Ayhan Bora Kaplan'ın adamı Erhan Gündüz, İstanbul'dan Ankara'ya uyuşturucu transferinin Organize Şube Müdürü'nün olduğu araçla gerçekleştirildiğini anlattı. Polislere uyuşturucu satışını engellemeleri karşılığında düzenli paranın yanı sıra otomobil hediye edildiğini anlatan Gündüz, polisin mafyaya uzun namlulu silah sattığını da söyledi.
Tutuklanan mafya lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında ifade veren Erhan Gündüz, uyuşturucu satışını görmezden gelen polislere aylık düzenli para verdiklerini ve passat otomobil hediye ettiklerini anlattı. Gündüz, uyuşturucunun Organize Şube’nin başında bulunan polis müdürünün olduğu araçta taşınarak Ankara’ya getirildiğini de söyledi.
Cezaevinde hükümlü bulunan Erhan Gündüz (38), Ayhan Bora Kaplan’a yönelik operasyon sonrası soruşturma savcılığına bir dilekçe gönderdi. Gündüz, Kaplan’ın işporta tezgahında başlayıp Ankara’daki bir dizi gece kulübünün sahibine uzanma serüvenin gerisinde yer alan bir dizi suçla ilgili bildiklerini anlatmak istediğini söyledi.
Halk Tv’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre, savcının talimatı ile cezaevine giden biri komiser iki Ankara Organize Şube polisi, Gündüz’ün ayrıntılı ifadesini aldı. Gündüz’ün, avukatı eşliğinde şikâyetçi sıfatı ile verdiği ifade çarpıcı bilgiler içeriyor.
Erhan Gündüz, uyuşturucu satışına göz yuman polislere nakit paranın yanı sıra otomobil hediye ettiklerini anlattı. Gündüz, “Ankara’da Bora Kaplan ve Kadir İnan birlikte uyuşturucu işi yapar. Narkotik Şube’de görevli Mesut ve beraberindeki iki memuru, Sinan S.nin ofisinde gördüm. Bu polisler Kadir İnan’ın uyuşturucu ticaretine yardım ederlerdi. Bunun karşılığında Kadir İnan, Polis Mesut’a o tarihte her ay 40 bin TL para öderdi. Polis Mesut, Sinan S.’nin silah işlerini de yapar. Kadir İnan, 2016 yazında Polis Mesut’a, Passat marka bir araç hediye etti” dedi.
“Bora Kaplan’ın geçmişte hiçbir malvarlığı yoktu” diyen Gündüz, şöyle devam etti: “Tezgâhtırlıkla başladı. Bu duruma gelmesinin nedeni uyuşturucu ticareti. Kokaini özellikle Ankara dışından getirir ve piyasa sürer. Ankara’da M. Ç. aracılığı ile piyasaya sürer. Kamuoyunda ‘Popstar U.’ diye bilinen ve Bora Kaplan’ın Ankara’daki mekânlarında sahne alan U. G. de, Bora Kaplan’ın İstanbul’dan aldığı kokainlerin Ankara’ya transferini sağlar.”
Silah ve uyuştucuru ticaretinin yapıldığı mekanları tek tek anlatan Gündüz, ” Kızılay Konur 2. Sokak’ta, Narkotik Şube’nin bulunduğu binanın yanında Salon K. isimli bir mekân bulunur. Bu mekânın bitişiğindeki mekânın yanında otoparka giriş var. Burası, Kadir İnan’ın tüm uyuşturucu ve silah işlerinin döndüğü mekandır. Bu mekânı, Bora Kaplan ve Kadir İnan’ın adamı Ümit Alter G. işletir. Ancak mekân İnan’a ait. Kafede zula tabir edilen bölmeler var. Burada kokaini kaynatıp taş haline getirip satarlar. Burayı sadece Polis Mesut bilir.” ifadesini kullandı.
Ayhan Bora Kaplan’ın silahlarını sakladığı yer hakkında bilgi veren Gündüz, “Ayhan Bora Kaplan’ın, Kahramankazan’da silahlarını sakladığı bir yer var. Issız bir yerde, içerisinde konteyner bulunan hobi bahçesi tarzında bir bahçe var. Bu bahçede, konteynerin içinde ve altında çok sayıda silah zulalanmış. Ben buranın yerini gösterebilirim. Bu silahlar Bora Kaplan’a ait.”
İstanbul’dan uyuşturucunun Ankara’ya transferinde kullanılan yöntemler hakkındada bilgil veren Gündüz, şöyle deva etti:
“Ankara Organize Şubenin başında N. isminde bir müdür vardı. Bu müdür, sürekli olarak Bora Kaplan’la birlikte İstanbul’a gidip gelirlerdi. Bora Kaplan’ın, Narkotik Şube ile bağlantısını o sağlardı. Teslim edeceğim videoda N. Müdür ile Bora Kaplan’ın birlikte yemek yerken ki görüntüsü var. Bu yemekte Kaplan, N. Müdür’e, içinde para olduğunu düşündüğüm sarı bir zarf verdi. Ben de görüntülerini aldım. Bora Kaplan ve N. Müdür ile 3 kez İstanbul’a gittik. Bir keresinde, polis çevirdi. N. Müdür kendisini tanıttı geçtik. O esnada araçta uyuşturucu vardı.”
Gündüz, polislerin tayfaya silah satışı hakkında da bilgi verdi. Gündüz, silah satışını şöyle anlattı: “Tarihini tam hatırlayamadığım bir gün Sinan S. ile AVM’deki ofisinde otururken iki sivil polis geldi. O dönem, firari konumda olduğum için tedirgin oldum. Bu polislerden biri Ankara Organize Şube’de çalışan Tahsin isimli polisti. Bu polisler Sinan S. ile birlikte AVM’nin eksi 2’inci katına indiler. AVM’nin güvenlik görevlileri U. K. ile C. D. bana, bu polislerin mavi renkli büyük bir çöp bidonunu, kendi arabalarından çıkartıp Sinan S.’nin arabasına yüklediklerini söyledi. Ben bu durumdan şüphelendim. Sinan S. bana, polislerin kendisine silah getirdiğini söyledi. Bu polisler Sinan S.’ye, 2 adet Kalaşnikof, biri Glock marka 3 tabanca ile define arama cihazını Sinan S.’ye sattılar. Ben de bu ticareti görüntülerini kaydettim.”
Gündüz, hakkında açılan bir davayla ilgili hakim nasıl rüşvet verdiğini anlatarak, “İstanbul’da karıştığım bir olay nedeni ile hakkında dava açıldı. Dosyam Yargıtay’daydı. Eski dükkân sahibim M. Ç. ile görüştüm. Dosya içeriğini kendisine anlattım. Daha sonra M. Ç. ve hâkim olan eşi bana Yargıtay’daki dosya ile ilgili yardımcı olabileceklerini söyledi. Ancak bunun için 1 milyon TL istediler. Ben de kabul ettim. Kendilerini ofisime çağırdım. Onlar gelmeden önce ofise kamera yerleştirdim. M. Ç. ve hâkim olan eşi geldi. Ben de kendilerine parayı verdim. Parayı verdiğime dair kamera kaydını da aldım. Bu görüntüler de telefonumda mevcut”