Merkez üssü Marmara Denizi olan İstanbul ve çevresindeki deprem fırtınasından sonra gözler deprem toplanma alanlarına çevrildi. Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Şişli Kent Konseyi, ilçedeki toplanma alanınında yükselen inşaat önünde açıklama yapmıştı. İşte o açıklama:
Bizler, Şişli Kent Konseyi olarak, son yerel seçim sonrası oylarımızla göreve seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile içeride delilsiz bir şekilde tutulan veya tutukluluğu cezaya çevrilen ve tüm adalet arayan, kent için yaşam mücadelesi verenlerin, kentin bizzat yöneticisi olanların, kentin tüm paydaşlarının hukuki haklarının, özellikle takipçisi olduğumuzu ve adaletin yerini bulması, ülkemizin hukuk devleti ilkesinin yeniden güvence altına alınması için mücadele edeceğimizi buradan bir kere daha ifade etmek istiyoruz.
Şişli’de kalan son kamusal açık alanlardan birine yapılması planlanan Şişli’nin Kanal İstanbul’u diye andığımız rezerv alanda yürütülen 72 katlı rezidans – AVM projesi ve can güvenliğimizi başladığı andan itibaren tehdit eden Şişli Belediyesi ana binasını kuşatan AVM projesini de istemediğimizi yıllardır defaatle söylemiştik! Bugün bu alanlarda hukuksuzca yürütülen faaliyetlere ek durumlara şahit olduğumuz için bu açıklamayı yapmamız gerektiğini ve bunun asli görevimiz olduğunu da ilgililere belirtmek istiyoruz.
Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 26313 sayılı Kent Konseyi Yönetmeliği’ne dayanarak Türkiye’de kurulmuş yapılardır. Kuruluş amaçları;
Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek şeklindedir. Yasalarla kurulmuş bir yapı olarak asli görevlerimizi her iklimde ve koşulda yerine getireceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz.
Şişli ilçesi 23 Mart 2025 itibariyle Kayyım eliyle yönetilmekte ve seçilmiş Belediye Başkanı’nın görevden alınması sonrası TAŞYAPI eliyle yürütülen bu kent suçu alanlarında inşai faaliyetlerin hız kazandığı görülmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şişli Belediyesi yetkisinde olan alanlarda yapılmaması gereken faaliyetlerin başladığı yerinde gözlenmiştir.
Belediye binası arkasında devam eden inşaat alanında yan tarafımızda yer alan kadastral boşluk olan bir alanda satış ofisine ulaşılması amacıyla araç girişi açılmakta ve güvenlik kulübesi niteliğinde bir yapı yapılmaktadır. Mülkiyeti kamuya ait olan bu alanlarda, 2981 sayılı Kanun’a tabi olup belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan yerlerde ilçe belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idareleri görevli ve yetkilidir.
Ayrıca Şişli’nin Kanal İstanbul’u diye andığımız ve mücadele ettiğimiz alanda da bir inşai faaliyet geçtiğimiz günlerde başlamıştır. TAŞYAPI, şantiye alanından Darülacüze caddesi üzerinde kaldırımın bir kısmı tahrip edilerek yeni bir şantiye girişi açmaya başlamıştır.
Yasal olarak yetki sınırları net olan bu alanlarda TAŞYAPI eliyle, Seçilmiş Şişli Belediye Başkanı’nın görevden alınması ile Kayyım olarak atanan Şişli Kaymakamı’nın göreve geldiği ilk hafta başlayan inşai faaliyetlerin hızlıca yürütülmesinden, Kayyım’ın sermayenin hukuksuzluklarını göz ardı edeceğini anlıyoruz. Bunun yanı sıra Şişli halkının ulaşması için yapılan bazı kültürel etkinlik ve sosyal desteklerin iptal edildiği izlenmektedir. Kent Lokantaları geri açılmış olsa da diğer belediye hizmetlerinin sürekliliğini takip etmekteyiz.
