Erdoğan “uyuyoruz” diyor, hukuk faciası rekorla Avrupa’dan dönüyor: AİHM’in tarihi kararı ne anlama geliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "AİHM kararlarını en çok uygulayan ülkeyiz" derken, AİHM'den rekor niteliğinde bir ihlal kararı daha geldi. Erdoğan'ın bu sözlerinin üzerinden 24 saat geçmemişken AİHM tarihindeki ağır ihlal kararlarından birine imza atarak tam 2420 kişinin "adil yargılanma haklarının" ihlal edildiğine ve "kanunsuz şekilde cezalandırıldığına" hükmetti. AİHM ilk kez bir davada bu sayıda kişi hakkında karar verirken; Türkiye daha önce kesinleşen Yalçınkaya, Demirtaş ve Kavala kararlarının gereklerini de henüz yerine getirmedi.

  • ü
  • 16 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’ye yönelik tarihi nitelikte bir karar daha aldı. Mahkeme, Bozyokuş, Karslı ve Seyhan gruplarını kapsayan dosyalarda 2.420 kişinin “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi ile “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini tespit ederek yeniden yargılama istedi. Daha önce binlerce benzer karara imza atan AİHM’in önünde bekleyen on binlerce dava daha olduğu öğrenilirken; bu son karara uyulup uyulmayacağı da merak konusu oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından AİHM kararlarına uyulmadığına yönelik eleştirilere yanıt verirken “AİHM kararlarına uyma oranımız yüzde 90 ile Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin çok çok üzerindedir” dedi. Ancak başta Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar olmak üzere AİHM’in Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Yalçınkaya kararlarının gerekleri henüz yerine getirilmedi.

AİHM KARARI NE ANLAMA GELİYOR?

AİHM 2420 kişi hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 7. ve 6. maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti. 6. madde “adil yargılanma hakkının ihlalini” kapsarken, 7. madde ise “Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz” ilkesinin ihlal edildiğine karar verdi.

Kararlar kesinleşmiş durumda; itiraz yolu kapalı. Bu da şu anlama geliyor: Yarın itibarıyla, adı geçen kişilerin başvuruları üzerine, dosyaların yeniden yargılama yoluyla sıfırdan açılması gerekecek.

BYLOCK DELİLİ ÇÖP OLDU

AİHM’in aldığı karar, Türkiye’de Gülen cemaatine yönelik soruşturmalara dayanak yapılan özellikle mesajlaşma uygulaması ByLock gibi “delilleri” güvenilmez ilan ederek adeta çöpe çevirdi. AİHM, ByLock kullanımının otomatik biçimde “silahlı terör örgütü üyeliği” delili sayılmasını, öngörülemez ve keyfi bir ceza yorumuna dayandığı gerekçesiyle bir kez daha hukuka aykırı buldu.

Bu yönüyle karar, yalnızca bireysel dosyalar bakımından değil, Türkiye’deki binlerce ByLock temelli yargılama açısından da tarihî bir dönüm noktasıdır.

BENZER DURUMDAKİ DOSYA SAYISI 2660’A ÇIKTI

AİHM’in 2420 kişi hakkında verdiği kararla birlikte uyulmayan Yalçınkaya kararı grubunda Türkiye’ye karşı toplam 2660 dosyada madde 7 ve madde 6’nın ihlal edildiğine hükmedilmiş oldu.

AİHM TARİHİNDE BİR İLK

AİHM’in 2420 kişiyle ilgili verdiği kararı “tarihi” kılan en çarpıcı unsur, mahkemenin aynı anda 2420 kişi hakkında ihlal tespiti yapmasıdır. AİHM tarihindeki emsal kararlara bakıldığında, tek bir olay veya başvuru grubuna ilişkin bu denli yüksek sayıda başvuru için aynı anda ihlal kararı verilmesi ilk kez gerçekleşiyor.

“KRİTER” ÇÖKTÜ: TÜM CEMAAT DAVALARINI ETKİLEYECEK

AİHM’in verdiği karar Türkiye’de Gülen cemaatine yönelik gerçekleşen ve halen süren tüm davaları etkileyebilecek nitelikte.

Hukukçu Ufuk Yeşil’in yorumuna göre kararda neredeyse insanların cezalandırılmasına gerekçe yapılan ve “kriter” adı verilen her husus mevcut.

• ByLock Kullanımı: Mahkumiyetlerin en belirleyici dayanağı olarak kabul edilen şifreli mesajlaşma uygulaması “ByLock”un kullanılması.
• ByLock İtirafları ve İçerikleri: ByLock kullanıldığına dair ikrarlar, çözümlenen mesaj içerikleri veya kullanıma dair tanık beyanları.
• Kurum Üyelikleri: Cemaatle iltisaklı olduğu değerlendirilen sendika, dernek veya vakıflara üye olunması.
• Bank Asya Hesap Hareketleri: Bank Asya’daki hesap hareketleri.
• Yayın ve Materyaller: Cemaatle bağlantılı yayınların veya görsel-işitsel materyallerin bulundurulması.
• Geziler ve Yurt Dışı Kayıtları: Cemaat tarafından organize edildiği değerlendirilen gezilere katılım ve buna ilişkin Türkiye’ye giriş-çıkış kayıtları.
• Bağışlar: Cemaatle bağlantılı vakıflara yapılan bağışlar.
• Protesto ve Etkinlikler: Cemaate destek amacıyla yapıldığı değerlendirilen gösterilere veya diğer faaliyetlere katılım.
• Sosyal Medya Paylaşımları: Cemaat lehine yapılan sosyal medya paylaşımları.
• Barınma: Cemaate ait öğrenci evlerinde veya yurtlarında kalınması.
• Diğer Mesajlaşma Uygulamaları: Kakao Talk veya Eagle gibi diğer mesajlaşma uygulamalarının cemaat mensuplarıyla iletişim için kullanılması.
• HTS Kayıtları: Aynı suçtan yargılanan diğer kişilerle iletişimi gösteren HTS (arama/sinyal) kayıtları veya cemaat üyeliğine işaret eden diğer dijital deliller.
• İstihdam: Cemaatle iltisaklı kurum, kuruluş veya şirketlerde çalışılması veya buralara üye olunması.
• Tanık Beyanları: Kişinin cemaatle bağlantısına veya kurumlarında çalıştığına dair tanık ifadeleri.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

AİHM, suçlama konusu yapılan tüm bu başlıkların “örgüt üyeliği”, “örgüt yöneticiliği” ya da “örgüte finansal yardım” başlıkları altında suçlama konusu yapılamayacağını, yapılacaksa somut delil, belge ve bilgi ile ortaya konulması gerektiğini net şekilde belirledi.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER