Ankara Emniyeti'nde patlak veren Ayhan Bora Kaplan krizi büyüyerek devam ediyor. Soruşturma kapsamında 4 polis gözaltına alınırken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın sosyal medya açıklaması dikkat çekti. Peki, Ankara'da neler oluyor? Bu bir Darbeye teşebbüs mü, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya operasyon mu?
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in yurtdışına çıkması ve ardından yaptığı açıklamalar, Ankara’da krize neden oldu.
DW Türkçe’den Alican Uludağ, yaşananları 14 soruda mercek altına aldı.
14 Mayıs seçimlerinin ardından Süleyman Soylu’nun milletvekili olmasıyla İçişleri Bakanlığı koltuğunda değişim yaşandı. Soylu’nun yerine İstanbul Valisi Ali Yerlikaya getirildi. Bu dönemin en önemli operasyonu, Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu aracılığıyla 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TRT önünde çağırdı Ayhan Bora Kaplan’a yapıldı. Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan, 7 Eylül 2023 tarihinde Almanya’ya gitmek üzere Esenboğa Havalimanı’na yetişmeye çalışırken Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Kaplan’ın hakkındaki soruşturmayı haber alıp yurt dışına çıkmayı hedeflediği iddia edildi. Bu sırada gözaltı işlemi Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik tarafından gerçekleştirildi.
Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında 28 kişi tutuklandı. Soruşturma sonucunda 61 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Davanın sanıklarını, Kaplan ve ona bağlı çalışan adamları oluşturdu. Kaplan hakkında, iki cinayet suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 169 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada savunma yapan Kaplan, tüm suçlamaları reddetti. Duruşmalar sonucunda 8 şüpheli tahliye edildi. Duruşma 20 Mayıs’a ertelendi.
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının en önemli ayağını kamu görevlileri oluşturuyordu. Çünkü iddiaya göre, Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’na gelmesinin ardından Kaplan hakkındaki şikayetler Ankara Emniyeti ve Adliyesi’nde kapatıldı. Kaplan operasyonunun ardından ise İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın talimatıyla, dönemin Ankara Emniyet Müdür yardımcıları Alp Aslan ile Oben Özay’ın arasında bulunduğu 9 polisi açığa aldı. Süleyman Soylu döneminde üst görevlere gelen bu polislerin, MHP’ye yakınlığıyla biliniyordu. O dönem MHP’den de bu görevden almalara eleştiriler gelmişti. Kaplan ise emniyet ifadesinde Alp Aslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediğini iddia etmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bu polisler hakkında rüşvet ve görevi kötüye kullanma iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Ali Yerlikaya’nın savcılık talimatıyla önümüzdeki dönemde bu polisler hakkında operasyon yapmayı planladığı Ankara kulislerinde konuşuluyordu.
Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında M7 koduyla bir gizli tanık, 19 sayfa ifade verdi. Gizli tanık, Ayhan Bora Kaplan ile eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman arasında çıkar ilişkisi olduğunu öne sürdü. Kaplan’ın Kocaman’ın evinin mobilyalarını aldırdığı ve evinin tadilatını yaptırdığı iddia edildi. Yine gizli tanık, Kocaman’a alınan bir lüks araçla ilgili de Kaplan’ı işaret etti. Kaplan’ın ortağı olduğu şirketin taşıma işlerini, Kocaman’ın gayri resmi sahibi olduğu öne sürülen nakliye şirketine verdiği de başka bir iddia oldu. Bu tanık, Kaplan’ın yargıdaki dosyalarını ise avukatı Cengiz Haliç’in çözdüğünü öne sürerken, Kaplan’ın o dönem Alp Aslan, Oben Özay ve diğer bazı polislerle görüştüğünü öne sürdü.
Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında örgüt yöneticisi olmakla suçlanan ve yurt dışına kaçan Serdar Sertçelik, gazeteci Erk Acarer’in programında gizli tanık M7’nin kendisi olduğunu açıkladı. Dosyadaki bilgilere göre, Sertçelik, Kaplan operasyonu sırasında Kıbrıs’tayken polislerle yaptığı anlaşma sonucunda 6 Ekim 2023’te Ankara’ya dönerek teslim oldu ve gizli tanık oldu. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Sertçelik ev hapsine alındı.
Serdar Sertçelik, gizli tanık olarak ev hapsindeyken ayağına elektronik kelepçe takıldı. Ancak gizli tanık, 26 Ekim 2023’ten itibaren 8 kez konutu terk ederek adli kontrol kararını ihlal etti. Kaplan soruşturmasını yürüten polislerin ise bu duruma göz yumduğu öne sürüldü. Bu ihlalin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesine karşın Sertçelik hakkında herhangi bir tutuklama kararı verilmedi. 21 Kasım 2023’te ise Sertçelik, Ankara’da gittiği bir çorbacıda çıkan kavgada ayağından vuruldu. Hastaneye kaldırılan Sertçelik’in ayağı alçıya alındı ve yeniden evine getirildi. Sertçelik, bu aşamada kendisinin yurt dışına çıkmasını isteyen kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler olduğunu öne sürdü. Böylece Sertçelik, ayağında elektronik kelepçe olduğu halde yasadışı yollardan yurt dışına kaçtı. Halen Dubai’de olduğu iddia ediliyor. Diğer yandan gizli tanığı yurt dışına kimlerin kaçırdığı, yaşanan krizde yanıtı aranan en kilit sorunların başında geliyor. Kaplan’ın operasyondan sonra kaçan avukatı Cengiz Haliç de Dubai’de yaşıyor.
Gizli tanık Serdar Sertçelik, gazeteci Erk Acarer’in Youtube hesabına bağlanarak Ankara Emniyeti’ne bağlı polislerin baskısıyla gizli tanık olduğunu ve polisler tarafından ifadesinin yönlendirildiğini iddia etti. Sertçelik, bunun yanı sıra polislerin eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ, Abdulhamit Gül, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Süleyman Soylu ile Erdoğan’ın özel kalem müdürü Hasan Doğan ve danışmanlarından Mücahit Aslan ile Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu ile ilgili ifade vermeye zorlandığını öne sürdü. Sertçelik, daha sonra Kaplan soruşturmasını yürüten Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile arasında yapılan bir ses kaydını yayımladı. Bazı bölümleri kesilen ses kaydında Serdar Sertçelik, “Orada da karşıda Mücahit Aslan var. Bu tarafta Bekir Bozdağ var. Şimdi ben bunu söylediğimde ben iyice kötüye gitmeyeyim müdürüm” derken, polis müdürü ise, “Bu iki konu ile ilgili söylüyorum, iki konuyla ilgili görüşeceğim ben. Gerek yok istersen sana söyleyeyim. Söylemeyeceğine söylicem. Açık ve net söyleyeyim. Bekir Bozdağ ile ilgili bir şey demiyorum. Muhtemelen söyle derler. O ayrı bir konu. Ama bu diğer konuyla ilgili tabi bakmak lazım” ifadesini kullandı. Daha sonra Youtube hesabı üzerinden yayın yapan Serdar Sertçelik, “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün AK Parti’ye darbe girişimi” yaptığı iddiasında bulundu. Sertçelik’in konuşması sırasındaki önündeki bir metni okuduğu görüldü.
