Eşi Sinan Ateş cinayetine ilişkin duruşmalarda yaşananlara isyan eden Ayşe Ateş, "Müdafiler 'Kamera kayıtlarına yansımamış olsa da Ayşe Ateş kocasını öldürüp kaçmıştır, bunun incelenmesini talep ediyoruz' deme noktasındalar. Arkalarına aldıkları güçle bol keseden atıyorlar" dedi.
Ankara’da silahlı saldırı sonucu öldürülen Sinan Ateş cinayeti davasında 3. gün bitti. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile duruşmalarda yaşanan sürece tepki gösterdi.
Ateş, sanıkların ve müdafilerinin rahat tavrılarına dikkat çekerek, “Neredeyse Ayşe Ateş kocasını öldürdü diyecekler” ifadesini kullandı.
Ayşe Ateş’İn paylaşımı şu şekilde:
“Öyle bir mahkeme ortamı ki tutukluların hâkim karşısında ayak ayak üstüne atıp sigara yakması an meselesi. Tarih böylesini yazmamıştır. Müdafiler “Kamera kayıtlarına yansımamış olsa da Ayşe Ateş kocasını öldürüp kaçmıştır, bunun incelenmesini talep ediyoruz.” deme noktasındalar. Arkalarına aldıkları güçle bol keseden atıyorlar.
‘AKLAMA SÜRECİNE EVİRLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Görünen o ki gerçek azmettiricilerin bulunacağına inandığımız yargı süreci kiralık katiller, torbacılar da dahil olmak üzere bütün sanıkları korumak ve siyasi bağlantıyı koparmak için bir aklama sürecine doğru evrilmeye çalışılıyor. Müdafiler hiçbir belge ve bulguya dayanmayan iddiaları ile 1 Temmuz günü sosyal medya ve televizyon ekranlarında kurulan torbacıları aklama mahkemelerinin iddianamesini yazıyor.
Bu TV ve sosyal medya mahkemelerinin savcıları da kiralık katillerin, torbacıların beyanlarını “ayet” kabul ediyor. 18 aydır ne söylesek reddiye yazanlar torbacıların sözlerine âdeta iman ediyor. Birilerinin aklına son 1 ay içinde gelen bu kumpas senaryosu, kurtuluşun tek yolu olarak görülüyor. En acıklı olanı da Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’i kameraların önünde katleden kiralık katillerin, torbacıların aklanması için yoğun bir çaba harcanması ve bu katillerin ayakta alkışlatılması. Alkışlayanın da bu yaptığını hiç sorgulamaması. Nereden nereye… Vah ki ne vah! Mariana Çukuru bile bu kadar derin değil.”