Gülen cemaatine yönelik İzmir merkezli 60 ili kapsayan operasyonda 371 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat şubeleri ekiplerince, Gülen cemaatinin “6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a Muhalefet” faaliyetlerine yönelik olduğu öne sürülen çalışma yürütüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca gerçekleşen soruşturmada, kentin bölgelere ayırıldığı, her bölgeye sorumlu bir kişi verildiği iddia edildi.
İlgili kişilerin Milli Eğitim Bakanlığındaki (MEB) içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, toplantı ve kurban organizasyonlarıyla cemaate yeniden bağlılığı amaçladıkları iddia edilen edilen soruşturmada, cemaate yeni eleman kazandırmaya çalıştıkları, cemaat üyelerinin birlik ve beraberliğini sağlamak amacıyla da evlilik faaliyetlerini devam ettirdikleri anlaşıldı.
Bugün İstanbul merkezli 9 ilde Gülen cemaatine yönelik operasyonlarında toplamda 462 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. MİT’in İstanbul merkezli düzenlendiği operasyonlar kapsamında Hakmar ve Tatbak’a kayyım atandı.
Operasyonun Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), tarafından Gülen cemaatine yönelik yapıldığı duyuruldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile iş birliği içinde gerçekleştirilen operasyon kapsamında aralarında iş insanlarının da bulunduğu toplam 26 şüpheli gözaltına alındı.
Operasyonun merkezinde kamuoyunda tanınan iki önemli ticari marka yer aldı: Türkiye genelinde yaklaşık 800 şubesi bulunan HAKMAR market zinciri ve İstanbul’daki köklü tatlıcı zinciri Tatbak. Her iki markanın sahibi Z.D., Türkiye’deki cemaat mensuplarına düzenli olarak para transferi yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı.
Operasyon kapsamında HAKMAR Şirketler Grubu’nun İstanbul Sancaktepe’deki genel merkez binasında da arama yapıldı.
Operasyonun dikkat çeken bir diğer ismi ise daha önce Gülen cemaati soruşturmaları kapsamında emniyetten ihraç edilen polis memuru C.G. olduğu öne sürüldü. Yapılan teknik ve fiziki takiplerde, C.G.’nin HAKMAR’da kayıt dışı şekilde çalıştığı, Z.D.’nin doğrudan talimatlarıyla Türkiye genelinde görüşmeler gerçekleştirdiği ve nakdi yardımları bizzat elden ilettiği tespit edildi.
Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte Z.D.’nin, kamudan ihraç edilen ve Gülen cemaati bağlantısı olduğu öne sürülen çok sayıda kişiyi HAKMAR bünyesinde çalıştırdığı ve bu kişilere düzenli ödeme yaptığı da ortaya çıktı. Bu durum, şirketin örgüt mensuplarına hem istihdam hem de gelir kaynağı sağladığı şüphesiyle soruşturma dosyasına dahil edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Gülen cemaati ile iltisaklı olduğu “değerlendirilen” HAKMAR ve Tatbak şirketlerine kayyım atanmasına karar verildi. Atanan kayyum heyetinin, şirketlerin ticari faaliyetlerini sürdürülebilir şekilde yürütmesi ve örgütsel ilişkilerin tasfiyesi için çalışmalara başladığı öğrenildi.
Ayrıca, Polis akademisi sınavında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle 14 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.