"Dijital faşizmle karşı karşıyayız" diyerek Instagram yasağına destek çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu yasak konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na "Bizi büyük bir dert içine soktun" diye kızdığı iddia edildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pazartesi günkü kabine toplantısında Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’na Instagram yasağı için “Bizi büyük bir dert içine soktun” dediği iddia edildi.
BTK tarafından Instagram’a erişim engelinin getirilmesinin yankıları sürüyor.
Middle East Eye’dan (MEE) Ragıp Soylu’nun Ankara’dan isimsiz iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, Pazartesi günkü Kabine toplantısında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Instagram yasağı sebebiyle tartışma yaşandı.
Erdoğan’ın Instagram yasağını gündeme getiren Uraloğlu’na “Bizi büyük bir dert içine soktun” dediği belirtildi.
Erdoğan konuşmasında “Tüm bu kargaşayı başlattığımıza göre, engeli kaldırmadan önce bazı somut sonuçlar elde etmemiz daha iyi olur” diye de ekledi.
İkinci bir kaynak ise Erdoğan’ın bakana kızgın olmadığını, aslında esprili davrandığını öne sürdü.
Toplantıdaki bir bakanın da tüm sosyal medya platformlarının yasaları uygulayana kadar yasaklanmasını önerdiği öne sürüldü.
Haberde Meta ve Ankara’nın sorunu çözmek için düzenli temas halinde olduğunu ve Meta’nın şimdiden bazı olumlu adımlar attığı ifade edildi.
Bir Meta sözcüsü MEE’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’de milyonlarca insanın aileleri ve arkadaşlarıyla bağlantı kurmanın olağan yollarından mahrum bırakıldığını ve işletmelerin müşterilerine aynı şekilde ulaşmak için mücadele ettiğini söyledi.
Sözcü, “Hizmetlerimizi eski haline getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Erdoğan’ın Instagram ayağı için Bakan Uraloğlu’na kızdığı iddia edilse de AKP’nin TBMM grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa sosyal medya şirketleri gemi azıya çekti, adeta militanlaştılar” demişti. Erdoğan, şöyle devam etmişti:
“İsrail’i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür bile uygulamayı kendilerine görev edindiler. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız. Milletimizin inancına alenen hakaret ediyorlar. Suç ve terör şirketleri bu mecralarda istedikleri hareketi yapıyorlar. Bizdeki katalog suçlarla mücadeleyi maalesef esirgiyorlar. Bu husustaki rahatsızlığımızı pek çok dile getirdik. Ancak arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik. Türkiye egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, bir tedbir uyguluyor ancak şirketlerden önce meselenin önüne arkasına bakmayan muhalefet partileri hemen ayağa kalkıyor. Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici diğer bir durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur.”