de anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsten müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
67 yaşındaki Çöklü’nün kalp yetmezliği gibi sağlık sorunları olduğu ve cezaevinde geçirdiği süre boyunca sağlığının daha da kötüleştiği öne sürülüyor.
Çöklü’nün sağlık sorunları ve sorgusunda işkenceye uğradığı iddialarıyla Anayasa Mahkemesine yaptığı tahliye başvurusu delil yetersizliğinden reddedilmişti.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
