4 yıldır Menemen R Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan emekli imam Halil Karakoç (86), verilen cezayı tamamlayarak özgürlüğüne kavuştu. Bastonuna tutunarak evinin merdivenlerini tırmanan Karakoç, günde 14 ilaç kullandığı ve yaşlılıktan kaynaklanan hastalıklarla mücadele etmesine rağmen cezaevinde tutuluyordu. Halil Karakoç, 1 Mayıs 2024’te denetimli serbestlik hakkı başladığı halde tahliye edilmemişti.
Gülen cemaatine bir ev bağışladığı için tutuklanan ve ‘asgari yatarı’nı 1 Mayıs’ta tamamlayan Halil Karakoç’un ailesi tahliye sevincini yaşadı.
GÜZEL HABER
6 Ocak 2021ʼden beri Menemen R Tipi Cezaeviʼnde tutuklu bulunan 85 yaşındaki emekli imam Halil Karakoç, 1 Mayıs 2024’te denetimli serbestlik hakkı başladığı halde tahliye edilmemişti. Bir yıl sonra bugün TAHLİYE EDİLDİ.#GenclereDokunma Taksim #mügeanlı pic.twitter.com/VsF7JV1YRu
— Tutuklu Hastalar (@Hasta_Tutuklu) May 1, 2025
Gülen cemaatine yönelik soruşturmaları kapsamında 7 yıl 6 ay hapis cezası verilen ve cezası Yargıtay tarafından onanınca 6 Ocak 2021’de tutuklanan Manisalı emekli imam Halil Karakoç (84), 2023 yılında Menemen R Tipi Cezaevi’nde kalp krizi geçirmişti.
Emekli maaşıyla geçinen Halil Karakoç, Manisa’da yaşadığı 3 katlı evini önceki yıllarda Manisa’daki Feza Eğitim Vakfı’na bağışlamıştı. 15 Temmuz’dan sonra kapatılan vakıfların mallarına devlet tarafından el konulduğu için Karakoç evinde kiracı olarak oturuyordu.
Halil Karakoç, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden 10 gün sonra gözaltına alındı. Kalçasında kırık olduğu halde 30 gün Manisa Emniyet Müdürlüğü’nde kaldı. Yaklaşık 1,5 yıl Manisa T Tipi Cezaevinde kalan emekli imam Halil Karakoç, hapiste olduğu dönemde büyük sıkıntılar çekti. Cezaevine girmeden önce kalça kemiği kırıktı. Koğuşta da düşünce ayağının üzerine basamayacak hale geldi. Ameliyat olması gereken Halil Karakoç’un durumu mahkemeye rapor edildikten sonra serbest bırakıldı.
Halil Karakoç’u 2022 yılının ağustos ayında ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şunları söylemişti:
“Birçok hastalığı var, emekli din görevlisiyken gözaltına alınmış, tutuklanmış, 16 ay kadar cezaevinde kalmış, sonra tahliye olmuş ve şimdi de yine 20 aya yakın süredir cezaevinde. Kalp, şeker, prostat, ayaklarından rahatsız bastonla görüşmeye gelebildi. En son Adli Tıp Kurumu’na sevki yapılmıştı. Adli Tıp Kurumu, rehabilitasyon hastanesinde ya da cezaevinde kalabilir diye bir rapor vermiş, o nedenle R Tipi Cezaevinde, Menemen’de kalıyor.
Benim çağrımdır buradan bir kez daha, cezaevlerinde 1600’e yakın hasta var, ağır hastalar var. 600 civarında. Yaşlı tutuklu ve hükümlüler var, bebekleri ile cezaevinde kalan hamile kadınlar var, kadınlar var, çocuklu anneler var, bebekler var. Bunlara karşı kolektif bir cezalandırıcı işlem yapılıyor maalesef. Hasta hükümlü ve tutukluların başka bir tedbirle tahliye olmaları gerekiyor. Halil Karakoç ta onlardan birisi. Sadece eşi var yaşayan, çocukları yok, o da Manisa’da. Hem görüşmesi, gidip gelmesi de çok zorluk içerisinde. Ben Adli Tıp Kurumuna bir kez daha sesleniyorum: Bu raporları verirken biraz vicdani olun. Tıbbın etik kurallarına uyun ve bu hükümlüleri cezaevinde ölüme mahkum etmeyin. Çünkü tümünün yaşam hakkı aynı zamanda tehdit altında. Bir kez daha Bakanlığa sesleniyorum, Adli Tıp Kurumuna sesleniyorum: Bu kolektif cezalandırıcı uygulamalardan vazgeçin, hasta hükümlü ve tutuklulara, yaşlı hükümlü ve tutuklulara ve bebekli annelere daha vicdani davranın.”
Tahliye olduktan sonra 1,5 ay Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yatan Halil Karakoç’un kalçasına platin takıldı. Tedavisi evde devam ediyordu. Yürüyemeyen, kişisel ihtiyaçlarını görmekte zorlanan ve evden çıkamayan Karakoç, 70’li yaşlarındaki eşi Hatice Karakoç’un yardımıyla hayata tutunuyordu. Bir çayı alıp içmekte bile zorlanan Karakoç’un ev ihtiyaçlarını ise aile yakınları görüyordu.
Karakoç; şeker, kolesterol, kalp, mide rahatsızlıkları için her gün avuç dolusu ilaç içiyordu.