MHP lideri Devlet Bahçeli, iktidara verdikleri destekle bilinen dini grupların devlette kadrolaşmasını eleştirerek, "Devletin içinde hukuk dışı yapılanması olan, kendi tarikatları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişmez" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, iktidara verdikleri destekle bilinen Menzil, İsmailağa ve Hakyolcular cemaatlere hedef aldı. Bahçeli, “Devletin içinde hukuk dışı yapılanması olan, kendi tarikatları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişmez” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı açılışı öncesinde basın toplantısında konuştu. Bahçeli, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde yaşananları, Kobani davası kararını ve siyasette yumuşama söylemi ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Kobane Davası’ndan çıkan kararlara değinen Bahçeli, “6-8 Ekim olaylarını azmettirenlerin cezasına karşı gelmek devlete ve millete hakaret olup art niyetlilik ve ikiyüzlülüktür” dedi. Siyasetteki ‘yumuşama’ tartışmalarına değinen MHP lideri, “Muhalefet partilerinin arayışı usulde yumuşama ise bu hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yaşananları “Cumhur İttifakı’nı hedef alan komplo girişimi” olarak nitelendirmişti. Bahçeli bugünkü konuşmasında “Hiç kimse karanlık senaryolarla, gizli tanık ifadeleri ile üstlendiği görevi kötüye kullanarak barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Bu kalkışmaya neden olanların başı mutlaka ezilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Siyasetçilere ceza yağdırılan Kobani Davası‘na da değinen MHP lideri, “Terörist Demirtaş’ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına itiraz etmek, devlete ve millete en ağır hakarettir” dedi.
Bahçeli, devlet içindeki iktidar destekçisi cemaat ve diğer grupları hedef alarak, “Devletin içinde hukuk dışı yapılanması olan, kendi tarikatları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişmez” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, 31 Mart seçimlerinden sonra siyasette başlayan ‘normalleşme’ ve ‘yumuşama’ adı verilen sürece de değindi:
“MHP ve Cumhur İttifakı ister yerel ister merkezi yönetimde milletimize hizmetle mesuldür. Türkiye seçimlerin yüksek gerilimli atmosferinden uzaklaşmalıdır. Yumuşama çağrıları sözde kalmamalıdır.
Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamak milli hedefimiz olmalıdır. Türkiye’yi dipsiz tartışmaların içine sürüklemekten kaçınmak hepimizin vazifesidir. Yapacaklarımız çok, yavaş harekete hakkımız yoktur.
Türkiye ve Türk milletinin tarih, kültür ve kardeşlik vadisinde buluşup birbirimizle kenetlenemeyecek miyiz? Yoksa birbirimize sırt mı çevireceğiz? Belediye kaynaklarını terör örgütüne peşkeş çekenlerin yakasından mı tutacağız, demokrasi ve özgürlük için tamam mı diyeceğiz? Biz ne diyorsak onu yaparız.
Bizim kucaklaşma ve uzlaşma vasatımız, ülkemizin baki çıkarları vazgeçilmezdir.”
Siyasetçilere hapis cezaları yağdırılan Kobane Davası’na da değinen MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi:
“Terörü bir hak arama vasıtası görenlere makul bakış, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunu işlemiş olanlara hoşgörü ile bakmak, dış tehditlerle yargıyı işlevsiz hale sokmanın hesabını yapmak tükeniştir. Terörist Demirtaş’ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına itiraz etmek, devlete ve millete en ağır hakarettir.
Mesele milli ve manevi değerlerde uzlaşmaktır. Yumuşama beklentimiz usulde değil, üslupta olmaktadır. Öncelikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir.
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Siyasette yumuşama sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır ancak yumuşama altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli.”
Bahçeli, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasını yürüten emniyetçilerin açığa alınması ve gizli tanık ifadeleriyle ilgili ‘komplo girişimi’ tanımını yapmıştı. Bahçeli bugünkü konuşmasında da tavrını sürdürdü:
“Özellikle altını çiziyorum ki kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız olamaz. Devletin içinde hukuk dışı yapılanması olan, kendi tarikatları dışında kim varsa fişleyip nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez.
Türkiye bir hukuk devletidir. Devlet hukukla yollarını ayırırsa çeteden farkı kalmaz.
Yönetimde istikrar sağlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Hiç kimse karanlık senaryolarla, gizli tanık ifadeleri ile üstlendiği görevi kötüye kullanarak barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Bu kalkışmaya neden olanların başı mutlaka ezilmelidir.”