Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin MKYK toplantısında teğmenlerin 'subay yemini' etmelerini hoş karşılamadığı, "Diploma töreninden sonra gelişen hareket tarzının, kendisi orada iken yapılamayacağını' söylediği iddia edildi.
Yandaş Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP kurmaylarının, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan kılıçlı yemin olayından rahatsız ve kaygılı olduklarını yazdı.
Dün yapılan AKP MKYK toplantısından kulisleri aktaran Müderrisoğlu, “Erdoğan’ın, o görüntüleri hoş karşılamadığı, diploma töreninden sonra gelişen hareket tarzının, kendisi orada iken yapılamayacağını kayda geçirdiği ifade ediliyor. Gerek Milli Savunma Üniversitesi gerekse Harp Okulları ölçeğinde konunun özüne inmeye kararlı olduğu da vurgulanıyor” dedi.
Okan Müderrisoğlu, “Herkes yaptığının sonucuna katlanır” başlıklı yazısında, dün toplanan ve kongre kararı alınan AKP MKYK toplantısına ilişkin kulisleri aktardı. “AK Parti MKYK toplantısının birçok soruya cevap bulmak bakımından önemli değerlendirmelere sahne olduğu anlaşılıyor” diyen Müderrisoğlu, “Örneğin, parti sözcüsü Ömer Çelik’in açıklama yaptığı sırada, yetkili kuruldaki isimlerin teğmenler meselesini yeni yeni masaya yatırdığı ve kaygı beyan ettiği görülüyor. Her ne kadar Sn. Çelik, toparlayıcı ve adrese teslim beyanat vermiş olsa da partinin en geniş istişare zeminindeki yorumlarda, Kara Harp Okulu’nda gerçekleşen alternatif yemin töreninin masumane olarak nitelendirilmediği sonucu dikkati çekiyor” ifadelerini kullandı.
Müderrisoğlu, şöyle devam etti:
“Esasen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bu noktada ciddi rahatsızlık izhar ettiği de bir sır olmaktan çıkıyor! Erdoğan’ın, o görüntüleri hoş karşılamadığı, diploma töreninden sonra gelişen hareket tarzının, kendisi orada iken yapılamayacağını kayda geçirdiği ifade ediliyor. Gerek Milli Savunma Üniversitesi gerekse Harp Okulları ölçeğinde konunun özüne inmeye kararlı olduğu da vurgulanıyor.
Buradaki öncelik; genç subayları bir enerji boşalmasına ya da subliminal mesaj göndermeye teşvik eden kişi veya kişiler olup olmadığı. Yani disiplin mesleğinin kodlarını aşarak manipüle edilip edilmedikleri. Lakin öyle bir eşiğe geldik ki… ‘Herkes yaptığının sorumluluğunu üstlenip, neticesine katlanmak durumunda!’ demekten başka seçenek de kalmıyor.
Belli ki bu olaydan da dersler çıkarılacak. Tören öncesi, tören sırası kadar, tören sonrası da özenle planlanıp, icra edilecek. Harbiyelilere, siyasal mana içeren her türlü açıklama, slogan ve sembolden uzak durmaları gerektiği, ortak payda pekiştirilmek istenirken ayrışmayı çağrıştıracak faaliyetlerden kaçınmaları, aksine davranışların ciddi yaptırımları olabileceği kesin ve net sınırlarla tekrar tekrar aktarılacak!”
“Bu vesileyle bir iki hususa daha değinmek istiyorum” diyen Müderrisoğlu’nun, sosyal medyada AKP lehine trollük yapan hesaplara yönelik kulis aktarımı da dikkati çekti. Müderrisoğlu, şunları yazdı:
“Ayrı bir yazıda ele alınması zaruri figürler. Bir dönem TV ekranlarından Cumhurbaşkanı ya da AK Parti adına konuştuğu izlenimi üzerinden sağa sola ayar verenlerin yeni versiyonları. Yani sosyal medyada doğup büyümüş kimi psikolojik harekât unsurlarının tabanı da tavanı da enfekte etme girişimleri. Bunları hafife almamak gerek!”