Başkan Resul Emrah Şahan seçim sürecinde ve göreve geldikten sonra yetkisi sınırlarında TAŞYAPI eliyle yürütülen bu inşaat alanlarında yetki sınırları içinde denetimler yapmış ve alanlarda mühürleme faaliyeti gerçekleştirmiştir. Ama görünen o ki göreve geldiğinden bu yana baskı unsuru olan Şişli Belediye Başkanı tutuklanınca hızlıca, yangından mal kaçırır gibi ilerleyen TAŞYAPI’nın vurdumduymazlığına idari bir takip süreci işlememektedir
Şişli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle her geçen gün betonlaşan ve nefes alacak alanları yok edilen bir ilçe olmakta ve kent suçlarına her geçen gün yenileri eklenmektedir. Yeşil alanlarımızın, kamusal kullanıma açık nefes alma alanlarımızın ranta kurban edilmesine her daim karşı çıkan ve çıkmaya da devam edecek olan bizlerin yanında olunmasını halkın hakkının korunmasını bekliyoruz.
Yetkisi belediyemizde olan kadastral alanda yürütülen ve belediyeyi kuşatan kaçak yapı inşaatlarına müdahale edilmesini bekliyor ve talep ediyoruz.
Bugüne kadar TAŞYAPI eliyle birçok suç işlenmiş ancak bu suçlardan iktidarlara yakın olduğu için sıyrılmıştır. Bunların peşine bizlerle birlikte düşülmesi talebimizdir.
25 Mayıs 2024 tarihinde Taşyapı’nın Şişli Belediyesi ana binasının arkasında yer alan şantiye alanından çıkan hafriyat kamyonu bir kadın komşumuzun ölümüne sebep olmuştur. Ne hikmetse bir insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu cinayet neredeyse hiçbir yerde haber olmamış ve sümen altı edilmeye çalışılmıştır. Günlerce uyarı yapılmasına rağmen yasal zorunlulukları aşma girişimleri sonucu göz göre göre ölüm olmuştur. Bu kasıta ne denecektir?
Şişli Halkının can güvenliği Taşyapı tehdidi altındadır. Bunun hesabı sorulacak mıdır? Yoksa Torunlar inşaat alanında olduğu gibi daha büyük bir facia olana kadar bu kuralsızlıklar devam mı edecektir?
Şişli’nin nefesini, sağlığını, can güvenliğini beton yığınları altında bırakmaya çalışan rant düşkünlerinin bu hırsı kaç canı daha alacak ya da bu düzene devletin hukuki ve idari kurumları daha ne kadar göz yumacak soruyoruz?
Biz Şişliler olarak her şeyin farkındayız!
Şişli halkının ihtiyaç duyduğu parklar, yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları göz ardı edilerek, ilçemiz yeni gökdelenlere, plazalara boğanların hedefi ranttan başka bir şey değil! Ancak bu mesele sadece betonlaşma değil, aynı zamanda insan hayatına yönelik bir tehdittir!
Şişli Belediyesi’nin asli görevi halkın mal ve can güvenliğini korumak, kamu yararını gözetmektir. Peki her bir Şişli’linin hakkını gaspeden, Şişli’de son kalan kamusal alanlarımızı ranta kurban eden, şantiye sahalarında hafriyat kamyonlarını kontrolsüz çalıştıran, Şişli halkının nefes alabileceği yeşil alanlarını ve afet toplanma alanlarını yok eden bu zihniyetin karşısında durulup durulmayacağı takibimizdedir.
Şişli’nin geleceği, rant projelerine kurban edilemez!
Mahallemize, irademize sahip çıkmak için mücadele etmeye devam edeceğiz! Başta Şişli’ye atanmış Kayyım, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bizler buradayız! Bu projeler iptal edilene, bu denetimsizlik son bulana kadar sesimizi yükseltecek, her koşulda Şişli halkının kentsel, kamusal ve yaşamsal haklarını savunacağız!
Açık ve geniş alanlar (parklar, okul bahçeleri, spor alanları)
Yüksek yapı yoğunluğunun az olduğu bölgeler
Enkaz riski bulunmayan güvenli alanlar
İstanbul’un bazı ilçelerinde öne çıkan toplanma alanları şunlardır:
Kadıköy: Fenerbahçe Parkı, Kalamış Marina çevresi
Beşiktaş: Abbasağa Parkı, Yıldız Parkı
Bakırköy: Atatürk Ormanı, Yeşilköy Sahili
Üsküdar: Validebağ Korusu, Çengelköy Sahil Parkı
Ataşehir: İçerenköy Spor Alanı, Kayışdağı Mesire Alanı