Screenshot
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve 27. Dönem HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı’yı Edirne Cezaevi’nde ziyaret etti. Hatimoğulları ve Bakırhan, Çarşamba günü de Kandıra Cezaevi’nde bulunan bir diğer Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’a ve 27. Dönem HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’e ziyarette bulunmuştu.
Ziyaretlerin ardından açıklama yapan Bakırhan, “Barışı tartıştığımız, silahların törende bırakıldığı bir süreçte Kobani kumpas davasıyla içeri alınan, yargılanan başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’lar ve diğer arkadaşlarımızın bu süreçte bizim yanımızda olmaları gerekiyor. Bu süreci yürütmemiz için onlara ihtiyacımız var” dedi.
Her iki görüşmede de, eski HDP’li siyasetçilerin çok kıymetli önerilerde bulunduğuna dikkat çeken Bakırhan, şunları dile getirdi:
“Bu sürecin ilerlemesi için de kendi üzerilerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceklerini belirttiler. Onlar dile getirmediler ama biz dile getiriyoruz. (…) Bugün cezaevlerinde önemli bir birikim ve önemli bir deneyim var. Ortada bir AİHM kararı var. Ortada bu sürecin gereklerinin yerine getirilmesi için bir şeylerin yapılması gerekiyor. Onun için Edirne Cezaevi önünden aynı zamanda yetkililere çağrımızdır. Bu sürecin daha nitelikli daha olumlu daha iyi şekilde yürümesi için AİHM’in vermiş olduğu kararı dikkate alarak en başta Kobani kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor.”
Tülay Hatimoğulları ise bir gazetecinin “Önümüzdeki günlerde Sayın Demirtaş’ın serbest bırakılması ile ilgili somut olarak bir gelişme bekliyor musunuz?” sorusuna verdiği yanıtta, “Hem dün sevgili Figen Yüksekdağ ve Semra Güzel vekilimizi, bugün de sevgili Selahattin Demirtaş, Selçuk Mızraklı’yı ziyaret ettiğimizde biraz önce eş başkanımızın ifade ettiği gibi kendileriyle son derece verimli ve moralli bir görüşme gerçekleştirdik. Barış ve Demokratik Toplum çağrısının sağlıklı şekilde ilerlemesi ve kısa zaman içerisinde sonuca varabilmesi için kendileri en güçlü şekilde desteklerini sunacaklarını, sunduklarını ve bu süreç içerisinde tamamen bu süreci sahiplenen, arkasında duran bir yerde olduklarını ifade ettiler. Bu çok kıymetli çok önemli gelişmeler. Türkiye’de yaşadığımız gelişmeler çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
Gazetecilere verdiği cevapta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına dikkat çeken Hatimoğulları, “Bu son çıkan yeni karar geçmiş kararlarla kıyasladığımızda son derece kapsamlı bir karar. Bu karar gereği arkadaşlarımızın bir dakika bile içeride kalmaması gerekiyor, bir an önce dışarıda olmaları gerekiyor. Şu bilinmeli ki, arkadaşlarımız Kobani davasından yargılanan ve şimdi tutuklu bulunan ve bir kısmı Sincan Cezaevi’nde bulunan arkadaşlarımızın AİHM kararı gereği dışarıda olmaları lazım. Hakkın, hukukun ve vicdanın gereği dışarıda olmaları lazım” dedi.
Türkiye’nin hem kendi yasaları hem de bağlı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine taraf olan bir ülke olarak AİHM’de alınan kararın bağlayıcılığı gereği olarak da söz konusu mahkum siyasilerin dışarıda olması gerektiğini belirten Hatimoğulları, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün bunların yanı sıra bir de bizler barışı ve demokratik toplumun inşasını konuştuğumuz bu süreçte, silahların sustuğu barışın dilinin yükseldiği bu dönemde elbette biz böyle bir sonucun en acil bir şekilde hayata geçmesi Türkiye toplumunu Türk’ü ile Kürdü’yle Lazı’yla Çerkesi’yle ezcümle 72 milletten insanımızı son derece mutlu edecek ve bu süreci olan inancın daha da derinleşmesi ve büyümesine çok büyük bir katkı sağlayacaktır.”