Cumhurbaşkan Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen iftarda polis, jandarma, sahil güvenlik personeli ve korucularla bir araya geldi.
Erdoğan, iftarda yaptığı konuşmada, “Bizler üzerinde özgürce yaşadığımız bu toprakların bin yıllık evlatları, bin yıllık ev sahipleriyiz. Kimse buraları bize altın tepside sunmadı. Türkiye masa başında kurulmadı. Birilerinin ihsanı olarak vücut bulmadı. Biz bu toprakları kanlarımızla ve alın terimizle sulayarak kendimize vatan eğledik. Ülkemizin her bir karışı için gerektiğinde ölümü göze aldık. Devletimiz üzerinde ameliyata kalkışanlar müstevlilere, en güçlü cevapları vererek bugünlere geldik. Şunu bugün bir kez daha açık açık söylemek isterim: Allah’a ömür verdikçe yine burada, bu topraklarda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Siz kıymetli kahramanlarımız bu ülkenin ve milletin düşmanlarının aşamadığı hiçbir zamanda aşamayacağı çelikten birer kalesiniz” diyen Erdoğan, “Gabar’da aşamadılar, Cudi’de aşamadılar, Tendürek’te aşamadılar, Besler Deresi’nde aşamadılar. Siz oralarda onları illerine gömdün ve şu ana kadar o imanla, o aşkla yine gömmeye devam edeceksiniz ben buna inanıyorum. Mülkümüz, canımız, bayrağımız ve bütün kutsal değerlerimiz emniyet altındaysa hiç kuşkusuz bunda sizin çok büyük emeğiniz var” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin küresel gelişmelerin merkezinde yer aldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Üç kıtanın tam kalbinde yer alan vatanımız, stratejik olarak bizlere eşsiz imkanlar sunma yanında zorluklarını da bünyesinde barındırıyor. Küresel güç rekabeti bölgemizde cereyan ettiği için Türkiye olarak biz de her türlü gelişmeden doğrudan etkileniyoruz. Hadiseleri tribünden seyretme lüksüne sahip değiliz. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmak, bölgemizdeki olayları ülkemiz lehine olacak şekilde yönetmek, yönlendirmek mecburiyetindeyiz. Hamdolsun özellikle son yıllarda bu konuda çok başarılı bir sınav verdik. Komşumuz Suriye’de 13,5 sene boyunca bedel ödeme pahasına doğru olanı, ahlaki ve vicdani olanı yaptık. Bu millete ikinci bir Boraltan Köprüsü utancı yaşatmayacağız. Öyle dedik ve her türlü riski göze alarak böyle bir utanç tekesini tarihimize bulaştırmadık. Hatırlayın bu süreçte çok ağır baskı gördük, acımasızca eleştirildik hatta ihanetle suçlandık. Peki sonuçta ne oldu? Irkçılık yapanlar kaybetti. Mazlumları otobüslere doldurup terör örgütlerine ve eli kanlı zalimlere göndermek isteyenler kaybetti. 8 Aralık’ta Suriye halkı 61 yıllık karanlığın ardından zalim rejimi devirdi ve özgürlüğüne kavuştu. Devrimden bu yana 133 bin Suriyeli misafirimiz gönüllü ve onurlu bir şekilde doğdukları topraklara geri döndü. Bugüne kadar Suriye’ye güvenli bir şekilde dönen kardeşlerimizin sayısı ise 873 bini buldu. Suriye’de düzen ve istikrar güçlendikçe inşallah bu sayı daha da artacak. Daha önce de dikkat çektiğim gibi kimseyi zorlamıyoruz. Ama dönmek isteyen kardeşlerimize de gereken kolaylığı sağlayacağız.”