Dışişleri’nde ‘fantastik’ bir gelişme: Hakan Fidan, o açıklamayı Erdoğan’ın siniri yatışsın diye mi yaptı?

Dışişleri Hakan Fidan'ın, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davaya müdahil olma açıklamasının hazırlıklar tamamlanmadan alındığı ortaya çıktı. İddia göre seçim yenilgisinde "Gazze payı" olduğunu düşünen Erdoğan, apar topar davaya müdahillik açıklaması yaptırdı. Ancak 15 gün geçtiği halde henüz başvuru yok.

  • ü
  • 14 Mayıs 2024
  • ü
  • Gündem

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 1 Mayıs’ta, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya müdahil olmaya karar verdiklerine yönelik açıklamasının arka planına dair dikkat çekici bir iddia ortaya atıldı.

Deneyimli dış politika yazarı Barçın Yinanç, T24’teki yazısında Hakan Fidan’ın, söz konusu açıklamayı, henüz hukuki başvurunun hazırlıkları tamamlanmadan aceleyle yaptığını yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimde “Gazze etkisi” olduğunu düşündüğü, bu nedenle Yeniden Refah Partisi’ne giden oyların kalıcı olmaması için de bir an önce adım atılmasını istediği, Fidan’ın da çareyi, daha “çalışmalar” bitmemiş olsa da açıklamayı yaptığını yazdı.

Yinanç, “İşin ilginci aradan 15 gün geçti, daha ortada başvuru yok. İnsan düşünmeden edemiyor, cumhurbaşkanının siniri yatışsın diye mi yapıldı açıklama acaba?” diye sordu.

Barçın Yinanç’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

‘DIŞİŞLERİNDE FANTASTİK BİR GELİŞME’

“Geçtiğimiz günlerde Türk dış politikası adına fantastik bir gelişme yaşandı.

Fantastik demem, meseleye olumlu anlamda baktığımdan değil. Garip, acayip gibi tanımlar da kullanabilirdim.

1 Mayıs öğlen saatlerinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın akşamüzeri önemli bir açıklama yapacağı duyuruldu.

Fidan Endonezya Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından beklenen açıklamayı yaptı.

“Biz de bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum. Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımla Uluslararası Adalet Divanı önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Esasen ifade ettiğim gibi bu başvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi. Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız.”

‘DEVLETTE CİDDİYET DİYE BİR ŞEY KALMAMIŞ’

Gerçekten insanın aklı almıyor. Devlette ciddiyet diye bir şey kalmamış. İç politika için her şey ters yüz edilir oldu.

Normali, Türkiye’nin önce UAD’deki sürece nasıl katkıda bulunabileceğinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesidir. Türk hukukçuların ve uzmanların, hatta karşılığını verip, uzmanlığını alabileceğimiz yabancı hukukçuların da görüşlerine başvurulur. Türkiye bu sürece “manalı katkıda” bulunabilir sonucu çıkarsa; başvurunun beraberinde getirebileceği artı ve eksilerle beraber siyasi makama karar için sunum yapılır.

Bu kez öyle olmamış.

Bakan Fidan çalışmaların uzun süredir devam ettiğini belirtiyor. Demek ki çalışmalar, değerlendirmeler tamamlanmamış. Zira hemen akabinde, “bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra, hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız” diyor.

Sürecin çarpıklığını emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu çok güzel özetlemiş:

“Bakan Fidan açıklamasında, kararın siyasi olduğunu, hukuki gerekçelerinin ise oluşturulmasına çalışıldığını belirtmektedir. İşin püf noktalarından birisi de budur! Zira alınan siyasi bir karara arkasından hukuki kılıf oluşturmak yöntemi işin doğasına aykırıdır ve atılmak istenen adımı baştan sakatlar. İşin doğası konunun önce hukuki yönleriyle değerlendirilmesi, siyasi kararın da buna göre oluşturulmasıdır. Hukuk at, siyaset de araba ise, iktidar atı arabanın önüne değil, arkasına koşmuştur!”

‘DIŞİŞLERİ’NİN TEPSİNDE O KADAR BOZA PİŞİRMİŞ Kİ…’

Sayın Loğoğlu, Fidan’ın neden böyle bir duyuru yaptığını diplomatik bir üslupla açıklamış. Ben daha kestirmeden gideceğim ve el mahkûm senaryo yazacağım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim yenilgisinden Gazze politikasını da sorumlu tutuyor. Kaçan oyların konsolide şekilde Yeniden Refah Partisi’nde kalıcı olmasını engellemek için de her türlü yola başvuruyor.

Dışişleri’nin tepesinde de o kadar boza pişirmiş ki; Fidan çareyi, daha “çalışmalar” bitmemiş olsa da, duyanların kulağına “çarpıcı” gelecek şekilde “Türkiye UAD’de taraf olma siyasi kararını aldı” açıklamasını yapıyor.

İşin ilginci aradan 15 gün geçti, daha ortada başvuru yok. İnsan düşünmeden edemiyor, cumhurbaşkanının siniri yatışsın diye mi yapıldı açıklama acaba.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com