Gizli tanığın ses kaydı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yürüten Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin açığa alındı. Olayın aydınlatılması için mülkiye müfettişi görevlendirildi. Bu polis şeflerinin talimatıyla İzmir’de Ayhan Bora Kaplan’ın ifadesini almaya giden polislerin ise cezaevi çıkışında Kaplan’ın avukatıyla görüştüğü ve 300 bin dolar rüşvet aldığı iddia edildi. Bu polislerin daha sonra saunaya götürüldüğü öne sürüldü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu gelişmelerin ardından polis şefleri hakkında Türk Ceza Kanunu’nda “anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” başlığı altında yer alan “suç için anlaşma” eyleminden soruşturma başlattı. Yani polisler, darbe girişimi suçu için anlaşma ile suçlandı. Benzer suçlama, en son Amiraller bildirisine imza atan emekli amiraller hakkında yapılmıştı. Polisler hakkında bunun yanı sıra “Göreve ilişkin sırrın açıklanması”, “Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamaları da var. Savcılık talimatıyla, üç polisin ev ve Emniyet’te kullandığı ofislerinde bu hafta arama yapıldı. Polislerin bilgisayar ve telefon gibi dijital materyallererine el konuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, gizli tanığın iddialarıyla ilgili Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan dört kamu görevlisinin gözaltına alındığını açıkladı. Başsavcılık, “soruşturma işlemleri titizlikle yürütülmektedir” dedi.
Bora Kaplan soruşturmasında gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün AKP’ye darbe girişiminde bulunduğu iddiası ve buna ilişkin yayımladığı ses kaydı, Cumhur İttifakı içerisinde güç mücadelesi şeklinde yorumlandı. Özellikle bu mücadelenin eski Bakan Süleyman Soylu ve görevden alınan Emniyetçiler ile Ali Yerlikaya ve ekibi arasında yaşandığı belirtildi. Yerlikaya cephesi, Kaplan soruşturmasında suç örgütleri ve onunla bağlantılı kişilerin üzerine gidildiği iddiasında. Soylu’ya destek veren MHP’nin de Yerlikaya’ya tepki gösterdiği biliniyor. Özellikle MHP, Ankara Emniyeti’nde göreve gelen yeni ekibi “cemaatçilikle” suçluyor. Sabah gazetesinin başını çektiği iktidara yakın gazete ve televizyonlar da bu olay üzerinden Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve İçişleri Bakanı Yerlikaya’yı eleştirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gizli tanık olayıyla MHP, AKP ve Cumhur İttifakı’na kumpas kurulduğunu iddia etti. Bahçeli, 14 Mayıs’taki grup konuşmasında “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun” dedi. Bahçeli, olayın emniyet, yargı ve medya uzantılarının da ‘tepesine binilmesini’ istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin çıkışının ardından 14 Mayıs akşamı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Ayhan Bora Kaplan toplantısı yaptı. Ancak görüşmeye, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya çağrılmadı. Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna ise yanıt vermekten kaçındı. İçişleri Bakanlığı kaynakları da Erdoğan’ın Yerlikaya ile görüşeceği haberlerini yalanladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 15 Mayıs’ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yaşananları “darbe girişimi” olarak değil, Cumhurbaşkanına “oyun ve tuzak kurma” olarak nitelendirdi. Yerlikaya, “Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz. (…) Bu mücadelemizi kimler engellemeye çalışıyorsa, kimler FETÖVARİ gizli tanık taktikleriyle kendi karanlık düzenlerinin hakim olmasını istiyorsa, onların o düzenlerini de başlarına yıkıyoruz, yıkmaya da devam edeceğiz” dedi. Yerlikaya, olaya ilişkin Mülkiye Müfettişlerinin ilgili raporunun kısa süre içinde tamamlanacağını ve kamuoyuna açıklanacağını belirtirken, atılan her adımın ve telefon kayıtlarının tek tek incelendiğini bildirdi.
İçişleri Bakanlığı, dört polis şefi hakkında yürütülen idari soruşturmayı tamamlayarak polisler hakkında son kararı verecek. Diğer yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada dört polis gözaltına alındı. Bu polislerin vereceği ifade ve el konulan dijital materyallerin incelenmesiyle soruşturmanın genişleyip genişlemeyeceği belli olacak. Diğer yandan İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın ve Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in görevden alınıp alınmayacağı da yanıtı aranan başka bir soru.