Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 29 yıldır Galatasaray Meydanı’nda toplanan Cumartesi Anneleri, 1075’inci haftada Mardin Dargeçit’te kaybolanlar için adalet çağrısını yineledi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması talebiyle 1075. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu hafta, 1995 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde gözaltına alınan ve bir daha geri dönmeyen yedi kişi için adalet istendi.
Eylemde, ellerinde kayıplarının fotoğrafları ve karanfiller taşıyan aileler, “Gözaltında kaybetme suçunun kabul edilmesi, hakikatin açığa çıkarılması ve adaletin yerini bulması için buradayız” mesajı verdi.
Basın açıklamasını, 30 yıl önce gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Ocak, “Her hafta burada, hakikati dile getirmeye ve adalet talep etmeye devam edeceğiz. Dargeçit’te gözaltına alınarak kaybedilen yakınlarımızın akıbeti açıklanana ve sorumlular yargılanana kadar buradayız” dedi.
Açıklamada, Türkiye’nin geçmişle yüzleşmeden demokratikleşemeyeceği vurgulandı:
“İnsanlığa karşı suçlarla yüzleşmeden, adalet sağlanmadan insan haklarının ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir yaşam biçimi inşa edilemez.”
Cumartesi Anneleri, 1995 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde asker ve korucular tarafından gözaltına alınan 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’ın akıbetini hatırlattı.
Olaydan dört ay sonra Süleyman Seyhan’ın yakılmış bedeni bir kuyuda bulunmuş, kısa süre sonra Dargeçit Jandarma Taburunda görevli uzman çavuş Bilal Batırır da kaybolmuştu.
Yıllar sonra yapılan kazılarda kayıpların kemikleri bulundu; dönemin Dargeçit ve Mardin jandarma komutanlarının da aralarında olduğu 18 kişi hakkında “taammüden öldürme” suçlamasıyla dava açıldı. Ancak Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2022’de tüm sanıkları beraat ettirdi.
Ailelerin istinaf başvurusu reddedildi, dosya halen Yargıtay’da bekliyor.
Cumartesi Anneleri, “Yargıtay’ın Dargeçit dosyasında adaletin önünü açacak bir karara imza atmasını istiyoruz” dedi.
Eylemde, 13 yaşında gözaltında kaybedilen Davut Altunkaynak’ın babası Abdulaziz Altunkaynak’ın mektubu da okundu. Altunkaynak, oğlunun gözaltına alınışını şöyle anlattı:
“Eşim Hayat birkaç gün sonra serbest bırakıldığında onu Davut’un tutulduğu odaya götürmüşler. Davut Filistin askısındaydı. ‘Anne bana su ver’ sözü son duyduğumuz sesi oldu. Bir daha oğlumun sesini duyamadık.”
Altunkaynak, 20 yıl süren arayıştan sonra oğlunun kemiklerine ulaştıklarını belirtti ve şunları söyledi: “Küçücük çocuklarımızı kaybederken vicdanı, kaybedenleri beraat ettirerek adaleti öldürdüler. Ama biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz.”
Mektubun sonunda Altunkaynak, “Ben ve eşim Hayat olmasak da çocuklarımız ve torunlarımız adalet arayışını sürdürecek” sözleriyle mücadelenin kuşaklar boyu süreceğini vurguladı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
