DİSK’e bağlı Basın İş Sendikası, basına yönelik artan baskılar ve tutuklamalara karşı eylem yaptı. "9 gazetecinin gözaltına alındığı ekim ayında 11 gazeteci kötü muameleye maruz kalırken, 7 gazeteci de tehdit edildi" diyen basın çalışanları, gazeteciliğin suç olmadığını hatırlattı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın İş Sendikası’nın çağrısıyla Beyoğlu Tünel’de toplanan basın emekçileri, basına yönelik artan baskılar ve tutuklamalara karşı eylem yaptı.
Eyleme DEM Parti İstanbul Milletvekilleri Kezban Konukçu ve Cengiz Çiçek, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Adnan Kaynakçı da destek verdi.
“Gazetecilik suç değildir” yazılı pankartın açıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan Diren Yurtsever, baronların ve suç makinelerinin elini kolunu sallayarak gezdiği ülkede gazetecilerin tutuklandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“AKP iktidarı, bir taraftan ‘barış’ söylemlerini dile getirirken, bir taraftan da sahada barış isteyenlere dönük baskılarını ve saldırılarını arttırarak, gazetecileri de hedef aldı. İktidarın bu politikaları temelinde, 9 gazetecinin gözaltına alındığı ekim ayında 11 gazeteci kötü muameleye maruz kalırken, 7 gazeteci de tehdit edildi. Gerçekleri halktan saklamayı kendine ilke edinen iktidar, bununla yetinmeyip 119 sosyal medya hesabına erişim engeli getirirken, çok sayıda yurttaş sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
Yine ekim ayında günlük yayın yapan Yeni Yaşam Gazetesi’nin 5 sayısı hakkında tam da ‘barış’ söylemleri kullanılırken toplatılma kararı verildi. Bu çağ dışı karar yetmezmiş gibi gazetede yayınlanan köşe yazısına da erişim engeli getirildi. Gazetenin dağıtımcıları gözaltına alınarak, tehditlere maruz kaldı. Batman’da bir gazeteci, dağıtımcısı hedef alındı.
Gazetecilere silah çekip Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Veysi Akören’i gözaltına almak isteyen ve kendini polis diye tanıtan kişiler, çevredeki yurttaşların ve gazetecilerin tepkisi sonrası kaçtı. İstanbul’da, Diyarbakır’da ve Dersim’de de gazete dağıtımcıları benzer tehditlere maruz kaldı, kalıyor. Farklılıkları bünyesinde barındıran, toplumsal sorunlar ile iklim krizine eğilen ve radyo yayıncılığında örnek gösterilen Açık Radyo, uzun yıllar RTÜK’ün para cezaları ile yüz yüze kaldı.
RTÜK, son olarak Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etti. Bizim, yani basın mensuplarının, son bir ay içinde yaşadıklarımız bunlar, ama biz kamusal görevimiz olan gazetecilik mesleğini inatla yapmaya devam edeceğiz. Emekten yana demokratik bir düzenin varlığının, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmaksızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Ne yayın yasakları ne sansür yasaları ne de günümüzdeki kaçınılmaz bir iletişim ağı olan sosyal medyaya kısıtlama getirilmesi Türkiye’nin içine çekilmeye çalışıldığı kaosun çözümü olabilir. Hatta bu kaosu daha da artırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Ve bir kez daha haykırıyoruz gazetecilik suç değildir!”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Öte yandan basın açıklamasının ardından Yeni Yaşam gazetesinin bugünkü sayısı dağıtılmak istendi. Gazete dağıtmasına engel olan polisler, basın çalışanlarını kalkanlarla çembere alarak engelledi. Polisin engeli nedeniyle gazete yalnızca milletvekilleri tarafından İstiklal Caddesi’nde dağıtıldı.