90'lı yılarda dönemin Başbakanı Çiller'in "Elimizde 60 kişilik liste var" açıklamasının ardından Kürt iş insanlarına yönelik infazların başladığı sürece ilişkin MGK toplantısında jandarmaya verilen emrin resmi belgesi ortaya çıktı.
90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili önemli bir belge ortaya çıktı. Kağıt hurdacısında bulunan belge, Tansu Çiller’in de bahsettiği kürt iş insanlarının öldürüldüğü sürecin başında oluşturulan liste ve emrin belgesi olarak kayıtlara geçti.
“Elimizde PKK’ya yardım eden Kürt iş adamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK’yla olduğu gibi, PKK’ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir.”
Dönemin Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller, Başbakanlık koltuğuna oturduktan yaklaşık 4 ay sonra, 4 Kasım 1993’te bu açıklamayı yaptı. Çiller “Kürt iş adamları listesi” açıklamasını yaptığında Mehmet Ağar, Emniyet Genel Müdürü olalı yaklaşık 3 ay olmuştu. Ağar, göreve geldikten sonra Özel Harekat Dairesi’ni oluşturarak eğitim için Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) emekli Yarbay Korkut Eken’i görevlendirdi.
Sonrasında yaklaşık 2 yılda 19 Kürt iş insanı, ‘faili meçhul’ olarak adlandırılan infazlarla katledildi.
İlk öldürülen Behçet Cantürk’tü. Cantürk, Çiller’in ‘elimizde PKK’ya yardım eden işadamlarının listesi var’ dedikten 70 gün sonra, 14 Ocak 1994’te öldürüldü. 25 Şubat’ta avukat Yusuf Ziya Ekinci ile devam eden cinayet dizisinde Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, avukat Medet Serhat, DEP’li avukat Faik Candan, Fevzi Arslan, Şahin Arslan ve Ankara’nın Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın katledildiler.
Tansu Çiller’in sözünü ettiği ‘PKK’ya yardım eden işadamları listesi’ yıllar sonra Jandarma Genel Komutanlığı’nın arşivinden de çıktı. Listeyi içeren belge jandarma istihbaratın arşivine ‘müteahhit çizelgesi’ adıyla kaydedilmişti.
Susurluk kazasında ortaya saçılan bilgi ve belgeler, polis, istihbarat ve itirafçılardan oluşturulan karanlık yapının, infazları gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Hatta o dönem infazlarda görev alan dönemin özel harekat polislerinden Ayhan Çarkın, birçok cinayet hakkında anlatımlarda bulundu.
Bu sürecin ise en tepeden gelen emirlerle başlatıldığını ortaya koyan belge ise bugünlerde bir kağıt hurdacısından çıktı.
10Haber’den Masum Gök’ün haberine göre, Özal’ın evinden çıkıp kağıt hurdacısında bulunan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) belgesinde faili meçhul cinayetlerle ilişkilendirilen sürecin izi var. Jandarma’ya verilen ve olup olmadığı yıllarca tartışılan ‘Kürt işadamları’ emri ilk kez resmi bir belgede yer alıyor.
Özellikle 1990’larda paralel başbakanlık gibi olan MGK Genel Sekreterliği tarafından 22 Ocak 1993’te Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a sunulmak üzere Özal’ın başyaverine teslim edilen ve tam 31 yıl sonra İstanbul’da bir kağıt hurdacısında bulunan ‘Gizli’ damgalı raporda, jandarmaya verilen talimatlar yer alıyor. O talimatlardan biri, “Örgüte destek sağladığı bilinen işadamlarına karşı özel tedbirler uygulamak” olarak yer alıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde aralarında polis memurlarının yanı sıra Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı dahil bazı eski ülkücülerin de yer aldığı silahlı bir özel grup oluşturulduğu, bu grubun listede adı geçen Kürt iş insanlarını ve başkalarını haraca bağladığı iddialarını Türkiye yıllarca konuştu, çok sayıda yargılama yapıldı, ancak sonuca gidilemedi.
Yargılanan isimlerden biri de Mehmet Ağar’dı. Ağar yapılanları şahsi inisiyatifiyle değil devleti talimat verdiği için yaptığını, gerekirse bunların belgelerini de sunacağını mahkemelerde birkaç kez söyledi. Ağar elinde olduğunu söylediği belgeleri hiçbir zaman açıklamadı, çünkü mahkum olmadı. Susurluk kazasıyla ortaya çıkan ‘devlet çetesi’nin Milli Güvenlik Kurulu’ndan onay alan bir örgütlenme olduğu haberleri basına yansıdı.