İTÜ'den Prof. Dr. Tuncay Taymaz, “Kahramanmaraş depreminin bıraktığı noktadan itibaren, Doğanyol- Sivrice depreminin ucundan Karlıova’ya kadar giden kısımda, Sivrice, Palu, Bingöl, Hazar arasındaki olan kesim ve oradan Karlıova’ya kadar olan bölüm kırılmadı. Buralar 6,5-7 büyüklüğünde deprem oluşabilecek potansiyele sahip” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Sismoloji ve Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Taymaz, resmi rakamlara göre 53 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş depremlerinin Türkiye’deki faylara etkisine ilişkin dikkat çekici ifadeler kullandı.
DHA’ya konuşan ve fay hatlarıyla ilgili yaptığı incelemeleri de paylaşan Prof. Dr. Taymaz, Bingöl ve Elazığ arasındaki bölgeye dikkat çekerek, “Kahramanmaraş depreminin bıraktığı noktadan itibaren, Doğanyol-Sivrice depreminin ucundan Karlıova’ya kadar giden kısımda, Sivrice, Palu, Bingöl, Hazar arasındaki olan kesim ve oradan Karlıova’ya kadar olan bölüm kırılmadı. Buralarda 6,5-7 büyüklüğünde deprem oluşabilecek potansiyele sahip” dedi.
Bingöl’ün Karlıova ve Yedisu ilçesine vurgu yapan Taymaz, şöyle devam etti: “Geçmişte, tarihte veriler var. Karlıova’dan Yedisu’ya kadar var. Yedisu’dan Erzincan’a, Reşadiye’ye kadar uzanan o bölgede kırılmayan kesimler var. Bunlar, hep 7’lik deprem ama en son 13, 15 Mart 1992 Erzincan depreminden sonra hem 13 Mart’ta ana şok hem 15’inde Pülümür, Ovacık fayına doğru, Tercan’dan itibaren güney kesimi kırılmıştı. O iki bölüm kırılmadı ama o iki kırık parçasını fay sistemini bütüncül olarak birleştirecek olursak; bu 2 depremde Sürgü fayı ile Doğanşehir fayının Malatya -Ovacık arasındaki birleşen fay kolu ile Pülümür’e kadar olan kısmında deprem üretmeyen, uç kısımlarında stres transferi var.”