CHP lideri Özel: ‘Darbe yapar’ korkusuyla Mehmetçiği 3 gün kışlada tuttular

CHP lideri Özgür Özel, "İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. Dediler ‘Orduyu kullanalım.’ ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular"dedi.

  • ü
  • 06 Şubat 2024
  • ü
  • Gündem

CHP lideri Özel, Pazarcık'ta vatandaşlara hitap etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde, Pazarcık’ta Halk Buluşması programına katıldı.

Özel, burada yaptığı konuşmada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert bir dille eleştirdi. Depremin ilk günlerinde ortada devlet olmadığını söyleyen Özel, “İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular. Mehmetçik acıda, yasta öyle bir şey yapar mı? Ama bir korkudur, kendi kendilerine 15 Temmuz’un yaşanmasına sebebiyet veren ihmaller, yarattığı paranoya, korku, orduyu 3 gün içeride tuttu. O en kritik 12, 24, 48, 72 saat enkazların altından sesler, inlemeler, yardım çağrıları gele gele çok evladımızı, ailemizi, eşimizi, dostumuzu maalesef kaybettik.” dedi.

Özgür Özel’in konuşmasından bazı bölümler şöyle:

Elbette bu acılar yaşanıyor, geçiyor ama ders almak gerekiyor, unutmamak gerekiyor. Ve bundan sonrasında bunların yaşanmaması için herkesin üstüne düşeni yapması gerekiyor. Başta hükümetin, sonra yerel yönetimlerin ve muhalefet partilerinin dahi üzerine düşen sorumluluklar var. Biz, gördüğümüz eksiği söyleyeceğiz, doğrusunu söyleyeceğiz, nasıl olması gerektiğini söyleyeceğiz, iktidarın yapıp yapmadığını takip edeceğiz ama iktidar partisi de bunları yapmak durumunda.

Nasıl bir iktidar döneminde gerçekleşti bu deprem? Bu deprem tam 21 yıldır iktidarda olan bir partinin, yürütmenin 21 yıldır -başbakan olarak son dönemde cumhurbaşkanı olarak- başında genel başkanını bulunduran bir partinin, Türkiye’nin tarihi boyunca 79 yılda topladığı toplam verginin 4 katını toplamış bir iktidarın döneminde oldu.

‘DEPREM VERGİLERİ BAŞKA YERE HARCANDI’

Deprem vergisi olarak toplanan paraların 1999 Depremi’nde çıkan vergiyi, Özel İletişim Vergisi diye kalıcılaştıran ve milyar dolarlarca bütçeyi toplayan ama depreme dirençli kentler yaratmak için harcamak yerine başka yerlerde bunu harcayan bir partinin döneminde oldu.

Öncesinde ihmal çok, buna hiç şüphe yok. İhmal, eksik olmasa bu kadar yıkım olmaz. Depremin hemen sonrasında gecikme büyük. Ben depremin günü 130 milletvekilimizi -o zaman grup başkanvekiliyim- diğer arkadaşlarımızla birlikte 10 ile dağıttık. Bir grup başkanvekilimiz Hatay’dan, bir tanesi Diyarbakır taraftan, ben de Malatya’dan başladık. Hızla taradık. Ben depremin ikinci gününde Nurhak’taydım. Nurhak’a ilk giden bendim.

Öğlen depreminde Nurhak’ta, kara kazanlar kaynasın diye içeriden erzak alırken üstlerine yıkılan evlerden Nurhaklı kadınların sesleri geliyordu enkaz altında. Dağ yollarından ulaşıp oraya gittik. Belediye Başkanı, ‘Kaybettiğim ağabeyimi bulsam bu kadar sevinirdim’ dedi. Başkanımızla sarıldık, sonra oradan bir video çektik, Nurhak’a yardımların gelmesi için yolların açılması çağrısını yaptık. O kadar erken buradaydık. Ama maalesef devlet yoktu, uzun süre yoktu, 3 gün yoktu.

‘KIŞLADAKİ ASRERİ ÜÇ GÜN SAHAHA ÇIKARMADILAR’

İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. Dediler ‘Orduyu kullanalım.’ ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular. Depremde ordu darbe yapar mı? Mehmetçik acıda, yasta öyle bir şey yapar mı? Ama bir korkudur, kendi kendilerine 15 Temmuz’un yaşanmasına sebebiyet veren ihmaller, yarattığı paranoya, korku orduyu 3 gün içeride tuttu. O en kritik 12, 24, 48, 72 saat enkazların altından sesler, inlemeleri yardım çağrıları gele gele çok evladımızı, ailemizi, eşimizi, dostumuzu maalesef kaybettik.

Sonra muhalif belediyelerin araçları aman gelmesinler, üstünde aman İstanbul, Ankara yazmasın, kolilerin üstüne AFAD yapıştırılmadan şehirlere sokulmasın derken büyük zamanlar kaybedildi. Ama en sonunda bir şekilde Türkiye’nin dört bir yanından AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi, İyi Partilisi her siyasi partiden belediyeler yardıma koştu. İyi ki de koştular. Hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun deprem bölgesine gelip de depremzedeye bir karton bardakta çay vermişse bile hepsinden Allah razı olsun.

‘MİLLET ÇADIR BEKLERKEN ÇADIR SATILDI’

Bundan sonraki dönemde de doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam etmemiz lazım. Sonrasında millet çadır beklerken Kızılay’ın çadır satmasını mı konuşmak lazım, yardım beklerken IBAN yollayıp milletten para toplamalarını mı söylemek lazım, sıkıntılar büyüktü. Ama esas sıkıntının büyüğü şimdi yaşanıyor. İnsanoğlunun birinci ihtiyacı beslenme ihtiyacı. Onu ilk günün sonunda çözmeye başladık. Bir çorbayla, çayla, simitle, kuru ekmekle, sonrasında kurulan mutfaklarla o sorun bir şekilde çözüldü. Ama barınma sorunu çözülmedi. Ve o gün, ülkenin Cumhurbaşkanı yaklaşan seçimleri de gözeterek hızlı bir söz verdi, dedi ki ‘1 yıl içinde ben herkesin evini vereceğim’ dedi.

Kahramanmaraş’taki konut ihtiyacı, devletin resmi rakamlarıyla 110 bin. Sayın Erdoğan’ın bugün teslim ettiği konut sayısı 9 bin 289. konutların yüzde 8,2’si Kahramanmaraş’ta verildi. 100 depremzededen 8’i bu akşam evde; 92’si konteynerde, çadırda. Barınma sorunu çözülmedi, çözülebilecek gibi de görünmüyor. İlerleyen dönemlerde vereceklerini taahhüt ettiklerini verseler dahi rakam 2 ay son yüzde 10’a çıkacak, yıl sonunda yüzde 20-25’leri bulursa ne ala.

Ayrıca bugün Kahramanmaraş’ta teslim edilen konutlarla birlikte Türkiye’de teslim edilen toplam konut sayısı 27 bin 318. İhtiyaç 650 bin. 1 yıl sonunda Türkiye’deki oran yüzde 4,2. 100 kişiden 96’sı çadırda, konteynerde bu akşam. Oysa devlet sözü vermişlerdi. ‘1 yıl içinde kalıcı konutları vereceğiz. Oyu bana verin’ demişlerdi. Biz CHP olarak, ‘Konutlar bedava’ demiştik. Onlar, ‘Paralı ama 1 yıl içinde hemen’ demişlerdi. Bu sözün tutulmamasının ve 100 kişiden 96’sının da bugün çadırda, konteynerde kalmasının da takipçisi olacağız. Bu sorunun çözülmesi son derece önemlidir.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com