Bir grup emekli, EYT ve Emekliler Federasyonu’nun Kadıköy İskele’de düzenlediği protesto eyleminde bir araya gelerek, basın açıklaması yaptı. Eylemde, emekli ve dar gelirlileri derinden etkileyen kira sorunu skeçle anlatıldı.
Biri emeklinin ev sahibini, diğerinin kiracıyı canlandırdığı skeçte, kiracı rolündeki emekli “Ne yiyeceğiz, taş mı?” diye tepki gösterdi. Ardından kurulan seçim sandığına değişik talepleri içeren pusulalar atıldı.
“Geçim yoksa seçim istiyoruz”, “Emekliden iktidara kırmızı kart”, “Emeklilerin hayatını bitirdiniz”, “Ya geçim ya seçim”, “Emekli üvey evlat mı?” ve “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma” yazılı pusulalar sandığa birer birer atıldı.
Yapılan basın açıklamasında da “Emekliyi bitirdiniz, hayatını çökerttiniz, umutlarını tükettiniz, onurunu kırdınız. Alınterini yok saydınız, muhtaç duruma düşürdünüz, sabır sınırlarını zorladınız. Yoksulluğu kader yaptınız. Enflasyon canavarı ile nefessiz bırakıp yaşarken öldürdünüz” denildi. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Emekli aylardır feryat ediyor. Kulaklarınızı tıkadınız. Geçinemeyen emeklinin dramını görmezden geldiniz. Açlıkla boğuşan milyonları vaatlerle oyaladınız. Ömrümüzün sonbaharında, refah ve huzur içinde yaşamamız gerekirken, şimdi, en temel ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Çarşıya pazara gidemiyoruz. Kirayı, faturayı ödeyemiyoruz. Parasızlıktan insan içine çıkamıyoruz. Bugün emekli çöpün başında, pazarın çürüğünde, artığında dolaşıyor. Bize reva gördüğünüz hayat bu mu?”
2002 yılında asgari ücretin 1,5 katı olan en düşük emekli aylıkları bugün açlık sınırının çok altında, yarısı kadar. Ülke ekonomisi derin bir krizden geçiyor. Ancak bu krizin faturasını her defasında aynı kesim ödüyor, emekli, emekçi ve dar gelirli. Krizin sorumlusu emekliler değil, yanlış ekonomi politikalarıdır. Üretim yerine tüketimi pompalayan, rantı büyüten, faize dayalı ekonomi modeli çökmüştür. Kendi ayakları üzerinde duramayan, dışa bağımlı bu sistem iflas etmiştir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Kur korumalı mevduat gibi uygulamalarla zengin daha zengin edilirken, halk yoksulluğa mahkum edilmiştir. Hazine kaynakları bir avuç sermayeye aktarılmış, kamunun eli zayıflatılmıştır.”