Mahkeme, 11 yıldır süren davada 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlamasından 35 sanığın beraatine karar verdi. Avukat Kavilli, "Çarşı grubu slogan attı diye Ankara’daki hükümet yıkılıyorsa, yıkılsın. Çarşı masumdur ve hiç kimse dokunamaz masumiyetine” dedi.
Gezi Direnişi’nin ardından Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün taraftar grubu Çarşı üyelerine açılan davanın bugünkü duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanan tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları hazır bulundu.
Furkan Karabay’ın Gazete Duvar‘da yıyınlanan haberine göre; esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, 35 kişinin yargılandığı davada tüm sanıklar hakkında beraat talep etti.
Esas hakkında mütalaa sonrası son savunmaları alınan sanık Volkan Eroğlu, “Çarşı grubunun 11 yıldır terörle ilişkilendirilmesini kınıyoruz. Bizler Atatürk’ün izinde olan bir taraftar grubuyuz” dedi.
Sanık Emre Işık, “11 yıldır süren mağduriyetimizi kim giderecek?” derken, sanık Arda Mutlu Doğan ise “11 yıldır yargılanıyoruz; biz yaşlandık, siz yaşlandınız. Biz vatan haini değil, vatanseveriz” ifadelerini kullandı.
Sanık avukatlarından Devrim Alparslan, “Hiçbir delilin olmadığı bir davaydı. Çarşı grubu evet bir örgüttür; Çarşı grubu kan bağışı yapan bir sağlık örgütüdür, Çarşı grubu evet bir örgüttür; Çarşı grubu nükleere karşı olan bir çevre örgütüdür. Çarşı grubu evet bir örgüttür; Çarşı grubu ırkçı bir saldırı gördüğünde futbolcuyu sahiplenir, insan hakları örgütüdür. Çarşı grubu evet bir örgüttür; kimsenin gitmediği köy okullarına gider, eğitim örgütüdür. Savcılığın beraat talebine katılıyoruz” diye konuştu.
Avukat Ömer Kavilli ise “Bu dava açılmaması gereken bir davaydı. Dava iktidara yaranmak için açılmıştı. Daha sonra birbirleriyle kucak dansı yapanlar birbirlerine düştükten sonra ‘terörist’ koduyla şu an ortalıkta yoklar ama müvekkillerimiz mağdur oldu. Çarşı grubu Ankara’daki hükümeti yıkmaya yönelik silahlı bir örgüttür iddiası yalandır. Bir an için doğru saysak bile Çarşı grubu slogan attı diye Ankara’daki hükümet yıkılıyorsa yıkılsın. Bu tiyatroya son verip sanıkların masumiyetini belirleyin. Tıpkı ilk karar gibi. Çarşı masumdur ve hiç kimse dokunamaz masumiyetine” dedi.
Mahkeme heyeti, 11 yıldır süren davada tüm sanıkların “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlamasından beraatine karar verdi.
Öte yandan duruşmada, AK Parti’den Samsun milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıkan ve aynı zamanda Gezi davası hâkimi de olan Murat Bircan’ın, bir elinde cep telefonu diğer elinde tesbihle savunmaları dinlediği görüldü.
Gezi Parkı direnişine ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma” suçlarından beraat kararı verilmişti.
Ancak savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021 tarihinde yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozmuştu. Kararın bozulmasıyla İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi Parkı’na ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek, dosyalar birleştirilmişti.
Dava daha sonra ise Osman Kavala ve gazeteci Can Dündar’ın yargılandığı dava ile Çarşı Davası da birleştirilmişti. Ardından 21 Şubat 2022’de yapılan duruşmada, 35 sanığın yargılandığı Çarşı dosyası ayrılmıştı.