MHP lideri Devlet Bahçeli, son haftalarda Kürtlerle ilgili verdiği "barış" mesajlarına bir yenisini daha ekledi: "Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek alçalma ve aşağılanma halidir. Kürtlerle kucaklaşarak kardeşlik hukukunu mevzi haline getireceğiz."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık TBMM grup toplantısında son dönemde Kürt sorunu etrafında verdiği mesajlarını sürdürdü.
Bahçeli, “Milli güvenlik sarsılıyorken oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmaz” diyen Bahçeli, “Bunu tamamen reddediyoruz. Terörün bitmesi siyasi ülküdür. Kürtlerle kucaklaşarak kardeşlik hukukunu mevzi haline getireceğiz” şeklinde konuştu.
Bahçeli, daha önceki açıklamalarının arkasında olduğunu da yineleyerek, “Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak açığımız yok. Gelecek seçimleri değil gelecek nesillerin hesabındayız. Akan gözyaşlarının geleceğimizi perdelemesine izin vermemeyiz. günü kurtarmanın değil geleceği kurgulamanın istikametindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın, ülkücü olarak ölmenin sırrını tarif ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş. Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir. Böyle terörün bitmesi milli ülküdür. Kürtlerle kucaklaşarak kardeşlik ve mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Değil elimizi gövdemizi yatırmaya kararlarıyız. Bunun üzerinden siyaset yapan zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı verecektir. Enternasyonel marşı söyleyen maskaraların kararlılığımızı kundaklamasına müsaade etmeyeceğiz.”
“Terör ve bölücülük sorunuyla daha fazla yaşamamız. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır, hiçbir terörist için kaçacak bir yer kalmamıştır. Silah varsa siyaset yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Günü kurtarmanın değil, geleceği kurgulamanın istikametinde sağlam adımlarla ilerlemenin düşüncesindeyiz.”
Bahçeli, CHP ve DEM Parti’ye yüklenerek, şunları söyledi: “Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasından sonra CHP ile DEM’in nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü görülmüştür. DEM Eş Başkanı’nın Şeyh Sait güzellemesi, Şeyh Sait ve Seyid Rıza güzellemesi kimin nerede durduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şeyh Sait ve Seyid Rıza dönemin hainlerindir, devlet düşmanlarının hak ettiği gibi de cezalandırılmışlardır.”
CHP lideri Özgür Özel’e yüklenen Bahçeli, “Ülke gündemine döneceklerini açıklayan CHP liderinin dönüş yolunda uçuruma savrulmaması, döneyim derken batma tehlikesini yabana atmamasını temenni ederim. Fazla dönüş şuur kaybına yol açıp yere de düşürebilir. Dönen dönsün biz yolumuzdan dönmeyiz. Devşirilen, demlenenlere aldırmıyoruz. Bizim yolumuz yolculuğumuz Türkiye Yüzyılı’dır” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a konserler ile ilgili tepki gösteren Bahçeli, “CHP’li belediyelerin konser şölenlerine hazine kaynaklarını peşkeş çekmeleri, sıra vatandaşa gelince bir tas çorbayı reva görmeleri kepazeliktir. Neymiş bir sanatçıya ödenen 65 milyon değil de 45 milyonmuş! Hadi halkımızdan utanmadınız, Allah’tan da mı korkmadınız!” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isminin cumhurbaşkanı adaylığı ile geçmesine tepki gösteren Bahçeli, “Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları İstanbul ve Ankara’ya nankörlüktür. Milletimiz bu iş bilmez kifayetsiz muhterislere muhtaç olmamalıdır” diye konuştu.
Bahçeli, grup toplantısı konuşmasının ardından bir gazetecinin Erdoğan sorusuna sinirlendi.
Gazeteci, Bahçeli’ye yönelik, “Çözüm süreci konusunda Erdoğan ile aranızda görüş ayrılığı var mı?” sorusunu yöneltti.
Bahçeli, “Basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçsin. Geçemiyorsan mesleğini bırak!” yanıtını verdi.